İlk ve Son Kadınsın...

40.7K 2K 173
                                    

Bir Kelimeye;
Bin Anlam Yüklediğim Zaman,
Sana Sesleneceğim...

         Özdemir Asaf







" Ağlama artık Rozalin! Helâk ettin kendini! "

" Çok özlüyorum Mirza! Bu mutluluğu onlarla birlikte yaşamak isterdim! "

" Biliyorum güzelim! Emin ol ki her anında onlar da seninle mutlu olmuşturlar! Kendini üzme! Hadi gidelim çok yoruldun bugün! " demiş, Rozalin'in akan göz yaşlarını silmişti. Ardından elini Rozalin'in beline koyarak yürümesini sağlamıştı.

Çok ağlamıştı Rozalin. Gücü kalmamış, yürümekte zorluk çekmişti. Mirza'nın belinde olan kolu sayesinde Mirza' ya sokulmuş, o da kolunu Mirza' nın beline sararak arabaya yürümüşlerdi.

Rozalin, Mirza ile hastahaneden sonra eski Halfeti'ye ilk karşılaştıkları yere gitmiş, ardından Rozalin'in isteği üzerine anne ve babasının mezarına gitmişlerdi.

İlk defa gitmişti anne ve babasının mezarına. Küçüklüğünden beri amcası pek çok defa onu götürmek istemiş ama Rozalin onların ölümünü uzun süre kabul edememiş, bir gün çıkıp geleceklerini düşünmüştü. Eğer o mezarları görürse içinde olan o his kaybolur diye korkmuştu.

Yıllar geçmiş Rozalin'in içindeki his kaybolmuş ama yine de kendinde gitme cesaretini bulamamıştı. Yanında Mirza olmasa yine de gidebileceğini sanmıyordu.

Arabaya bindiklerinde Rozalin'in ne konuşmaya, ne de gözlerini açık tutmaya hâli kalmamış, başını cama yaslayarak gözlerini kapatmıştı.

" Rozalin! Rozalin hadi uyan! "

  Rozalin duyduğu ses ile gözlerini zor da olsa açmış; " Eve geldik mi? " demişti.

" Geldik! Hadi inelim " demişti Mirza. Ardından aşağıya inerek arabanın etrafından dolaşmış, Rozalin'in inmesine yardım etmişti.

" E niye geldik buraya?  "

" Kendini iyi hissettiğinde konağa gideriz. Birde evdekilerin soruları ile üzme kendini diye! "

" Mirza!  " demiş elini Mirza' nın alnına koymuş; " İyi misin? Ateşinde yok! "

" Rozalin ne yapıyorsun? " demişti Rozalin'in elini tutup indirirken.

" İyi misin diye bakıyorum! Hasta değilsen, karşımda konuşan kim bilmem gerek öyle değil mi? "

" Rozalin! Sinirleniyorum bak! Ne demeye çalışıyorsun? "

" Aman aman kızma tamam! Son günlerde fazla ilgili ve düşüncelisin! İyi misin diye baktım ne var? " demişti kocaman gülümseyerek.

Mirza, sinirle başını iki yana sallayarak söylenmiş, ardından bağ evine doğru gitmişti.

Rozalin, Mirza' nın ardından gülmesini bastırmaya çalışarak elini eteğinin cebine koymuş, küçükken silah olacak kullandığı bilye eline gelmişti. Bilyeyi cebinden çıkararak bir süre yüzünde kocaman gülümsemeyle bakmış, Mirza'nın bunu saklamasından çok mutlu olmuştu. Ardından Mirza'nın arkasından giderek içeri girmiş kapıyı kapatarak salona yönelmişti.

" Niye kızıyorsun? Şaka yaptım! "

" Tamam Rozalin! Konuyu kapat istersen! "

" Tamam! Kimse yok mu? " demişti gözleri etrafta dolaşırken.

" Yok! Hüseyin abinin bir akrabasının düğünü varmış, ailesi ile köylerine gittiler. " demiş ardından; " Yiyecek bir şeyler almıştım. Geç oldu yemek yemen lazım! " demişti yerinden kalkarken.

ROZALİN...(Söz Serisi 1)✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin