ASK 73. BÖLÜM

1.1K 140 96
                                    

Medyada ki şiiri bölüm bitince dinleyin 💕💕
Medyada ki diziyi çok seviyorum.😍
"Yedi Güzel Adam💕💕💕"

Ömer:
Keşke Zehra şuan da şimdi burada olsa. Ona sımsıkı sarılarak bir daha bırakmasam..
Yanıma birinin oturduğunu hissettiğimde pek de önemsemedim. Son bir haftadır her gün bu sahile geliyorum ve her gün Ayşe gelip yanıma oturuyor.
"Yine beni kontrole mi geldin." Diyerek gülümsedim.
Bir cevap beklerken hâlâ susuyordu. Gözlerimi açarak döndüm….

Zehra tam karşımda duruyordu. Ellerimi yumru yaparak gözlerimi ovuşturdum. Bu gerçek mi?
"Zehra sen gerçekten burada mısın?" Önce gülmeye başladı. Sonra sımsıkı sarıldı. Bütün kokusunu içime çektim. Bu rüya olamaz. İnsanlar rüyada koku alamaz.. "Sen gerçekten buradasın!" Diyerek sevinçten ayağa kalkarak kucaklayarak havaya kaldırdım. Kendi etrafında deli gibi dönerken "Ömer beni indir lütfen." Diyerek sevinçten çığlık atıyordu.

Yavaşlayarak yere indirdim.
"Seni o kadar çok özledim ki Zehra bilemezsin."
"Bende.. Bende seni çok özledim. O verdiğin defteri de okudum. Bundan sonra birlikte tamamlayacağız o defteri."
"Yani artık buradasın. Gitmeyeceksin bir daha değil mi?"
"Babam defteri okumuş. Okuduktan sonra da senin bana olan aşkına inandı. Bu sabah hazırlanır geri dönüyoruz dedi. Sevinçten o valizi nasıl topladım bilemezsin. Önce eve uğradım Ayşe burada olduğunu söyleyince koşa koşa geldim."
"Hayatıma tekrar hoşgeldiniz Zehra hanım. Bu günü milad kabul ediyorum ve herşeye yeniden başlıyoruz."
"Nasıl herşeye?"
"Konağa gidelim orada anlatırım."

••••••••••

Ayşe ve Zehra karşılıklı olarak koltuklara oturmuş sohbet ediyordu. Zehra'nın gelmesi tastamam olmuştuk. Kocaman bir aile. Herkes işlerini bırakarak koltuk ve sandalyelere oturdu. Benden dinledikleri bu oyunu birde Zehra'dan duymak için.

Bir kaç dakikalık sessizliğin ardından yine ilk konuşan Ayşe oldu.
"Zehra canım dönmenize gerçekten çok sevindik. Abim bu oyunu anlattı. Ama biz birde senden duymak istiyoruz. Çünkü bu senin için daha zor bir durumdu. Buraya geldiğinde kimseyi tanımıyordun."

"İnsanlar içinde kimsesiz kalmak korkutucudur;
yıpratır…
Tanımadığın bir evde yaşama mecburiyeti acıdır;
hırpalar…
Seni tamamen yanlış tanıyan birine katlanmak zordur;
Çaresiz bırakır…
Ama tüm tanımadıklarınla çevrelediğinde, gözlerin seni çaresiz bırakana döner, medeti yine ondan umarsın…
Elinden tutmayacağını bilirsin elbet ama, düşmene izin vermeyeceğinin de farkındasındır...
Yalnızken seni kırıp dökse de, yabancı bir yerde sadece o vardır güvenebileceğin…

Bir o vardır yanında,
Bir odur güvenli liman;
Kendi elleriyle atmış olsa da seni o yalnızlığa,
Yine de bir odur yanında olan…
Belki de her şeye rağmen,
Orada buluşacak hisler buna tutunarak yeşereceklerdir…
Birbiriniz için yabancı, birbiriniz için mecburiyet ama yine de birbiriniz için desteksinizdir..
Böyle böyle arşınlarsınız gelecek yollarını…
Kırıp dökse bile ilk güvendiğin o olduğu için,
Bir sırrı paylaşan iki ortak olduğunuz için 'biz'sinizdir ve biz olmaya devam edeceksinizdir..."

(Zehra'nın söylediği bu sözler instagram @adinisenkoyuyorumlayalim sayfasının biricik adminin sözleridir. Kitap da kullanmama izin verdiği için çok teşekkür ederim kendisine.🤗🤗🤗)

"Vay.. Zehra senden dinlemek gerçekten bir başka oldu. Abim hiç böyle anlatamadı. Hiç etkili olmadı. Ama sen hem yaşadığın zorluğu anlatırken hemde bunlara nasıl katlandığını anlattın bu sözlerin ile."
"Abartma Ayşe ya..
Ben sadece düşüncelerimi dile getirdim. Hepsi bu kadar canım."
"Yok öyle değil ama ısrar etmeyeceğim. Bu arada Salim baba ile bazı şeyleri konuştuk. Bizim aklımıza yattı. Birde size anlatsın Salim baba."

