Bu bölüm Çınar gidecek diye üzülen tüm okuyuculara ithaf olsun. ♥♥♥
Ömer telefon ile konuşarak yanımıza geldi.
"Evet, dinliyorum Tayfun.
Gerçekten mi?
Sen şimdi konakta mısın?
Tamam biz hemen geliyoruz."Merakla yüzüne baktım.
"Ömer ne oluyor!"
"Çınar'ın ailesini bulmuşlar. Tayfun şimdi Çınar'ın annesi ile birlikte konaktaymış. Gitmemiz lazım."
"Demek bulunmuş."
"Zehra sen iyi misin?"
"Evet iyiyim. Sadece..
Çınar'a çok alıştım. Şimdi gidecek olması..."
"Ailesi ile büyüyecek bu yüzden çok şanslı."
"Tabi ki de. Zaten üzüldüğüm ailesinin bulunmuş olması değil. Şu bir kaç günde ona o kadar alıştım ki, yokluğu zor gelecek."Çınarı kucağıma alıp Ömer ile arabaya bindik. Leyla ve Demir de peşimizden Demir'in arabası ile geliyorlardı. Konağa vardığımızda üzgün bir şekilde salona girdik. Herkes salonda bizi bekliyordu. Annesi Çınar'ı görünce koşarak yanıma geldi. Çınar'ı ona uzattığım da ağlayarak kucağına aldı.
"Oğlum! Çok özür dilerim anneciğim."
"Her ne olursa olsun Çınar'ı bırakmayın. Çınar çok uslu bir bebek. Kendini bir kaç günde o kadar sevdirdi ki Sibel hanım. Zehra Çınar ile çok ilgilendi. Dilediğiniz zaman lütfen gelin konağa. Çınar'ı görmeyi çok isteriz."
"Sibel hanım, eşim Zehra ve ben Çınar'ın tüm ihtiyacını karşılamak istiyoruz. Eğer beni yanlış anlamazsanız size bir iş imkanı da sağlaya bilirim."
"Siz Ömer bey olmalısınız. Ayşe hanım sizden bahsetti gelmeden. Ben size bir şey söylemek istiyorum. Ben çalışıp Çınar'a bakabilecek duruma gelene kadar Çınar sizinle kalsın. Burası onun için daha sağlıklı bir ortam."
Heyecanla önce Ömer'e daha sonra da Sibel hanıma baktım.
"Gerçekten mi? Ben... Ben çok sevindim." Heyecanla Ömer ve Ayşe'ye döndüm.
"Ayşe konakta temizliğe yardımcı olması birini aramıyor muydunuz. Sibel hanım da kabul ederse burada işe başlasa ya. Hem Çınar annesinden de ayrılmamış olur."Ayşe yüzüne yayılan gülümsemesi ile Sibel Hanım'ın yanına gidip ellerini tuttu.
"Siz ne dersiniz? Size burada kalacak bir yer de ayarlaya biliriz."
"İş teklifinizi memnuniyetle kabul ediyorum. Fakat kalacak bir yere gerek yok. Evim çok uzak sayılmaz zaten. Sabah erkenden gelip akşamları dönerim. Ben bu iyiliğinizi, hakkınızı nasıl öderim. Gerçekten çok teşekkür ederim."Yanıma gelerek ellerimi tuttu.
"Zehra hanım Çınar sizin yanınızda olduğu için o kadar şanslı ki... Sizin gibi tertemiz kalbi olan, içi güzelliklerle dolu olan birinin ilgilenmesi bizim için büyük bir şans.Ömer bey size de çok teşekkür ederim. Allah Zehra hanım ve sizi ayırmasın. Allah mutluluğunuzu daim etsin inşallah. Size hayırlı bir evlat nasip eder inşallah."
Ben bu kadar övgü ve duadan dolayı kıpkırmızı olurken Ömer kulağıma "Kırmızı sana çok yakışıyor ama biraz sakin mi olsan acaba" diye fısıldayıp göz kırptığında iyice domatese döndüm.
●●●●●●
Havanın da güzel olmasından dolayı Asya ve Çınar'ı alarak bahçeye çıktım. Yere bir battaniye sererek Çınar'ı üzerine yatırdım. Aysa ile karşılıklı oturup Çınar ile ilgilenmeye başladık. Asya
"Zehra abla Çınar hep burada mı kalacak?" Diye sorduğun da şaşkınlıkla Asya'ya baktım. Neden sormuştu ki bunu. Tedirgin bakışlarım ile ne desem diye düşündüm. Tüm ailenin ilgisinin Çınar da olmasından rahatsız mı olmuştu yoksa!.
"Şey Asya.. Galiba sadece bir müddet kalacak. Sonra annesi ile birlikte gidecek."
Üzgün bakışları ile yerinden kalkıp yanıma oturdu. Sımsıkı sarılırken ağlamak üzereydi.
"Zehra abla Çınar gitmesin. Büyüdüğünde ben onunla oyunlar oynayacağım. Ablası olacağım ben. Gitmesin lütfen." Dediğinde ağlamaya başladı.O sırada Ömer geldi. Asya'nın ağladığını görünce endişelendi.
"Asya bir tanem ne oldu? Neden ağlıyorsun."
