Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç.
Başka şehirleri özleyelim orada seninle.
Bu evler, bu sokaklar, bu meydanlar ikimize yetmez.....Özdemir Asaf
Urfa halkı Sonbahar serinliği ile güne başladığında, Şiyar konağında veda günüydü. Okulların açılması ile Zilan'ın İstanbul'a gitmesinden dolayı herkes erkenden kalkmıştı.
Berivan hanım gözleri dolu dolu Emine'ye yardım ediyor, kızına kahvaltı için en sevdiği şeyleri hazırlıyordu.
Hazar, geceden beri uyuyamamış, sabaha karşı dalması ile biraz olsun uyuya bilmişti. İlk defa Zilan ile ayrılacaklardı. Ve onu şimdiden özlem sarmıştı.
Zilan'ı kandırmış, üniversite tercihlerinde İstanbul'u yazdırmıştı. Ama başarıp da tıp fakültesini tutturacağını düşünmemişti. Asıl niyeti yerleşmediği zaman onun ile dalga geçmek ve abilerinin ona kızmalarını sağlamaktı. Ve tabi bu istediği olmamıştı.
Zor da olsa yataktan kalkmış, oflaya oflaya üstünü giyerek odadan çıkmıştı. Merdivenlerden inerken alt katta merdivenlerden inen Rozalin'i görmüş, yüzüne yayılan gülümsemeyle hızla merdivenlerden inmiş, Rozalin'in koluna girmişti.
" Günaydın. "
Rozalin, Hazar'ın birden koluna girmesi ile korkmuş, elini kalbinin üstüne koymuş, gözlerini kapatmıştı.
" Ne yapıyorsun Hazar? Ödüm koptu."
" Nasılsın yengem? "
" İyiyim de sen bu saatte kendinden kalkar mıydın? "
" Hiç sorma yengem ya. Zilan gidecek ya uyuyamadım. "
" Şimdi anlaşıldı sebebi. Desene şimdiden hasret sarmış seni. "
" Ne hasreti yengem? Ben ondan kurtuldum diye seviniyorum. "
" Hımm belli... "
Rozalin yüzünde gülümsemeyle Hazar'ın koluna vurmuş, mutfağa yönelmişti. Mutfağa girdiğinde ağlayarak fırından börek tepsisini çıkaran kayınvalidesini görmüş;
" Günaydın. Anne bir şey mi oldu? Niye ağlıyorsun? " demişti.
" Niye olacak kızım! Zilan gidiyor diye böyle. Sanki temelli gidiyor kız. " demişti Emine, araya girerek.
" İşin yok mu senin Emine? Rahat bırak beni. " diyerek terslemişti Emine'yi Berivan hanım. Ardından Rozalin'e dönmüş; " Mirza kalktımı kızım? " demişti.
" Yok anne daha erke- "
" Uyuyor mu daha? Bu saatte kadar uyulur mu? " diyerek Rozalin'in sözünü kesmiş, " Git çağır kalksın. Uçağa geç kalacaklar. "
" Anne daha erken. "
" Hadi Rozalin! "
Rozalin, şaşkın gözlerle Berivan hanıma bakmış, ardından gülmemek için kendini sıkan Emine'ye dönerek kaşlarını çatmış, mutfaktan çıkmıştı.
Odaya döndüğünde Mirza'nın aynı bıraktığı gibi, bir kolu başının altında yattığını görmüş, yatağa yaklaşarak Mirza'nın yanına uzanmıştı. Başını Mirza'nın göğsüne koymuş, kolunu beline sarmıştı. Ardından başını kaldırarak Mirza'nın yüzüne bakmış, biraz doğrularak çenesinden öpmüştü.
" Mirza! "
" Hım? "
" Hadi uyan. "
Mirza, zor da olsa gözlerini açarak kendisine ışıldayan gözlerle bakan Rozalin'i görmüş, içinin ısındığını hissetmişti. Ardından yüzündeki soğuk ifadeyi değiştirmeden, hafifçe dönmüş, komidinin üstünde duran saatte göz ucu ile bakmıştı. 6'ya geldiğini olduğunu görerek kaşlarını çatmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROZALİN...(Söz Serisi 1)✔
RomanceRozalin, içinden geleni yapmış, karşılık vermişti Mirza' ya ama, sırtı yatağa değdiği anda aklına gelen şey ile buz kesmiş, duraksamışdı. " SEN, KARIM OLMAYA LAYIK DEĞİLSİN! " Rozalin, zorda olsa Mirza'dan ayrılmış, elini göğsüne koyarak kendinden...