Merakla Salim babaya döndüm.
"Ömer bak oğlum. Kızım ile her ne kadar resmi ve dini nikahın olsa da, Zehra'yı geleneklerle göre almadın benden. Doğru düzgün bir düğün de olmadı haliyle..
Ben de düşündüm ve herşeyin en başından olmasını istiyorum."

"Baba bende aynı şeyleri Zehra'ya söyleyecektim. Herşey en baştan başlasın istiyorum bende. Kız isteme, söz, nişan, düğün, herşey…
Hatta sizin için de uygunsa hemen yarın istemeye gelelim.."
"Oğlum dur bu ne acele. Önce bi dinlenelim..
Daha mahallede ki eve gidip temizlemek lazım. Biz sana haber veririz günü.
Yalnız bir de şartım var!"
"Kabul..
Herşey kabul."
"Önce bir dinle de oğlum." Diyerek gülmeye başladı Salim baba.
"Bu süre boyunca Zehra kendi evinde kalacak. Kendi evimizden gelin çıkacak benim kızım."
"Ama ben Zehra olmadan nasıl uyurum ki baba."
"Hemen Ankara'ya geri dönebiliriz evlat." Diyerek gülmeye başladığında panikle;
"Tamam, tamam kabul ettim bir kere. Birazcık sabrederiz artık."
"Annesine görmek nasip olmadı. En azından biz görelim evlat.." dediği zaman herkes  duygulandı.

••••••••••

Hep birlikte akşam yemeğini yedikten sonra Zehra'yı, Yasemin'i ve Salim babayı eve bırakarak geri döndüm. Herkes uyumuştu. Üzerimi değişerek yatağa oturdum. Yastığı yatak başlığına yaslayarak düşünmeye başladım.
Herşeye en baştan başlamak her ne kadar uzun zaman istesede, en azından artık yalansız ve gizli saklısı olmayan bir evlilik olacaktı. Hayatım resmen bir bir rayına oturuyordu.

Önce bu yalanı anlatmak,
Ardından gerçek anlamda düğün yapacak olmamız ve gün geçtikçe iyileşen Ayşe…
Kaan bir süre daha Ayşe'yi gözlemlemek istediğini söyledi. Bu yüzden Ayşe her hafta hastaneye gidecek yinede. Bu hastalıktan tamamen kurtulmasına artık çok az kalmıştı..
Dünyanın en şanslı insanı belki de ben olabilirim...

Ama yine de Zehra'yı şimdiden çok özledim. Telefonu elime alarak mesaj atmaya karar verdim.
"Uyudun mu?"
Mesaj gittikten bir kaç saniye sonra cevap geldi.
"Hayır. Uyku tutmadı. Sen neden uyumadın.?"
Zehra da benim gibi düşüncelere dalmış anlaşılan.
"Senin olmadığın bir evde uyku tutmuyor. Birde bu yaşadıklarımın rüya olmasından korkuyorum. Gözlerimi kapatınca rüyadan uyanacak gibi hissediyorum…
Korkuyorum.."
Bir kaç dakika geçmesine rağmen cevap gelmedi. Acaba ne söyleyeceğini mi düşünüyor?
"Bugün yaşadıklarımız tamamen gerçek korkmana gerek Ömer. Ayrıca biz birbirimizi çok sevdikten sonra Allah'ın izni ile bizi kimse ayıramaz."
Ben tam cevap yazarken Zehra'dan bir mesaj daha geldi.
"Kitaba yazdığın şairlerin şiirleri..
Gerçekten çok güzeldi.  O şiirleri bulmak için çok uğraştın sanırım."
Gülümseyerek "Senin için değer." Yazdıktan sonra Erdem Bayazıt'ın bir şiirini yazarak gönderdim.

"🌿Bir an kayboldun gibi.
Yaşadım kıyameti.
Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti..
Yeniden su yürüdü dalıma, yaprağıma.. 
Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma
Çiçeğe durdu kalbim içtim parmaklarından 
Göz çeşmem suya erdi sevda kaynaklarından 
Bir aydınlık denizin sonsuz derinliğinde 
Yüzüyorum gözünün yeşil serinliğinde..🌿"

Şiirin sonundaki gözünün yeşil serinliği mısrası bize uymadığı için bir mesaj daha attım hemen.

"Gözlerinin yeşil olmadığını biliyorum ama, bu güzel şiiri bozmak istemedim.."

Bölüm sonu!
Bir sonraki bölüm, 72 ve 73. Bölümler 80 beğeni olduğunda gelecek.
Bu bölüm baya alıntı kullandım ama gerçekten içime sinen bir bölüm oldu. İnşallah sizde beğenirsiniz canlarım 💕😍
74. bölüm bu kadar çabuk gelemeyebilir bilginize 😅😅😅

Adını Sen Koy (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin