Uçurumun Kıyısı, Yaşam...

118K 2.9K 117
                                    

ÖNCELİKLE MERHABA;

BÖLÜMÜ AÇARAK OKUMAYA KARAR VERDİYSEN ARAMIZA HOŞ GELDİN.

BU HİKÂYEDE OKUYACAĞINIZ HER ŞEYİ YAŞAMIŞ, AMA HAYATA OLAN İNANCI İLE AYAKTA KALMAYI BAŞARAN, BİR KADININ; HERKESE VE HER ŞEYE RAĞMEN DİK DURAN ROZALİN'İN GERÇEK HİKÂYESİ...

ROZALİN BİR BERDEL HİKÂYESİ DEĞİLDİR. İKİ AİLENİN SIRLARI VE BUNA KARŞIN İKİ İNSANIN ÖDEDİĞİ KEFARETİDİR.





27 Yıl Önce.....

Genç kız oturduğu uçurum kıyısında ayaklarını sarkıtmış, üç haftada alt üst olan hayatını düşünmüştü. Daha 17 yaşındaydı. Hayatının baharında çok acı çekmiş, çok göz yaşı dökmüştü.

Hayat ondan önce kardeşi gibi sevdiği arkadaşı Sitî'yi almış, ardından sevdiği adamı.

Bir insan için en acı olay ölüm acısıdır derler. O daha 17 yaşında öğrenmişti bu acıyı. Sevdiklerini ardı ardına toprağa vermiş, bu da yetmezmiş gibi ailesi onu başkası ile evlendirmek istiyordu. Buna izin veremezdi. Fırat'dan başkasının ona dokunmasına dayanamazdı.

Evlenmek istemediği için babası onu dövmüş, olmadık hakaretler etmişti. Olanları duyup da onu görmeye gelen çocukluk arkadaşı babasının elinden zor almış, bayılması üzerine hemen hastaneye götürmüştü.

Genç kız kendine gelir gelmez hastaneden çıkarak tüm heybeti ile Fırat' a tepeden bakan uçurumun kıyısına, sevdiği ile geldiği Kral kızı mağarasına gelmişti.

Her şeyi ile sevdiğine teslim olduğu yerde, yine her şeyi ile bu sefer ölüme teslim oluyordu.

Yerinden yavaşça kalkmış, kollarını açarak son kez derin bir nefes almıştı. Tam kendini boşluğa bırakacağı sırada duyduğu ses ile duraksamış, arkasını dönmüştü.

" Ne yapıyorsun? " demişti genç adam korkuyla arkadaşına bakarak.

" Ölüm benim için tek çare! "

" Yapma Seher! Buraya gel! "

" Git lütfen! "

" Bunu bana yapma! Sitî gibi, Fırat gibi sende gitme! "

Genç kız duyduğu isim ile gözlerini kapatmış, gözünden yaşların akmasına izin vermişti. Ne zordu her şey... Bir kere sevmiş vuslat nasip olmamıştı. Bir kör kurşun sonsuza kadar ondan sevdiğini almış, kanadı kırık bırakmıştı.

" Ben zaten Fırat ile birlikte öldüm, yaşamıyorum ki! "

" Peki Fırat'ın bebeği? Onu da kendinle mi öldüreceksin? "

Şok olmuş, kocaman açılan gözlerle geriye kalan tek arkadaşına bakmıştı genç kız.

" N-ne bebeği? "

" Fırat'ın emaneti! Hamilesin... Bayıldığında test yapmışlardı, bir bebeğin olacak! "

Genç kız duyduğu şey ile artık hıçkırarak ağlamaya, nefes almakta zorlanmaya başlamıştı. Eli yavaşça karnına gitmiş, tüm vücudu şaşkınlıkla ve acıyla titremeye başlamıştı.

Genç adam dikkatlice yaklaşmış, arkadaşının kolundan tutarak kendisine çekmiş, sıkıca sarılmıştı. Onun da artık gözlerinden yaşlar akıyor, kollarında titreyen yaralı kalbe ortak oluyordu.

" Ne yapacağım ben? Babam duyarsa bizi yaşatmaz ki! " demişti çaresizce. Biliyordu babası duysa bir an beklemez ikisini de öldürürdü.

" Size bir şey olmasına izin vermem! Fırat'ın emanetisiniz bana! " diyerek genç kızdan ayrılmış, elini tutarak yürümeye başlamıştı.

Genç adam bir an olsun elini bırakmadığı arkadaşı ile birlikte olduğu yerden dikkatlice inerek evine, abisinin yanına gitmişti. Bu konuda ondan başka kimseden yardım isteyemezdi.

Konağa geldiklerinde, anne ve babasının evde olmamasına sevinmişti. Çünkü kimsenin hiçbir şey bilmesini istemiyordu.

Salona girdiklerinde, koltukta oturan abisi önce birleşen ellerine, ardından şaşkınca ikisine bakmış;

" Hayırdır? " diyerek yerinden kalkmıştı.

" Biz evlenmeye karar verdik! "

Tıpkı abisi gibi genç kızda şaşırmış, irice açılan gözlerle genç adama bakmıştı.

Abisi önce yanlış duyduğunu düşünmüştü. Çünkü biliyordu ki, genç kız Fırat' a aşıktı, Fırat' da ona. Bunu Fırat kendisi söylemişti. Anlatırken ki heyecanı hâlen gözünün önündeydi.

" Sen ne dediğinin farkında mısın? '' demişti vücuduna yayılan öfkeyle.

" Farkındayım abi! Bize yardım et lütfen babamla konuş bizim hemen evlenmemiz lazım! "

" Beni çıldırtma Merdan! Daha Fırat'ın kırkı çıkmadı ve siz evleneceksinin öyle mi? " demişti öfkeyle. Ardından genç kıza dönmüş; " Peki sen, Fırat' a olan aşkın bu kadar mıydı? " demişti.

" Abi buna mecburuz! " diyerek araya girmişti genç adam ve ardından çaresizce yardım etmesi için her şeyi abisine anlatmıştı.

Bir söz vermişti genç adam kendine ve arkadaşına. Vermiş olduğu söz tüm hayatına yön verecek büyüklükte olsa da getirdiği sorumluluk ve mutluluk vermiş olduğu kararın doğruluğunu ona gösterecekti. O arkadaşının emanetlerine sahip çıkmaya karar verirken aslında bu kaderin onları bir araya getirdiği bir vesileydi. Yitip giden iki masum canın, kefaretine verilmiş bir sözdü aslında...













Sevgiler 💕

ROZALİN...(Söz Serisi 1)✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin