Ece
Bir haftadır okula yalnız gidip geliyordum.
Luke'un şu gereksiz kızın yanına, Los Angeles'a, gittiğini öğrendiğimizden beri Deniz derslere gelmek bir yana evden bile dışarı çıkmıyordu.
Neredeyse bitişik yaşadığı telefonu, şarjı bitik şekilde salonun bir köşesine atılmıştı ve nutella stoğumuz tehlikeli derecede azalmıştı.
Gerçi kendini harap edip ciğeri çıkana kadar ağladığı falan da yoktu. Daha çok salonda yayılıp film izlerken bir yandan da ders çalışıyordu ki bu Deniz için olağandışı bir sey değildi zaten. Daha ben sabah evden çıkarken o da Hızlı ve Öfkeli izleyip bir yandan da İcra İflas çalışıyordu.
Kendisini yıpratmamasına seviniyordum tabi ama bu kadar normal görünmesi de beni endişelendirmiyor değildi. Bu yüzden onun yanından ayrılmak istemeyip evde kalacağımı söylediğimde ise beni zorla dışarı atıyordu.
Çocuklar ise Deniz o gün masadan kalkıp gittiğinden beri beni her fırsatta sıkıştırıp neler olduğunu öğrenmeye çalışıyorlardı. İlk başta sorunun kişisel bir şey olduğunu düşünmüşlerdi ama Deniz'in okula hiç gelmemesi ve özellikle de çocukların mesajlarına cevap vermemesi, sorunun daha çok onlardan kaynaklı olduğundan şüphelenmelerine neden olmuştu. Ve durum bu olunca ilk akla gelen isim Luke oluyordu haliyle.
Bu yüzden beni sorguya çekme sıklıkları da gittikçe artmıştı ve sorunun kaynağını bulmuş olmaları, benim sessiz kalma kararıma yardımcı olmuyordu. Çünkü ben hem olaylara karışmamak hem de sinirlenip onlarla ilişkimi bozmamak için sessiz kalmayı tercih etmiştim.
Bu yüzden de artık soruları dayanılmaz bir hale geldiğinden beri onları görmezden geliyordum ki bu benim için oldukça zordu.
Derslere her seferinde geç girip onlardan ayrı bir yere oturuyordum ve sınıftan oldukça erken çıkıyordum. Hatta artık mesajlarına bile cevap vermemeye başlamıştım çünkü beni oradan da kıstırıyorlardı.
Bugün Calum dersten önce, bana yer tuttuklarını mesaj attığında ise dersi ekmeye karar vermiştim.
Artık vizelerimiz oldukça yaklaştığı için şimdi kütüphaneye gelmiş ders çalışıyordum. Millet yaklaşan sınavlar nedeniyle içeriyi doldurmuştu ve kütüphanede olduğumuza aldırmadan vızır vızır konuşuyorlardı.
Dikkatim gürültüden dağılınca kısa bir ara vermeye karar verip telefonumu elime aldım. Eskiden çocukları sürekli farklı hesaplardan kontrol ettiğim için telefonla daha çok uğraşırdım ama artık onlar geldiğinden beri bunu o kadar sık yapamıyordum.
Çocukların etrafta olmamasını fırsat bilerek onları takip ettiğim Twitter hesabıma girdim. Birkaç gündür girip girip Luke'u Los Angeles'ta gördüklerine dair bir haber arıyordum ama oldukça gizli bir kaçamak yapmıştı anlaşılan. Hatta belki de ortada gerçekten hiçbir şey yoktu ya da ben, onun böyle bir şey yapmış olabileceğine inanmak istemiyordum.
Ana sayfayı hızlı hızlı geçerken birden gözüme takılan fotoğrafla durdum. Çoktan gözden kaybolmuş olan tweeti tekrar bulabilmek için sayfayı yukarı kaydırdım.
Şu kaşar, kendi hesabından, Luke'la ikisinin beraber çekilmiş fotoğrafını paylaşıp altına da mide bulandırıcı bir yazı yazmıştı!
İşte somut kanıtım.
Artık Luke'tan gerçekten nefret edebilirdim çünkü gerçekten Los Angeles'a gidip o kızı görmüştü ve bunu aklım almıyordu!
Devam eden bir ilişkisi olmasına rağmen Deniz'e ondan hoşlandığını söylemesini, ona bu kadar yakın ve ilgili davranmasını aklım almıyordu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
5 Seconds Of College
FanficBu hikayedeki Calum kötü çocuk olmaktan uzak, Luke piçliğin kenarından bile geçmiyor. Ashton mı? Kıkırtılarıyla neşe saçıyor ve küfrederken pizza yemek Michael'ın tek özelliği değil. Biz sadece 5 Seconds of Summer'ın tüm bunlardan çok daha fazlası...