Aşkın öncesi yoktur.
Ötesi mi?
O hiç yoktur.Özdemir Asaf
Mirza bir süre telefonda Azad'ı dinlemiş, yataktan kalkarak camın önüne geçmişti.
" Nasıl peki? "
Rozalin, Mirza'nın değişen yüz ifadesi ve söylediği şey ile korkuyla yerinden doğrulmuş, meraklı gözlerle Mirza'ya bakmıştı. Ardından telefonu kapatması ile yerinden kalkarak Mirza'nın yanına gitmişti.
" Ne oldu? " demişti korkuyla Mirza'nın gözlerine bakarak.
" Korkma bir şey yok! "
" Gözlerin hiç öyle söyleniyor ama! Nasıl yok? "
Mirza Rozalin'i kendine çekerek sarılmış, kokusunu içine çekerek saçlarından öpmüştü. Ardından elini Rozalin'in yanağına koyarak gözlerine bakmış;
" Arayan Azad'ı. Hasan ağayı taburcu etmişler. ''
" Daha iyileşmedi ama! " demişti sessizce Rozalin.
" Hastahanede kalmak istememiş, doktorlar da mecbur taburcu etmişler. "
Rozalin başını Mirza'nın göğsüne koyarak gözlerini kapatmıştı. Saklanan gerçekler yüzünden kızgınlığı yerli yerinde dururken, amcasına olan özlemi kat be kat artmıştı.
" Rozalin! O da banim gibi günlerdir sana hasret! "
Rozalin, bakışlarını kaçırarak Mirza'ya sokulmuş, sessiz kalmıştı. Bir süre sonra başını kaldırarak Mirza'ya bakmış, başını sallamıştı.
************
Araba konağın önünde durduğunda Mirza hemen inmiş, arabanın etrafında dönerek Rozalin'in inmesi için kapısını açmış ama Rozalin öylece kıpırdamadan oturmaya devam etmişti.
" Hadi Rozalin! " demişti inmesi için elini uzatarak.
Rozalin, bakışlarını Mirza'ya çevirmiş, istemeye istemeye Mirza'nın elini tutup arabadan inmişti.
Ayakları onu geri geri götürürken, elini sıkıca saran Mirza'nın eli ile açılan konak kapısından içeri girmişti.
Kapıdan içeri girdiklerinde koca konakta kendini küçücük hissetmişti Rozalin.
Bir anda küçük bir kız çocuğu belirmişti gözlerinin önünde. Dolu gözlerle bakmıştı Rozalin'e. Ama yine de huzur vardı, mutluluk ve umut vardı gözlerinde Rozalin'in aksine.
Yaşlar gözlerinden akmaya başlamıştı. Elinden tüm bedenlerine yayılan sıcaklık huzur bulmasına, ayakta kalmasına neden oluyordu.
Avlunun ortasında, konakta geçen on altı yılı bölük pölçük gözlerinin önünde canlandırken, yaptığı yanlış içini yakmaya, soluğunu kesmeye başlamıştı.
Elini Mirza'nın sıkıca saran elinden kurtararak merdivenlere yönelmiş, ne mutfaktan çıkan Dicle'i, ne de odasından çıkan Miran'ı görmüştü gözleri. Kulaklarına gelen uğultulu sesler ile amcasının odasının önüne gelmiş, derin bir nefes alarak içeri girmişti.
Gülümser hanım, dolaptan bir şey ararken açılan kapı ile bakışlarını kapıya yöneltmiş, Rozalin'i görmesi ile yüzüne yayılan şaşkınlık ve mutluluk ile hızla Rozalin'e doğru gitmiş kolları arasına almıştı.
" Rozalin! " demişti sesinin ne kadar yüksek çıktığına dikkat etmeyerek. " Geldin! Sonunda geldin mis kokulum! " demişti sarılmasına devam ederek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROZALİN...(Söz Serisi 1)✔
RomanceRozalin, içinden geleni yapmış, karşılık vermişti Mirza' ya ama, sırtı yatağa değdiği anda aklına gelen şey ile buz kesmiş, duraksamışdı. " SEN, KARIM OLMAYA LAYIK DEĞİLSİN! " Rozalin, zorda olsa Mirza'dan ayrılmış, elini göğsüne koyarak kendinden...