Koltuğa oturtup Hediye ablanın verdiklerini çıkarttım.
"Bunları Hediye abla gönderdi. Zehra yesin ve güçlü dursun dedi."
"Canım istemiyor."
"Sabahtan beri açsın olmaz. Yarın Hediye abla gelince bana kızar neden yedirmedin diye."
"Buraya mı gelecek?"
"Evet. Ameliyat boyunca sana destek olmak için annem, Ayşe, Nihat, Cevriye hanım ve Hediye abla gelecek."
"Niye yoruyorsun Ayşe'yi buraya kadar. Üzülmemesi gerek onun."
"Zehra'ya şimdi destek olmayacaksam neden aile olduk ki biz dedi."
"Ah bir bilse gerçekleri.. Tamam şu tabağa biraz bişeyler alayım, kalanını diğerleri yesin. Onlarda aç."
"Tamam ben dağıtırım şimdi."
"Sen.. sende ye."
"Hafifçe tebessüm ettim.
"Tamam."••••••••
Gece Salim baba ve Yasemin'i zor ikna ederek eve gönderdik. Demir ve Leyla da şirkette çıkan bir sorun yüzünden geceyi çalışarak geçirecekler. Zehra başını omzuma yaslayarak uyumaya başladı. Saat gece ikiye gelirken koridorun başında zayıf yaşça benden genç duran birisi bize yaklaşırken kim olduğunu anlamaya çalıştım. Beni fark ettiğinde sinirle yanıma gelip bağırmaya başladı.
"Sen kimsin? Ne arıyorsun burada?" Aynısını bende soracaktım. Kimdi Zehra uyurken bana bağıran.
"Sessiz ol. Asıl sen kimsin?"
"Zehra! Zehra kalk çabuk!"
"Hop hop! Sen kim oluyorsun? Sana sessiz olmanı söyledim!" O sırada uyanan Zehra neler olduğuna anlam vermeye çalışırken genç yakama yapışınca sinirlenip ayağa kalktım. Duvara yaslayıp sertçe konuştum.
"Bana bak! Bana sesini yükseltme dedim. Kim olduğunu söyle hemen!"
Zehra panikle yanıma gelip kolumu tuttu.
"Ömer sakin ol. O benim abim! "
"Abin mi?"
Genç yüzüne yayılan sinsi gülüşü ile konuşmaya başladı.
"Evet abisiyim! Sen kim oluyorsun?"
Şimdi gülme sırası bendeydi.
"KOCASI" Bastıra bastıra söylediğim söze şaşıran genç Zehra'ya döndü.
"Zehra ne diyor bu?"
"Abi doğru söylüyor ama şimdi bunun sırası değil. Yener yüzünden annem şuan yoğunbakımda."
"Gelmeden evime gitmiştim. Beni kimse karşılamayınca üzüldüm. Ama sizin sevmediğiniz eşim kaza yaptıklarını söyledi. Yanlarına git dedi!"
"Abi konu yengem değil! Annem! Bunu sonra tartışırız istersen!" Kolumdan tutup geri yerimize çekti Zehra.
"Gel Ömer oturalım."
Genç yanıma gelip elini uzattı.
"Ben Sinan. Kusura bakma. Zehra'nın evlendiğinden haberim yoktu. "
Bende elimi uzattım bu sefer.
"Bende Ömer. Haksız sayılmazsın sende kusura bakma."
"Neden bana haber etmediniz. Çok mu zordu bir haber vermek. Kardeşim evleniyor ve haber bile verilmiyor."
"Çok karışık işler. Oturda sohbet edelim biraz. Anlatayım."Olan biteni biz Sinan'a anlatırken Yener'in yaptıklarına sinirlendi. Gün ışıklarını yavaş yavaş yükseltirken saate baktığımızda altı olduğunu gördük. Üçümüzde bu saate kadar uyumadık. Uyuyamadık! Ameliyat saatine üç saat var. Karşıdan yorgun halde gelen Leyla ve Demir'i gördüm.
"Siz bütün gece çalıştınız. Keşke dinlenseydiniz."
"Olur mu hiç Ömer. Demir de bende sizin yanınızda olmayacaksak neden varız. İyi günde yanınızda olup kötü günde olmayacaksak ne anlamı var ki bu dostluğun? Değil mi Demir? Sende bir şey söylesene."
"Leyla haklı Ömer. Bu genç kim Ömer?"Sinan'ı soruyordu. Benden önce Leyla tanıttı.
"Zehra'nın abisi. Gel Demir tanıştırayım." Sinan'ın yanına gidip sarıldı Leyla.
"Hoş geldin bitti demek sonunda askerlik. Özlettin kendini. Bak tanıştırayım." Demir'i göstererek söze devam etti.
"Sinan bu Demir. Ömer'in en yakın arkadaşı." Demir'e döndü. "Sinan da Zehra'nın abisi."
Demir elini uzatarak "memnun oldum." Dedi.••••
Saatin henüz yeni sekiz olmasına karşın Zehra'njn aileside benim ailemde tam kadro buradaydı. Alev hariç tabi! Herkes Sevim annenin iyileşmesi için dua ediyordu.Saat dokuza doğru gelirken yoğunbakıma koşarak bir kaç kişi girdi. Hemen camın önüne toplandık. Sevim annenin durumu kötüye gidiyordu. Dışarı çıkan bir hemşirenin yanına koştum hemen.
"Neler oluyor?"
"Hastanın durumu ağırlaştı acil ameliyata alacağız lütfen müsade edin!" Diyerek koşarak ayrıldı yanımdan. Sevim anneyi sedye ile koşarak odadan çıkarttılar. Zehra'yı da yanıma alarak önden koşmaya başladık. Ameliyathanenin önüne geldik. Zehra girmek istedi almadılar.Zehra'yı tutup kendime çektim. Sarıldım.
"Sakin ol Zehra! Sakin. Sevim anne kurtulacak inşallah. Yapma böyle ne olur!" Ümitsizce başını kaldırıp yüzüme baktı.
"Ömer ammeme bir şey olursa dayanamam ben!" Hıçkırarak ağlarken başını göğsüme yaslayıp hıçkırık seslerini bastırmaya çalıştı. Saçlarının kokusunu içime çekerken başını ellerimin arasına aldım.
"Annem Allah'ın izniyle iyi olacak. Senin güçlü olman lazım. Ameliyatın uzun sürebileceğini doktor dün söyledi. O süre boyunca senin ailen için dimdik durman lazım. Ben yanındayım. Sana hep destek olacağım. Tamam mı Zehra?"
Başını yavaşça yukarı aşağı salladı. Bende tekrar sarıldım.•••• 2 saat sonra•••••
Ameliyathanenin açılan kapısı ile doktorun etrafına toplandık. Uzun sürecek dediği ameliyattan 2 saat içinde çıkması hiç normal değildi. Yanımıza yaklaştığında başını kaldırıp yüzümüze bakamadı. Ne olduğunu anladık. Ama insan kabullenemiyor. Sinan tüm cesaretini toplayıp sordu.
"Doktor annem.. iyi mi?"
Başını kaldırmadan yanıtladı.
"Biz elimizden geleni yaptık. Ama.. Sevim hanım ameliyata dayanamadı. BAŞINIZ SAĞOLSUN!"
Aramızdan sıyrılıp hızla uzaklaştı. Belki hastasını kaybetmenin acısından hızla uzaklaştı. Belki az önce verdiği haber ile arkasında bıraktığı kalabalığın acısına şahit olmamak için.
Zehra kollarıma tutunarak zar zor ayakta dururken morga götürülmek üzere Sevim anneyi sedye ile çıkarttılar. Zehra birden kollarımın arasından sıyrılıp beyaz örtü ile örtülü annesinin üzerine başını koydu."Anne hadi kalk. Anne bak biz seni bekliyoruz. Arkanda bu kadar insanı bırakıp nereye gidiyorsun anne! Anne sen o soğuk yere gidemezsin ne olur kalk. Sıcak evimize gidelim. Ben bu gece sana sarılıp kokunu içime çeke çeke uyumak istiyorum. Ne olur kalk."
