Özlem...

37.3K 1.9K 97
                                    


En sevdiğim mevsime geldik;
Yapraklar sararacak, gök gürültülü yağmurlar yağacak.
Sonbahar, hüzündür. Hüzün ise, ben demektir.

      Özdemir Asaf









Güneş Urfa'nın üstünde tüm sıcaklığı ile yerini alırken, konak ahalisi sessizlik içinde tek tek kalkmaya başlamıştı. Bir hafta geçmişti olayın üstünden. Bu süre zarfında hiç kimse olaydan bahsetmemiş, konusunu dahi açmamıştı.

O gün Dilâver bey sessizlik içinde karısını ve kızını alıp götürmüştü. Pek çok kez abisinden ve Mirza' dan özür dilemişti. Hatta dolu gözlerle gitmeden önce Rozalin'in yanına gitmiş, özür dilemişti.

Zilan, tüm gece karın ağrısı ile sabaha kadar uyuyamamış, ayaklarını sürerek odasından çıkmıştı.

Bir eli karnında gözleri kapalı yürürken, odasından çıkan Hazar ile çarpışmış ağzından kaçan korku ile karışık çığlık ile sırt üstün yere düşmüştü.

" Ne yapıyorsun geri zekalı? Dikkatli olsana! "

" Ne bağırıyorsun sabaha sabah? Hem bu saatte sen kalkar mıydın? "

" Sana ne! Kaçta kalkacağı mı sana mı soracağım? " diyerek yavaşça yerden kalkmış, ağrıyan kalçasını tutmuştu.

" İyi olduğuna emin misin sen? " demişti Zilan'ın yüzünü görünce.

" İyiyim! Sanırım! " demişti midesine giren krapla.

Rozalin, dışardan genel ses ile gözlerini açmış, bir süre beklemiş, ne olduguna anlam vermemişti. Ardından hafifçe başını kaldırmış, görüş açısına giren Mirza'nın çehresi ile yüzünde tebessüm oluşmuş, başını gömdüğü Mirza'nın boyun girintisinden kaldırarak Mirza'nın çenesinden öpmüştü.

Ardından biraz daha doğrularak komidinin üstünde olan saate bakmış, 6 olduğunu görmüş, tekrardan Mirza' ya dönerek yanağından öpmüştü. Başını çevirerek tam geri çekileceği sırada birden kendini Mirza'nın altında bulmuş, ani gelen şey ile çığlık atmıştı.

" Ne yapıyorsun Rozalin? " demişti Mirza elini Rozalin'in ağzına koyarak.

Rozalin korku ile irice açılan gözlerle Mirza'nın elini ağzından çekmiş;

" Asıl sen ne yapıyorsun Mirza? Ödüm koptu! Unuttun herhalde hamileyim ben! " demişti sinirle.

" Unutmak ne mümkün! "

" Unutmaman ne güzel! Bunun yanında ani hareketler de yapmamam gerektiğini unutmaman lazım! "

" Tamam unutmam! "

Mirza yüzünden oluşan tebessüm ile Rozalin'e bakmış, gözlerini Rozalin'in kahve hareletinden çekmeden tam dudaklarını öpüceği sırada kapının çalınması ile olduğu gibi kalmıştı.

" Yengem! Uyandınız mı? "

Mirza, duyduğu Hazar' ın sesi ile bir an durmuşsa da, sesi duymamazlıktan gelerek Rozalin'in dudaklarını öpmeye başlamıştı.

Rozalin elini Mirza'nin göğsüne koyarak itmeye çalışmıştı. Ama Mirza'nın iri bedeni milim yerinden kıpırdamamış, aksine Mirza ağırlığını vermeden Rozalin'i altına haps etmişti. Tekrardan kapının çalması ile Mirza söylenerek Rozalin'en ayrılmış;

" Ne var Hazar? " diyerek bağırmıştı sinirle.

" Abi Zilan iyi değil? "

Rozalin, tıpkı Mirza gibi Hazar' ın söylediği şey ile korkuyla doğrulmuş, kapıya giden Mirza'ın ardından yataktan kalkarak kapıya gitmişti.

ROZALİN...(Söz Serisi 1)✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin