ASK 81. BÖLÜM

853 92 88
                                    

Bölümü paylaşmadan önce bir kaç şeye değinmek istiyorum.
Öncelikle oyların azalmış olması bir an önce final yapmam için büyük bir neden. Oylar ile birlikte yorumlarda azaldı tabi.

Belki de burayı okurken bir kısmınız buna mı oy vereceğim diyebilir. Ama ben sınavlara çalışmam gereken vaktimi bölüm yazmaya harcayınca, insan bir nebze olsun karşılık bekliyor. Neyse canınız sağolsun. Finalsiz bitirmeyeceğime söz verdiğin için bekliyorum.

Fakat yeterince ilgi gelmediği için yaklaşık iki hafta bölüm atamayacağım. Çünkü vizelerim var. Geri geldiğimde 3-5 kişi de kalsanız bir final olacak kitapta. O zamana kadar kendinize iyi bakın.

Keyifli okumalar...

❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣

Zehra:

Nasıl bir hafta yaşıyoruz biz..
Bu nasıl bir acı olaylar örgüsü..
Böyle olmamalıydı..
Nihat'ın kızının yanına gelmesi böyle olmamalıydı..
Ayşe ile birlikte sayılacaklardı kızlarına..

Şimdi ise Nihat en kötü gününü yaşıyor. Ayşe'nin durumu kritik, kızı ise bu dünyaya yeni gelmesine rağmen şimdiden hayat ile savaşıyor.

Nihat daha fazla beklemeden içeri girdi. Hemşire çıkarmak için uğraştı fakat Nihat direndi. Ağlayarak kızının yanına yaklaştı. Bizim tek yapabildiğimiz ise dua etmekti.

Nihat:

"Kızım, Nazlı kızım..
Geldim bak, buradayım.
Ben senin baban Nihat..."

"Nihat bey burada duramazsınız. Kızınız için elimden geleni yapıyorum."

Doktora ters bir bakış atarak serçe parmağımı kızımın eline uzattım. Yumruğunu yavaşça açarak parmağımı sıkıca tuttu. Gözlerimden akan tuzlu yaşlar yüzümü yakıyordu artık.

"Bak doktor, bana ihtiyacı var..
Parmağımı nasıl tuttu, görüyor musun?
Burada olduğumu hissetmeye ihtiyacı var!"

Doktor hayretle yüzüme baktığında korkmaya başladım. Zorlukla "Neler oluyor?" diyebildim, alacağım cevaptan korkarak.

"Tüm değerler normale dönüyor. Bu iyiye işaret. Bir kaç gün müşahede altında tuttuktan sonra bir olumsuzluk olmazsa taburcu bile olursunuz."

"Ben size söyledim. Burada olduğumu bilmeye ihtiyacı var kızımın dedim. Nazlı'm beni ve annesini bırakmadı. İsmi nazlı olacak biliyor musunuz? Eşim bu ismi istedi."

Doktor odadan çıkmadan önce omzuma dokunarak "Gerçekten çok güzel bir isim. Siz isterseniz burada kalabilirsiniz, benim gitmem gerek." diyerek çıktı.

Camdan Ömer'e baktım. Nasıl mutluydu. Keşke Ayşe'nin de iyi haberlerini alsak böyle. Hemşire oturmam için bir sandalye getirmek için gittiğinde bir iki dakikalığına Ömer'in yanına gittim. Herkes sırayla geçmiş olsun diyerek sarıldı.

"Ömer benim bir şey söylemem lazım size. Ayşe uzun zamandır kızımız için isim düşünüyordu. Size de soracaktı aslında ama vakit olmadı."

"Siz hangi ismi sevdiyseniz o olsun. Sağlıklı bir şekilde yaşasın da, ismi hiç önemli değil Nihat. Ne seçtiniz?"

"Nazlı..
Ayşe çok istedi bu ismi."

"Çok güzel bir isim. Benim Nazlı yeğenim.."

Ömer'in gülerek sırtıma vurdu.
"Hadi Nazlı'mı yalnız bırakma. Ben de Ayşe'ye bakmaya gideyim."

"Tamam Ömer. Bana da haber verin."

•••••••••••••••••••••••••

Ömer ve Zehra, Ayşe'nin yanına indiler ağır ağır. Ömer içeriye girerken Zehra dışarıda beklemeyi tercih etti. Böylece Ömer'in kendini daha rahat hissedeceğini düşündü. Ömer, yüzü bembeyaz ve elleri buz gibi olan kardeşinin elini avuçlarına aldı. Nefesi ile ısıtmaya çalıştı.

