Seni bulmaktan önce aramak isterim.
Seni sevmekten önce anlamak isterim.
Seni bir yaşam boyu bitirmek için değil de,
Sana hep, hep yeniden başlamak isterim...Özdemir Asaf
Mirza, çalan telefonu ile açmıştı gözlerini. Yanına baktığında Rozalin'in olmadığını görmüş, kaşlarını çatmıştı. Saatte baktığında sekiz olduğunu görmüş, telefonunu aldığında aslında çalan telefonun Rozalin'in telefonu olduğunu görmüş, " Sabahın bu saatinde kim arar? " diyerek sinirlenmişti. Arayana baktığında gördüğü Kenan ismi ile içine yavaşça sızan kıskançlıkla yataktan doğrulup açmıştı telefonu.
Rozalin, kahvaltı için Mirza'yı uyandırmak için odaya girmişti ki, Mirza'nın telefonla konuştuğunu görmüş, yatağı toplamak için yatağa yönelmişti. Mirza'nın telefonunun komidinin üstünde olduğunu görmüş, kaşlarını çatarak Mirza'ya dönmüştü.
Mirza, tam da Rozalin' in gözlerine bakarak;
" Evet Kenan. Banyodan çıksın söylerim! Ha bu arada yeni evli çift bu saatte aranmaz kardeşim! Bilmem anlatabildim! " demişti.
Rozalin şok olmuş, iyice açılan gözlerle Mirza' ya bakmıştı. Hemen kendini toparlamış, telefonu Mirza'nın elinden almıştı.
" Alo Kenan! Kapatmış. " diyerek dişlerini sıkmış, Mirza'ya dönmüştü.
" Sen ne yaptığını sanıyorsun? Ne hakla telefonuma bakarsın? "
" Senin kocan olarak bu hakka fazlası ile sahibim! "
" Kocam! " diyerek tekrarlamıştı Rozalin sesini yükselterek; " Daha dün beni ailenden görmeyip konuşmaya hakkım olmadığını söyleyen sen değil miydin Mirza ağa? Ne oldu da bu gün kocam olarak hak sahibi oldun? " demişti öfke ile.
" Bana bağırma Rozalin, senin için hiç iyi olmaz. Hem neden bu kadar sinirlendin? Ya da şöyle sorayım, Kenan seni bu saatte nasıl arar Rozalin? " diyerek o da tıpkı karısı gibi sesini yükseltmişti.
" Kendine gel Mirza ağa! Ne demeye çalışıyorsun? "
" Ben kendimdeyim de, sen her gün beni zıvanadan çıkaracak bir şey buluyorsun. " demişti dişlerini arasından âdeta tıslayarak.
" Yeter Mirza ağa artık sıkıldım imalarından, aşağılamandan. Yeter! " demiş, odadan çıkmıştı.
Mirza giden karısının ardından banyoya girmiş soğuk suyla duş almıştı. Lacivert bir takım giyerek odadan çıkmış, merdivenlerden inerken Melek ile karşılaşmıştı.
Melek, Mirza'yı görünce yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmuş, takındığı en tatlı ses tonuyla;
" Günaydın Mirza! " demişti tam da Mirza'nın gözlerine bakarak.
" Günaydın Melek. " demişti Mirza aynı tebessüm ile.
Zahide hanım, odasından çıkarken görmüştü iki torununu. Yüzündeki tebessüm ile yanlarına giderken Melek'in Mirza ile konuşma şekline sinirlenmiş, kaşlarını çatmıştı.
" Hayırlı sabahlar Mirza'm " demişti yanlarına gelirken.
" Sabah şeriflerin hayırlı olsun sultanım. " diyerek babaannesinin yanaklarını öpmüş, ardından salona yönelmişti.
Zahide hanım Melek'e dönmüş;
" Kızım, Mirza senin kırk yıllık arkadaşın mı da, sen adı ile seslenirsin? " demişti azarlayan ses tonuyla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROZALİN...(Söz Serisi 1)✔
RomanceRozalin, içinden geleni yapmış, karşılık vermişti Mirza' ya ama, sırtı yatağa değdiği anda aklına gelen şey ile buz kesmiş, duraksamışdı. " SEN, KARIM OLMAYA LAYIK DEĞİLSİN! " Rozalin, zorda olsa Mirza'dan ayrılmış, elini göğsüne koyarak kendinden...