Korkuyorum...

60.7K 2.7K 119
                                    

Ben sana hep üşüyordum,
Çünkü kıştım.
Nakıştım, bakıştım....
İnkar etmiyorum da bunu,
Seni sevmek gibi büyük işlere kalkıştım...
Ve lütfen inkar etme;
Sana en çok ben yakıştım...

           Özdemir Asaf







Rozalin, konaktan çıktıktan sonra o kadar dalmıştı ki, ayakları onu çiftliğe getirmişti. Hemen ahıra gitmiş, Kara ile birlikte çiftlikten ayrılmıştı.

Son günlerde hiç olmadığı kadar huzurlu hissediyordu. Saçlarına ve tenine değen rüzgar onu sanki acılardan arındırıyordu. Geldiği uçurum kıyısında atından inmiş, yok olmaya mahkum bırakılan şehre, eski Halfeti manzarasını izlemeye başlamıştı.

Ne kadar zaman orada oturduğunu hatırlamıyordu. Kimseye haber vermediği gerçeği aklına düşünce hemen elini cebine atmış, telefon etmek istemişti. Fakat evden çıkarken telefonunu almadığını hatırlamış, çiftliğe dönmek için atına binmişti. Çiftliğe gelene kadar hava çoktan kararmıştı. Atını hızla ahıra bırakmış, tam çıkmak üzereyken, çiftliğe doğru hızla gelen arabayı görüp beklemişti.

Mirza, Rozalin'i bulamadığı her saniye aklını kaybetme noktasına gelmişti. Deli gibi Halfeti'nin sokaklarına bakarak aramıştı Rozalin'i. Azad'ın haber vermesi ile Karaca çiftliğine gelmiş, öfke ile arabadan inerek;

" Nerdesin lan sen? " diyerek âdeta kükremiş, Rozalin'in koluna yapışmıştı.

" Kendine gel ne yapıyorsun? Bırak kolumu! " demişti Rozalin, canı yanarak.

" Kes sesini! kaçmayı nasıl düşünürsün? "

" Ne kaçması? "

" Ulan seni bulamayacağımı mı sandın? Cehenneme gitsen peşinden gelirim. Duydun mu? "

Mirza, Rozalin ' in kolunu mengene gibi saran elini mümkünmüş gibi daha da sıkmış, ardından sürüklenmeye başlamıştı.

Mirza' nın sert tutuşu yüzünden canı yanan Rozalin, kolunu çekerek Mirza' nın elinden kurtarmaya çalışmıştı.

" Kafayı mı yedin sen? Bırak kolumu, canımı acıtıyorsun! "

" Kes sesini Rozalin! "

Mirza öyle bir bağırmıştı ki, Rozalin' in tüm bedeni titremişti. Ardından Rozalin'i âdeta arabaya sürüklemiş, ön koltuğa savurmuştu. Öfke ile sürücü koltuğuna oturmuş, gaza basmıştı.

" Ulan evden gitmek ne demek! " demişti Mirza. O kadar öfkeliydi ki, sinir tüm hücrelerine işlemiş, yaşadığı korkunun öfkesini kusuyordu.

" Ben çok kötüydüm! Hava almak istedim. " demişti korkuyla Mirza ve yola bakarak.

" Haber verebilirdin. Tüm aile merakta bırakmaya hakkın yok. "

" Tamam, haber vermediğim için özür dilerim ama lütfen yavaşla! "

Rozalin arabanın her geçen saniye hızlanmasından dolayı içini saran korku ile gözlerini kapatmış, zor nefes almıştı.

" Mirza! Lütfen! "

Rozalin, nefes almakta iyice zorlanıyor, zihnine dolan anılar ve yaşadığı acı gerçek, onu yavaş yavaş içine çekerken gözlerini açık tutmakta zorluk yaşamıştı.

Mirza, Rozalin'in birden derin derin nefes almaya çalıştığını gördüğünde, hemen arabayı sağa çekmiş, Rozalin'e dönmüştü. Rozalin'in yüzünü elleri arasına almış;

ROZALİN...(Söz Serisi 1)✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin