Yaşamak, ilkin sevgi ile,
Sevmek ile başlar.
Doğumla, doğmakla değil.
Yaşam da sevgısızlıkla biter.
Ölümle, ölmekle değil.....Özdemir Asaf
Mirza, öfke ile odadan çıkarak merdivenlere yönelmişti. Kapıdan çıkacağı sırada annesinin sesini duymuş, sakin olmaya çalışarak annesine dönmüştü.
" Bu öfke ne Mirza? Bastığın taş isyan eder! "
" Acelem var ana, hayırdır? "
" O kadar aceleci olmak iyi değildir oğlum, birazda sabırla beklemek gerek. "
" Ne demeye çalışıyorsun ana? Açık açık söyle! " demişti tekrardan bedeninde baş gösteren sinirle.
" Neyse, bizim çarşıda bazı işlerimiz var, Adem bugün bizimle olacak. "
" Ne işiniz var? " demişti kaşlarını çatarak.
" İş işte! Seni ne ilgilendirir? "
"İyi! Çok da oyalanmayın! Hemen eve dönün. "
" Ne kadar kalacağımızı sana mı soracağız Mirza? De hadi işine git! " diyerek arkasını dönmüş, mutfağa gitmişti.
Mirza annesinin tepkisine her ne kadar sinirlense de, gülümsemesine engel olamamıştı. Mutfağa giden annesinin ardından başını iki yana sallamış, konaktan çıkmıştı.
Rozalin, Mirza gittikten sonra bir süre daha olduğu yerde kalmış, sessizce akıtmıştı göz yaşlarını. Ardından zor da olsa kendini toparlarlayarak bonyaya girmiş, yüzünü yıkayarak odadan çıkmıştı. Merdivenle yönelmiş, basamaklardan inerken Berivan hanımın mutfaktan çıktığını görmüş, bakışlarını kaçırarak basamakları inmeye devam etmişti.
" Rozalin gel kızım. Hazırlan, çıkıp yapamadığımız alış verişi yapalım. Malûm her şey yangından mal kaçırır gibi olduğu için hiçbir şey alamadık sana. " demişti Berivan hanım kocaman gülümseyerek.
" Acelesi yok, daha sonra alırız. "
" Olur mu hiç öyle? " diyerek Rozalin'in bileklerini tutmuş; " Yeni gelinin bilekleri böyle boş olmaz, hele ki benim gelinimin! " demişti.
Rozalin, kendisine gülen gözlerle bakan kayınvalidesine tebessüm ile bakmış, başını sallayarak tekrardan odasına çıkmıştı.
Rozalin, Berivan hanım ve Ruken ile birlikte konaktan çıkmışlardı. Daha evlilikleri yeni olduğu için dışarı çıkmaları hoş karşılanmayacağı için Antep'e alış verişe gitmiş, yeni gelin için gerekli tüm her şeyi almışlardı.
" Anne çok yoruldum. Bir yerde oturup dinlensek. " demişti Ruken yorgun çıkan sesi ile. Ardından bir çay bahçesine oturmuş, sohbet eşliğinde çaylarını içmeye başlamışlardı.
Berivan hanım, saatlerdir bedenen yanlarında ama hiç konuşmayıp ruhen yanlarında olmayan gelinine hüzünle bakmıştı. Her ne kadar dik durmaya çalışsa da, içinde kopan fırtınaların farkındaydı. Sıkıntıyla nefesini vererek uzanıp Rozalin'in elini ellerinin arasına almış;
" Neden hiç konuşmuyorsun Rozalin? Hep bu kadar sessiz misin? " demişti zoraki gülümseyerek. " Anneni ve babanı tanırdım ikisi de yerlerinde duramayan neşeli ve çok konuşkan insanlardı. Sen kime çektin böyle? "
Rozalin, dolan gözlerle bakmıştı kayınvalidesine. Boğazında büyük bir yumru oluşmuş, nefes almasını zorlaştırmaya başlamıştı.
" Nasıl neşeli davransın anne? Oğlunun yaptığı ortada! Hepimizin dengesi şaştı. " demişti Ruken, Rozalin halini her gördüğünde içinde patlayan öfke ile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROZALİN...(Söz Serisi 1)✔
RomanceRozalin, içinden geleni yapmış, karşılık vermişti Mirza' ya ama, sırtı yatağa değdiği anda aklına gelen şey ile buz kesmiş, duraksamışdı. " SEN, KARIM OLMAYA LAYIK DEĞİLSİN! " Rozalin, zorda olsa Mirza'dan ayrılmış, elini göğsüne koyarak kendinden...