Ömer:
Arabaya binip hızla şirketin yolunu tuttum. Şirkete vardığım da dokuz buçuğa geliyordu. Yeterince geç kalmıştım. Hızla toplantı odasına girip soluklandım. Demir'in gülen bakışkarını görünce kafa salladım.
"Ne oldu neden gülüyorsun?"
"Koskaca Ömer KERVANCIOĞLU toplantıya ilk kez geç kaldı. Hayırdır bütün gece beşik mi salladın?"
"Evet!"
Boş bulunup evet demem ile Nihat kahkaha atmaya başladı. Demir ve Leyla ise şaşkın ifadeler ile bir Nihat'a bir de bana bakıyordu. Başımı ellerimin arasına alıp öne eğdim. Şimdi dillerine düştüm. Ve uzun bir süre benimle dalga geçeceklerdi buna da eminim. Nihat hala gülmeye devam ederken parmaklarımın arasından Demir'e baktım. Bir kaç dakika sonra kendine gelip sorularını sıralamaya başladı."Ne beşiği? Nasıl beşik? Bildiğimiz bebek beşiği! Boş beşik sallamadın herhalde? Bir bebek lazım! Ne bebeği? Kimin bebeği?"
Daha Demir'in sorularından yeni kurtulmuşken şimdi Leyla sorulara başladı.
"Ömer ne olur? Ne bebeği? Nihat sen anlat bari ya! Ne oluyor?"
"Evet Leyla KERVANCIOĞLU şirketinin yeni meraklıları KERVANINA hoş geldin."
"Hoş buldum bulmasına da keşke bu kervan aydınlatılsa!"
"Nerden başlasam bilmiyorum. Hani Sevim anne beni çağırmıştı ya orada bana anlattıkları, Zehra'nın kendi kızları olmadığıydı."
"Bir dakika, bir dakika! Ne?"
"Leyla bu kısmı sana Zehra anlatsa daha iyi olur. Ondan dinlemelisin. Neyse ben dün bunu anlatacaktım ama yapamadım. Bu konuyu telefon da Demir ile kobuşurken Alev duydu. Dün kahvaltıda herkesin içinde söyledi. Zehra da evi terk etmek için kapıdan çıktığında konağa bırakılmış bebeği kapının önünde bulduk. Zehra bebek ile ilgilenirken bütün üzüntüsü gidiyordu. Bizde ailesi bulunana kadar kalmasına karar verdik.Bütün gün usluydu ama gece ikiye kadar Zehra'yı uyutmadı. İki de ağlamasına uyandım. Ben bakarım sen yat dedim. Hemen uyur sandım ama altıya kadar uyumadı. Altı ya nasıl uyumaz. İşte altıda uyuya kalınca bende yattım. Sonra geç kaldım her şey bu kadar yani."
Ben sustuktan sonra bir süre sessilik oldu. Tek tek süzdüğümde gülmemek için kendilerini tutmata çalışıyorlardı. Demir masadan telefonu alıp hızla dışarı çıktı. Tam dört dakika sonra kıpkırmızı girdi içeri. Bütğn kahkahayı dışarıda atmış anlaşılan.
"Hayırdır Demir Gürsoy! Toplantıyı terk etmeler falan ne oluyor!"
"Şey Ömer bey, acil telefon gelince çıkmak zorunda kaldım. Beklemediğim bir telefondu. Ama açmam lazımdı." Derken bile hala gülüyordu. Daha fazla ciddi durmayı bırakıp bende gülmeye başladım. Benim gülmem ile nefeslerini tutmuş olan Nihat ve Leyla da katıla katıla güldüler.●●●●●
Öğlene doğru toplantı bittiğinde alışveriş için eve gitmem gereken saat gelmişti. Zehra'yı alarak Çınar için bebek mağzasına gidecektik.
"Evet hanımlar beyler. Toplantıyı burada kesmek zorundayım. Çınar için alışverişe gideceğiz Zehra ile."
"Ya ismi ne güzel ya. Ömer Demir ile akşam gelsek ya biz. Çınar'ı görmek istiyorum."
"Yok size Çınar falan! Bugün güldüğünüze sayın!" Leyla şaşkın şaşkın bakarken gülmeye başladım.
"Ya şaka! Tabi ki de gelebirsiniz. Birde davet mi bekliyorsunuz aşk olsun!"
"Tamam o zaman ben Leyla'yı alıp geliyorum akşam."•••••••
Öğlen eve vardığımda Zehra ve Çınar hazırdı. Evdekilere veda edip alışverişe çıktık. Ayşe Zehra ile birlikte yaptığım her şeyden o kadar mutlu oluyordu ki… Çınar'ın gelişi evde adeta tatlı bir telaşa sebep olmuştu. Acaba Çınar'ın gelişini kutlasak mı? Hem Ayşe de çok mutlu olurdu. Gözlerimi yoldan ayırmadan bu konuyu açtım.
"Zehra! Acaba Çınar'ın gelişini kutlasak mı? Hem Ayşe de çok mutlu olur."
"Evet aslında çok güzel bir fikir. Bu akşam yapalım mı? Ne dersin?"
"Leyla ve Demir akşam Çınar'ı görmeye gelecek. "
"Onlar nerden biliyor ki?"
"Hiç sorma. Ne sen sor ne de ben anlatayım."
"Peki öyle olsun. O zaman ben Hediye ablaya söyleyeyim hazırlık yapsın kutlama için. Eve dönünce de Çınar'a özel pasta yaparım ben. "
"Yaparız."
"Sen! Mutfağa mı gireceksin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adını Sen Koy (TAMAMLANDI)
FanficNefretten → Aşka ♥ AYAKTA DURACAK MECALİM YOKKEN, HAYATTA DURACAK MECBURİYETLERİM VAR. Bir yanda Kanser hastası bir kadın. (Ayşe) Ve o kadın için elinden geleni yapan Fedakar bir abi. (Ömer) Bir yanda ise ailesi için didinen ve onlar için her şeyi...