Hanım Ağam...

39.8K 2.1K 42
                                    

Sonra çekildim bir kenara,
Seyrettim olup biteni...
Baktım;
Kim de ben ne kadarım,
Kim ben de ne kadar kalmış diye...

        Özdemir Asaf









Mirza, evden çıktıktan sonra Rozalin aklından çıkmasa da, düşünmemeye çalışarak dönmeden önce işleri yoluna koymaya çalışmıştı. İşleri tam bitmemiş olsa da, Rozalin' in dönmek konusunda kesin kararlı olduğunu gözlerinden görmüş, yalnız göndermeyeceği için o da dönecekti.

Rozalin' in Sabah toplantıda söylediklerinden sonra haklılık payını görmüş bu konuda çalışmaya başlamışlardı. Kenan ile bu konu hakkında detaylı incelemeler ve anlaşmalar için Selim'i görevlendirmişlerdi. Tabi buna İpek itiraz etmiş, anlaşmaları onun yapması için diretmişti.

" Bu iş Selim'de, sen de gerekli detaylar için ona yardım edebilirsin! " demişti Kenan İpek'e bakarak

" Ama! "

" Tamam uzatma İpek! Selim ile konuşursunuz. " diyerek araya girmişti Mirza.

" Nasıl isterseniz! " İpek istemese de, kabul etmek zorunda kalmıştı.

Mirza, içindeki sıkıntıyı bir türlü atamıyor, Rozalin aklından çıkaramıyordu. Sıkıntıyla nefesini vererek gözlerini kapatmış, Gözlerinin önüne gelen Rozalin' in gülüşü ile içindeki sıkıntı bir nebze olsun gitmiş, içi sıcacık olmuştu.





*************





Rozalin, Aysel hanımı gördüğünde içini saran mutlulukla sıkıca sarılmış, içinde oluşan huzura şaşırmıştı.

" Buyrun içeri gelin. Hoş geldiniz." diyerek Aysel hanımı salona yönlendirmiş, oturması için buyur etmişti.

" Hoş buldum kızım nasılsın? "

" İyiyim, sizi gördüm daha iyi oldum. "

Gerçekten de, Aysel hanımı gördüğünde içinde anlam veremediği bir mutluluk oluşmuştu Rozalin' in.

" İyi olduğuna emin misin? Rozalin yüzün sararmış! "

" Endişelenmeyin lütfen. Bugün midem biraz kötü ondan. Ne içersiniz? "

" Bir kahveni içerim. Bakalım annen kadar güzel kahve yapabiliyor musun! " diyerek sıcacık gülümsemişti Aysel hanım.

Rozalin, kendisini gözlerinin içi gülerek bakan yaşlı kadına aynı şekilde gülümseyerek mutfağa gitmiş, iki kahve yaparak tekrardan salona dönmüştü.

" Ne iyi yaptınız da geldiniz. Dönmeden önce bir kez daha görüştük. "

" Dönüyor musun? " demişti Aysel hanım sesinin yüksek çıkmasına dikkat etmeyerek. Ardından; " Yani daha erken değil mi? "

" Aslında çok bile kaldık. Mirza'nın işleri için gelmiştik zaten. Ee Metin bey nasıl? 

" O da iyi canım benimle uğraşıp duruyor. İstanbul' a gelmeme bile izin vermiyor. Ondan habersiz geldim. " demişti gülerek.

Aslında kocasının izin vermiyor olması Rozalin' in İstanbul'da olmasından dolayıydı. Onu tanıdıklarına her ne kadar mutlu olsalar da, bir yanda da acı hatıraları gün yüzüne çıkarıyordu.

" Sizden ayrı kalmak istemiyordur ondan. "

" Yok canım huysuz ihtiyar işte! "

Aysel hanımın söylediği şey ile ikisi de gülmüştü. Aysel hanım karşısında oturan Rozalin' i sanki yıllardır tanıyormuş da sohbet ediyorlarmış gibi hissetmişti. Aklına gelen şey ile Aysel hanımın yüzündeki gülümseme yavaşça solmuştu.

ROZALİN...(Söz Serisi 1)✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin