(Bölüm müziğimiz medyada. Bölüme oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Satır arası yorumlar yaparsanız çok mutlu olurum. 🤗)
•••••••••••1 AY SONRA•••••••••
Ömer:
Hayatın bizlere neler getireceğini hiç bir zaman bilemiyoruz. Herşey düzeldi herşey bitti derken, birden en sevdiğinizi kaybedebiliyorsunuz. Bende o gün böyle olacağını nereden bilebilirdim ki! Bilseydim o gün şirkette toplanmak için ısrar eder miydim. Tüm bu yaşananların sorumlusu benim. Şimdi hayatıma hiç bir şey olmamış gibi nasıl devam edecektim.
Sadece bende değil! Ailece nasıl toparlanacağız biz. Nasıl….? Keşke o güne gidip her şeyi önleye bilsem. Mezarlığa doğru giderken etrafta olan insanların ağlamasını, bana üzülen gözlerle baktıklarını görüyordum. Ama ruhsuz gibi, yanımda duranların zoru ile yürürken, ince bir sağanak gibi akan göz yaşlarımı elimin tersi ile sildim.
En sevdiğimi toprak altına bırakmaya..
Onu burada bırakmaya gelmiştik.
Seni burada bırakıp nasıl giderim!
Her şeyi yeni yoluna koymuş iken, seni burada yapayalnız nasıl bırakacağız..Birden mezara atladım. Beni çıkarmak istediler izin vermedim.
"Bırakın! Toprak atmayın! Burada kalamaz benim bir tanem! Üşür! Onun elleri çabuk üşür..
Yalnız kalmaktan da korkar! Hem.. Hem karanlıkta da kalamaz ki..! Salim baba bir şey desene sende!"•••••••••••••••• 3 Gün Önce •••••••••••••••
Zehra:
Ömer'in size büyük bir sürprizim var, şirkete bekliyorum hepinizi demesi üzerine hızlıca hazırlanarak hep beraber şirkete gitmek için yola koyulduk. Havaların serin olmasından dolayı Mehmet Umut ve kızım Ayşe'yi evde hediye ablaya bıraktık. Zaten biz evden çıkarken uyuyorlardı.Yarım saatlik yoğun trafiğin içinde o kadar çok sıkıldık ki.. Özellikle hamileliğinin sekizinci ayında olan Ayşe çok bunaldı. Yoğun trafikten zorlukla çıkarak şirkete vardık.
Ömer'in asistanı büyük toplantı odasında Ömer'in bizleri beklediğini söyledi. Odaya kadar bize eşlik ettikten sonra yerine geri döndü. Kapıyı açtığımız zaman büyük bir perde ve üzerine projeksiyondan yansıtılmış bazı şeyler vardı. Ayrıca herkes de buradaydı. Kaan, Tayfun, Ali Fatih… Ne olduğuna anlam veremeden masanın en başına oturdum. Geri kalan herkes dev projeksiyon perdesini rahatça görebileceği yerlere oturdu. Tüm dikkatimizi Ömer'e verdik ve söyleyecekleri için beklemeye başladık. Bilgisayar da bir kaç şey daha yaparak perdenin önüne geçti. İki elini birbirine vurarak ellerini sıvazladı.
"Sizi neden burada topladığımı merak ediyorsunuz. Biliyorum.. Öncelikle şöyle söylemek istiyorum..
Ben her zaman kalabalık bir ailem olsun istedim. İlk başlarda önce annem gitti. Babam Müzeyyen annem ile evlendi. Sonra babam gitti derken, Ayşe'den ve annemden başka kimsem kalmadı.. Daha sonra zamanla Hediye abla ve Ökkeş abi ailemiz oldu. Sonra seneler geçti ve birden Nihat girdi hayatımıza.. Ve hem onun hemde bizim halamız olan Cevriye hanım geldi.. Yavaş yavaş istediğim büyük aile hayalim gerçekleşmeye başladı. Sonra birden Ayşe sayesinde Zehra girdi hayatıma.. Salim baba, Yasemin de çok önemli tabi. Leyla, Demir, Ali Fatih, Kaan, Tayfun da ailem tabi…Her neyse çok uzatmadan konuya gelelim. İstediğim büyük aileye artık sahip oldum. Burada toplanma amacımız ise, arkadaşlarımın da desteği ile ailem için tasarladığımız büyük, yani daha büyük konak projesi!"
Hepimiz şaşkınca birbirimize bakarken, projeksiyonda karşımızda duran projeye baktık. Çok büyük bir bahçesi olan, çok büyük bir konaktı bu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adını Sen Koy (TAMAMLANDI)
Fiksi PenggemarNefretten → Aşka ♥ AYAKTA DURACAK MECALİM YOKKEN, HAYATTA DURACAK MECBURİYETLERİM VAR. Bir yanda Kanser hastası bir kadın. (Ayşe) Ve o kadın için elinden geleni yapan Fedakar bir abi. (Ömer) Bir yanda ise ailesi için didinen ve onlar için her şeyi...