Ömer
Neden herşey bu kadar zor olmak zorunda. Neden? Müzik bittiğinde ayrılıp yerimize oturduk. Birden aklıma gelen şeyle ayağa kalktım. Çınar'ı alıp geri geldim. Diğer elimle elini tuttum.
"Hadi kalk."
"İyi de nereye? Neden?"
"Sıkıldın burada. Soru sorma da kalk hadi." Zehra hala kalkmayınca elinden tutup nazikçe peşimden gelmesini sağladım.
•••••••
Ömer ve Zehra teknenin ucuna geldiklerinde Zehra şaşkınlıkla Ömer'e bakmaya devam ediyordu. Merakla teknenin ucunu işaret ederek
"Neden buraya geldik?" Diye sordu. Ömer kucağında ki Çınar ile birlikte teknenin ucuna oturarak ayakkabılarını ve çoraplarını çıkarttı. Zehra onlara şaşkınlıkla bakarken Ömer de ayaklarını serin suyun içine bıraktı.Zehra hala boş gözlerle Ömer'in ne yaptığını anlamaya çalışıyordu. Zaten son zamanlarda ki tavrı iyice değişmişti. Ve Zehra her şeyin daha kötüye gitmesinden korkuyordu. Düşüncelerinden Ömer'in sesi ile sıyrıldı.
"Sen de gelsene. Su insanı rahatlatıyor.
Hem.. Kalabalık ortamları çok fazla sevmediğini de biliyorum. Burada rahatsın."Zehra üstünü başını düzelterek yavaşça yere oturdu. Ömer gibi ayaklarını suya bıraktığında serin sular yüzünden biraz ürpermişti. Kollarını önündeki demire yaslayıp ışıklı İstanbul boğazını seyrediyordu. Ömer Zehra'nın bu dalgın halinin sebebini merak etmiş fakat cesaret edip soramamıştı. Bir kaç dakika daha böyle sessiz bir şekilde geçtikten sonra merakına yenik düştü.
"Zehra! Sen.. iyi misin? Çok dalgın gözüküyorsun. Bir şey mi oldu?"
Zehra biraz geriye çekilip Ömer'e dönmüştü. Bir kaç saniye sessizce yüzünü inceledikten sonra içindeki sıkıntıyı anlattı.
•••••
Zehra:"Şuan teknede bulunan herkese ihanet ediyormuş gibi hissediyorum Ömer." Sıkıntı ile derin bir iç çektim. Şaşırdığında hep kaşlarını çatardı. Ve yine kaşlarını çatarak söylediklerimi anlamaya çalıştı.
"Neden ki? Sadece sohbet ediyoruz burada. Yanlış birşey yapmıyoruz. Hem zaten.." elimi kaldırarak dur işareti yaptığım da merakla durdu.
"Öyle değil Ömer.
Ben..
Biz.. Aslında..
Yani bu oyun ile herkesi kandırıyoruz. Ve zaman zaman bu gerçekle yüzleşmek canımı acıtıyor. Ben insanlara yalan söylemek istemiyorum. Ama Ayşe için mecburuz bu oyuna. Gerçi Ayşe için bile olsa en çok da Ayşe'yi kandırdığım için üzülüyorum.Dört ay sonra sözleşme bittiğinde yollarımız ayrılacak ve ben böyle güzel insanlardan ayrılacağım için üzülüyorum. Ama her şeyin bir sonu var. Umarım bu süre boyunca Ayşe iyileşir ve sağlığına kavuşur."
Ömer:
Gitmek diyor ya gitmek…
Şöyle deme be Zehra. Ben senin yanında hayat bulurken gitmek deme!Ama sana şimdi bu oyunu gerçek yapalım diyemem..
Sen hissettiklerimi hissetmeden..
Bu aşkı hissetmeden söylersem inanmazsın ki..••••••
Ömer Zehra'nın söylediklerinden sonra gözlerini kapatarak boğazın sessizliğini dinledi. Sözleşme lafindan sonra Ömer'in birşey dememesine Zehra çok bozulmuştu. Ayağa kalkarak Çınar'ı Ömer den aldı. Ömer ne olduğunu anlamıştı. Zehra bir iki adım atıp geri döndü."Sen gelmiyor musun Ömer?"
Ömer yalnız kalıp düşünmek istiyordu. Ne yapması gerektiğini düşünmek ve biran önce bu meseleye nokta koymak istiyordu. Hafif geriye dönerek Zehra'ya baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adını Sen Koy (TAMAMLANDI)
FanfictionNefretten → Aşka ♥ AYAKTA DURACAK MECALİM YOKKEN, HAYATTA DURACAK MECBURİYETLERİM VAR. Bir yanda Kanser hastası bir kadın. (Ayşe) Ve o kadın için elinden geleni yapan Fedakar bir abi. (Ömer) Bir yanda ise ailesi için didinen ve onlar için her şeyi...