İki seçeneğin var;
Ya kal, ya gitme!Özdemir Asaf
Saatler olmuştu Hasan ağa ameliyata alınalı. Tüm aile perişan olmuş, içeriden çıkacak doktoru beklemişlerdi. Bu süre zarfında sadece bir defa bir hemşire çıkmış, acil kana ihtiyaç olduğunu söylemiş, uyan kimse var mı diye aileye bakmıştı.
Hiçbir çocuğunun kanı uymamıştı. Hepsini çaresizlik sardığı an da Mirza'nın kanının uyduğunu söylemesi ile hepsi rahatlamış, kan vermek için giden Mirza'ya minnetle bakmıştı.
Mirza kan verdikten sonra, hemşirenin dinlenmesi yönündeki ikazlarını dinlememiş hemen kalkarak ameliyathanelerin olduğu kata yönelmişti.
Rozalin, gözünü kırpmadan ameliyathanenin kapısına bakmış, kendini kapatmıştı âdeta. Tek damla göz yaşı akmamış, tek kelime etmemişti.
Gülümser hanım sıkı sıkıya tutmuştu Rozalin'in elini. Ne yaptıysa tek kelime konuşturamamıştı. Kendi acısını geçmiş, bebeğine, kızına bir şey olur korkusu sarmıştı tüm bedeni.
Rozalin'in içinde öyle kasırgalar vardı ki, onu tarumar etmiş, viraneye çevirmişti. Daha on yaşındayken, hissettikleri silinmemiş, yarası kabuk bağlamamışken, kader ona ikinci defa aynı yerde, aynı acıyı yaşatıyordu.
Mirza, ameliyathanenin önüne geldiğinde, Rozalin'in donuk bakan bakışları ve perişan hali, onu yakıp kül etmiş, çaresiz bırakmıştı. Sıkıntıyla nefesini vererek Rozalin'in yanına gitmişti.
Gülümser hanım Mirza'nın geldiğini görünce toparlanarak Mirza'ya dönmüş;
" Gel oğlum otur." demişti, minnet dolu bakışları ile Mirza'ya bakarak.
Mirza, yüzüne yerleştirdiği zoraki tebessüm ile Gülümser hanına bakmış, ardından Rozalin'in yanına oturmuştu. Mirza'nın yanlarına oturması ile Gülümser hanım yerinden kalkmış, az ileride oturan Berivan hanımın yanında sessizce göz yaşı döken Hijan'ın yanına gitmişti.
Mirza, Gülümser hanımın kalkması ile, hafifçe Rozalin'e doğru dönerek, bir elini Rozalin'in sırtına, diğer elini Rozalin'in elinin üstüne koyarak, güç vermek istemişti. Başarmıştı da. Rozalin Mirza'nın sıkıca elini saran eli ile başını kaldırmış, Mirza'ya bakmıştı.
" Rozalin! "
Rozalin, daha fazla kendini tutamamış başını Mirza'nın göğsüne koyarak ağlamaya başlamıştı. Rozalin'in sarsılarak ağlaması ile tüm ailenin içinde rahatlama oluşmuştu. Rozalin'in hiç tepki vermeden sessiz kalması, hepsini korkutmuştu.
Mirza, başını kaldırarak babasına baktığında, sırtını onlara döndüğünü görmüş, kollarını Rozalin'in tüm acısını içine almak ister gibi sıkıca sarmıştı.
" Ağlama! "
" Mirza! Ben tekrardan baba acısı yaşayamam! Bunu kaldıramam! "
" Şşş kötü düşünme! Hasan ağa iyi olacak. Güçlü durmalısını Rozalin. "
" Kalbim açıyor Mirza! Nefes alamıyorum. "
" Geçecek güzelim, geçecek.
" Geçecek! " diye mırıldanmıştı Rozalin.
Saatler bir biri kovalamış, biten ameliyat sonrası, Hasan ağa yoğun bakım odasına alınmıştı. Tüm aile camdan doktorun yaptıklarına bakıyor, Hasan ağanın gözlerini açması ile büyük mutluluk yaşamışlardı. Ardından doktorun içeriden çıkması ile tepsinin bakışları kapıya yönelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROZALİN...(Söz Serisi 1)✔
RomanceRozalin, içinden geleni yapmış, karşılık vermişti Mirza' ya ama, sırtı yatağa değdiği anda aklına gelen şey ile buz kesmiş, duraksamışdı. " SEN, KARIM OLMAYA LAYIK DEĞİLSİN! " Rozalin, zorda olsa Mirza'dan ayrılmış, elini göğsüne koyarak kendinden...