Zehra'yı zorla sedyeden uzaklaştırırken Yasemin sedyenin başına gitti.
"Anne! Bak biz seni affettik. İnsan hiç annesine küs kalabilir mi? Uyan hadi. Sana orada yatmak yakışmıyor. Hem ben daha üniversiteye gideceğim. Mezuniyetime geleceksin." Ağlarken bağırmaya başladı. "Anne ben sensiz yapamam. Bizi bırakma ne olur anne kalk. Sen oraya gidemezsin. Anne! Anne....!!!!"
Sinan Yasemin'i zorla kenara çekerken görevliler aramızdan sıyrılıp uzaklaştı. Sevim annenin cansız sedye üzerinde gidişini göz yaşları içinde izledik. Zehra'yı peşinden gitmesin diye sıkı sıkı tutarken güçlüklede olsa bana doğru dönmüştü. Gözlerime bakıp haykırışları devam ederken yüreğimin parça parça sökülüşü ile bende güçlükle ayakta duruyorum. Zehra'ya sarılıp sakinleştirmeye çalıştım.
Salim babanın sesi ile herkes susup onu dinlemeye başladı.
"Şuan canımın ne kadar yandığını hiç birinize anlatamam. Bir çoğunuz anlatsamda anlamayacaksınız. Ama canı verende alanda yüce mevlamdır. Şimdi bize düşen görev Sevim'i layığı ile defnetmek. Şimdi herkes toparlansın eve geçiyoruz. İkindi vaktine kadar hazırlıkları yapmamız lazım."
Bunları söylerken o kadar zorlandı ki...
Muhtemelen akşam herkes gittiğin de acısını tek başına yaşayacaktır. Zehra ve Yasemin için güçlü durmaya çalışmasına bir kez daha hayran kaldım.•••••••••••••••
Namaz için saf tuttuk. Mahalle de sevilen sayılan biriymiş Sevim anne. Cami çok kalabalıktı. Namazı kıldıktan sonra iman "Hakkınızı helal ediyor musunuz? " diye sordu üç defa. Üç defa ediyoruz dediler. Sonra tabutu omzumuza alarak taşımaya başladık. Mezarlığa geldiğimizde göz ucu ile Zehra'ya baktım. Bir yanında Ayşe bir yanında Leyla ile ayakta zor duruyorsu. Yasemin'in de Zehra'dan farkı yoktu. Kefeni mezara koyup tahtaları dizdiler. Hepimiz kürek ile sırayla toprak atttık. Defin işlemi tamamlanınca imam duasını yaptı ve kalabalık yavaş yavaş dağılmaya başladı.
Ayşe'leride eve zar zor gönderdiğimde Salim baba, Yasemin, Sinan, Zehra ve ben kalmıştık sadece. Eve dönerken Sinan, babası ve kardeşini yalnız bırakmamak için babasının yanına taşınacağını söyledi. Bana Zehra'ya iyi bakmamı tembih etti.
------1 hafta sonra------
Bölüm sonu!
Biraz sanki olayları hızlı atladım sanki. Ama daha da uzatıp iyice üzmek istemedim. Bir sonraki bölüm zaman atlaması yapacağım. Evliliğin ikinci ayına yani Sevimin ölümünün 7.haftasına geçiş yapıp devam edeceğiz.Biraz heyecanlı, biraz olaylı, bölümler geliyor.
Veee 40.bölüme özel çok değişik olaylar olacak. Bakalım yazarınız ne planlar yaptı gene.Umarım sıkmamışımdır. Ve umarım beğenirsiniz bölümü :))
Gelecek bölümde görüşmek üzere hoşçakalın :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adını Sen Koy (TAMAMLANDI)
Fiksi PenggemarNefretten → Aşka ♥ AYAKTA DURACAK MECALİM YOKKEN, HAYATTA DURACAK MECBURİYETLERİM VAR. Bir yanda Kanser hastası bir kadın. (Ayşe) Ve o kadın için elinden geleni yapan Fedakar bir abi. (Ömer) Bir yanda ise ailesi için didinen ve onlar için her şeyi...