"Ayşe, bir tanem, bak ben geldim. Küçükken de hep yanındaydım, şimdide yanındayım. Ben seni hiç bırakmadım. Bırakmayacağıma da söz verdim küçükken, hatırlıyor musun? Bak ben sözümü tutuyorum. Sende sözünü tutar ve gitmezsin değil mi?

Senin yüreğin gibi sıcacık ellerin vardır hep, şimdi bu soğukluk hiç yakışmadı sana..
Ben senin o gülen yüzüne, gözlerine öylesine alışmışım ki.. Şimdi burada böylece yatıyorsun ya, biz hepimiz çok üzülüyoruz.

Nereden geldim biliyor musun? Kızın Nazlı'nın yanından.. Senin doğduğun anı hala hatırlıyorum. Nasıl bir bebek olduğun hala aklımda. Kızın da tıpkı senin gibi güzeller güzeli. Nihat duymasın ama, hiç Nihat'a benzemiyor. Tıpkı dayısı.

İşin şakası bir yana Nihat kızınızın yanında. Nazlı'nın elini öyle bir tutuyor ki.. Sanki o an dünyada Nihat'tan mutlusu yok. Yüzüne yayılan o anki tebessümü görseydin tekrar tekrar severdin Nihat'ı.

Şimdi uyanma sırası sende bir tanem, kızın seni bekliyor. Nihat seni bekliyor. Ben, Zehra, annem, Cevriye hanım, herkes ama herkes seni bekliyor. Yüzümüzü güldür hadi bir tanem..."

Ömer Zehra'ya bakmak için başını çevirdiğinde Nihat'ın camdan içeriyi izlediğini gördü. Gülerek başıyla Nihat'ı selamladı ve sevinçle Ayşe'ye döndü.

"Bak, Nihat gelmiş. Ben Zehra'nın yanına gideyim. Nihat'ta buraya gelsin. Doktor bir kişiden fazla girilmesin içeri dedi. Bu yüzden sırayla geliyoruz yanına. Bir daha ki gelişime senin uyandığını görmek istiyorum. Yoksa bozuşuruz..."

Ömer dışarıya çıktığında üzerindekileri çıkarıp kapıya gelen hemşireye uzattı. Nihat'ı hemşireye göstererek,
"Bu Ayşe'nin eşi, içeriye girmek istiyor." diyerek beklemeye başladı. Hemşire biraz düşündükten sonra Nihat'a "Beni takip edin." Diyerek gitmeye başladı. Birazdan Nihat'ı hazırlayıp geri getirecekti.

Ömer Zehra'ya dönerek gülümsedi. "Ne dersin?"
Zehra gülerek "Bağımlılık yapacak ama Ömer, hem Ayşe'yi burada bir başına bırakamayız." Dedi. O sırada Nihat da geldi. "Nihat burada, gidebiliriz. Hadi Zehra.."

Nihat hemşire ile birşeyler konuştuktan sonra içeri girdi. Ayşe'nin baş ucuna giderek yavaşça sandalyeye oturdu. Sessizce Ayşe'yi izlemeye başladı. Sanki konuşsa bütün herşey kötüye gidecek gibi...

❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣

Ömer ve Zehra sevinçle koşarak Nazlı'nın yanına geldi. Zehra yavaşça kucağına aldı Nazlı'yı. Ömer'e gülümseyerek "Dünyanın en güzel bağımlılığı bu bebekler değil mi sence de. Bizim yaramazlara arkadaş olacak Nazlı. Asya da hepsinin ablası. Çok güzel değil mi Ömer sencede?" dedi. Daha birden bütün neşesi gölgelendi. "İnşallah Ayşe de bir an önce iyileşir. Annesiz büyümek çok kötü bir şey. Etrafında ne kadar sevenin de anne bir başka." Ömer hüzünle "Evet, Ayşe de bende bu duyguyu çok iyi biliyoruz. Müzeyyen annem elinden geleni yaptı mutluluğumuz için, ama insan kendi annesi olmadığını bildiği için hep birşeyler eksik oluyor. Bu yüzden Ayşe'nin her zamankinden daha çok hayata bağlanması lazım, değil mi?" Zehra söyleyecek hiç bir şey bulamadığı için sadece sustu. Yeğenini kendi çocuğunu sever gibi seven Ömer'e baktı tebessümle.

Bölüm sonu!
Kısa olduğunun farkındayım ama ne yalan söyleyeyim pek bir hevesim yoktu yazarken. Bu nedenle içime de sinmedi. Şimdiden özür diliyorum sizlerden...

Adını Sen Koy (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin