Deniz
"Hayır, hayır."
Yerimden doğruldum ve onunla göz göze geldim.
"İlgiye ihtiyacı olan ben değilim, Raphie'ye gitmelisin güzellik."
MJ kafasını yana yatırarak söylediğimi anlamaya çalıştığında kıkırdadım. Bana aldırmadan yine patileriyle örtümü ezip yüzüme ulaştığında dili yanaklarım ve burnumla buluşmuştu bile.
Uyanalı çok olmuştu ama kalkmak konusunda aylaklık ediyordum. Dün geçirdiğimiz 'çılgın' gecenin ardından bugünü yaşamak güzeldi. Bir an için nedense hayatımı O Binasında geçireceğimden falan korkmuştum sanırım. Gerçi Raphie'nin o kadar içmesinden, pardon başkaları tarafından içmeye 'zorlanmasından' sonra bunun midesine dokunacağı çok açıktı. Zaten illaki onu kurtarmak adına süper güçlerime başvurup bizi oradan çıkarırdım. Ama asıl konumuz bu değildi...
O renkli kafanın yanaklarını parçalamak istiyordum! Çünkü fazlasını yapamazdım. Yani konu beni ilgilendirmiyordu. Kızması gereken ben değildim. Ama patavatsızlığının acısını yanaklarından çıkarabilirdim bence.
Dün Michael'a biraz çıkışmıştım ama o da yaptığını farkındaydı, o yüzden kendi götlüğünün sıkıntısını çekmesine izin verecek ve bu konu hakkında bir yorumda bulunmayacaktım. Çünkü Luke'un da benim bunu onun için düşündüğümü sanmasını istemiyordum, sabaha karşı eve dönerken benimle konuşmaya çalışmıştı ama o an konu çok taze olduğu için kelimelerinin değerini anlamamıştım.
Yataktan kalkarak kendimi duşa attığımda dünün etkisi üzerimden bir nebze olsun kalkmıştı. Midemin gurultusuna aldırmadan Luke'a mesaj atıp uyanıp uyanmadığını soran bir mesaj attım. Birkaç dakika sonra bana cevap verdiğinde ise ona kahvaltı hazırlamayı teklif ederek geleceğimi söyledim.
MJ'yi kucağıma alarak Ece'nin odasına gittiğimde beni hissetmiş gibi arkasına doğru dönmüştü. Ona gülümseyerek nasıl olduğumu sorduğunda bana yorgun gözlerle bakmayı sürdürdü. Midesinin birkaç gün boyunca acı çekeceğini ikimiz de farkındaydık.
"Sana ilaç getirdim."
MJ'yi göbeğinin üzerine koyduğumda kıkırdadı.
"Geçen bir yerde okudum, salyaları bütün akşamdan kalmalar için mucize tedaviymiş."
MJ ise ondan bahsettiğimizi hisseder gibi Ece'nin göğsüne doğru patilerini bastı ve dilini çıkardı ama o sırada götünün hareketliliği durmadığı için kayarak yatağın diğer tarafına düştü.
"Tabii hala bu konuda çalışmalar sürüyor..."
Mucize tedavimin kesinlikle en kısa zamanda ayakta durmayı öğrenmesi gerekiyordu.
"Ben bir karşıya gidiyorum bebek." dedim ikimiz de kıkırdamaya son verdiğimizde. "İstediğin bir şey var mı?"
"Cık..." dedi Ece MJ'nin düştüğü yöne doğru dönerek. "Uyuyacağım ben."
Uyuyacağını sanmıyordum ama biraz dinlenmeye ihtiyacı vardı. Onu mırıldanarak onayladığımda eğildim ve hafifçe saçlarını sevdim. Bana gülümsediğini hissettiğimde odasından sessizce çıktım ve kapısını çektim.
Üstüme bir ceket alarak evden çıktım ve hızlı adımlarla karşı aparmana vardım. Asansörün yine bozuk olduğunu gördüğümde ise göz devirerek merdivenlere yöneldim. Vardığımda olağan bir alışkanlıkla kapıyı tıklatıp beklemeye başladım. Birkaç kere daha tıklatsam da evin içinden hala ses gelmiyordu. Son çare olarak zile yöneldiğimde ise bağrışma sesleriyle kesildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
5 Seconds Of College
FanfictionBu hikayedeki Calum kötü çocuk olmaktan uzak, Luke piçliğin kenarından bile geçmiyor. Ashton mı? Kıkırtılarıyla neşe saçıyor ve küfrederken pizza yemek Michael'ın tek özelliği değil. Biz sadece 5 Seconds of Summer'ın tüm bunlardan çok daha fazlası...