"Dayı Çınar hep bizimle kalsın. Hiç gitmesin. Ben onu çok sevdim. Çınar giderse ben kimin ablası olacağım." Dediğinde daha fazla ağlamaya başladı. Ömer Asya'yı kucağına aldı.
"Ama onun da bir ailesi Asya. Sen annenden ayrı kalsan üzülmez misin?"
Ağlaması durdu.
"Üzülürüm dayı."
"İşte biz Çınar'ı üzmek istemeyiz değil mi?"
"İstemeyiz."
"Zaten annesi bizimle burada çalışacak. Gündüzleri Çınar ile dilediğin gibi oynarsın prenses."
"Yaşasın." Sevinçle Ömer'i yanağından öpüp sarıldı.
"Dayı beni anneme götürür müsün?" Diyerek muzipçe gülümsedi.
"Bak sen şu yaramaza. Sıkı tutunun Asya hanım. KERVANCIOĞLU hava yolları uçuş için hazır. Kemerlerinizi bağlayın."
İkiside sevinçle içeriye girdiler. Ben Çınar'a yemek yedirirken Alev yanımıza geldi.Karşımda öfkeli ve ağlamış yüzü ile konuşmadan bakıyordu. Şaşkınlıkla kaşlarımı havaya kaldırdım."Alev ne oldu? Bu halin ne?"
Elleri titriyor. Titreyen sesi ile bağırdı.
"Daha ne olsun! Sen geldiğinden beri huzurum kalmadı bu evde. "
"Ben.. Ben ne yaptım ki?" Diyerek ayağa kalktım.
"Sevdiğim herkesi tek tek elimden aldın. Önce Ömer!
Sonra teyzem..!
Bu aileye geldiğin güne lanet olsun!
Ömer ile evlendiğin güne lanet olsun!
Kimse beni sevmiyor. Amacın buydu değil mi? Ömer senin yüzünden bana artık mesafeli."
"Bunların sorumlusu ben değilim Alev! Sen ve senin oyunların, seni bu evde bu hala getirdi. Artık bu evliliği kabullenmelisin Alev!"
"Asla! Sen hayatımıza girmeseydin Ömer ile çok mutlu olabilirdik. Senden nefret ediyorum Zehra! Boğuluyorum her gün sizi yan yana gördükçe boğuluyorum anlıyor musun? Canımı yakıyorsun. Defalarca intihar etmeyi düşündüm senin yüzünden!"
"Alev intihar etmek ve ölmek en kolayı. Senin gibi güçlü birisi bu kadar çabuk mu pes edecek yaşamaktan. Canına kıydığında ne olacağını sanıyorsun! Herkes arkandan bir süre ağlayacak, sonra kendi yaşantılarına dönecekler. Belki sadece teyzen senin için daha fazla üzülecek, o kadar.Sen korkak gibi kaçıp pes etmeyi tercih ediyorsun yani."
"Asla! Doğru neden ben intihar edeyim ki! Seni bu evden göndermek varken.."İntihar fikrinden vaz geçirmemin rahatlığı derin nefes verirken Ömer yanımıza geldi.
"Ne konuşuyordunuz. Ben gelince sustunuz."
"Önemli bir şey değil. Laflıyorduk sadece Alev ile."
"Evet. Neyse ben gideyim. Sonra görüşürüz seninle Zehra."
Sesinde ki tehtitkar tona aldırış etmedim. Eğer Alev kendine bir şey yapsaydı benim yüzümden kendimi asla affetmezdim. Ömer'in sesi ile ona döndüm. Ne ara oturup Çınar ile ilgilenmeye başladı.
"Oturmayacak mısın?"
Dalgın dalgın yere oturdum. Alev'in söyledikleri hala kulağım da yankılanıyordu.Babamın bizi çağırması ile Çınar'ı da alarak salona geçtik. Çınar'ı özlediğini söyleyerek kucağına aldı. Babamın yaptığı her harekete katıla katıla gülmesi ile hepimize tebessüm ettirdi Çınar.
●●●●
ÖMER:Yemekte Zehra çok durgundu. Canını sıkan bir şey vardı anlaşılan. Bütün konakta aramama rağmen yoktu. Koridorda Yasemin'i görünce durdurdum.
"Yasemin Zehra'yı gördün mü? Hiç bir yerde bulamadım."
"Ablamın galiba canı sıkkın. Rüzgarlı havaya rağmen sahil kenarına gitti."
"Çınar da yanında mı peki?"
"Yok Çınar benimle. Mamasını yedirip yatıracağım birazdan."
"Anladım ben Zehra'ya bakayım."Bölüm sonu!
Gece bitmeden bölümü yetiştirdim. :D
Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olmuştur.Yıldızcığa basarak oy veren elleriniz dert görmesin inşallah :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adını Sen Koy (TAMAMLANDI)
FanficNefretten → Aşka ♥ AYAKTA DURACAK MECALİM YOKKEN, HAYATTA DURACAK MECBURİYETLERİM VAR. Bir yanda Kanser hastası bir kadın. (Ayşe) Ve o kadın için elinden geleni yapan Fedakar bir abi. (Ömer) Bir yanda ise ailesi için didinen ve onlar için her şeyi...