Geçen ömrüme bir damla gözyaşı akıttım;
Yarısı "adanmış" lıkla geçmiş,
Diğer yarısı "aldanış" ile...Özdemir Asaf
Öğlene doğru Zahide hanım ve Ruken dinlenmek için odalarına çıkarken Fatma hanım ise bir arkadaşını göreceğini söyleyerek dışarı çıkmıştı. Rozalin Zilan ve kayınvalidesi ile öğlen yemeği için mutfağa gitmiş, Emine' ye yardım etmişlerdi. Rozalin söyleyeceği şey konusunda kararsız olsa da, daha fazla dayanamamış;
" Anne iznin olursa bugün amcalara gitmek istiyorum. " demişti.
" Mirza'nın haberi var mı kızım? "
" Evet! Sabah konuştuk! Senin için de bir sakıncası yok ise gidebilir miyim?"
" Mirza'nın haberi varsa benim için bir mahsuru yok kızım. "
Rozalin kayınvalidesine yalan söylemiş olsa da, ailesini çok özlemiş, ne olursa olsun amcasına gidecek özlemine son verecekti. Mirza'nın kızıcağını biliyordu. Ama buna o mecbur bırakmıştı. Tam mutfaktan çıkacağı zaman Zilan kolunu tutmuş;
" Yengem ben de gelebilir miyim? Evde çok sıkıldım! "
" Gel tabi canım. Ama anneme sor istersen! "
" Anne ne olur gideyim evde çok sıkıldım! "
" Tamam git ama yengenin yanından ayrılma. Beni sakın pişman etme Zilan! "
" Tamam tamam merak etme. Yengem ben hemen üstümü giyiniyorum bekle beni. " diyerek hızla mutfaktan çıkmış, odasına gitmişti Zilan.
Rozalin başını iki yana sallamış, kayınvalidesine tebessüm ederek o da odasına gitmişti.
*****************
Çok özlemişti Rozalin bu sokakları, evini. İçinde tarifsiz bir mutluluk vardı. Aylar olmuştu baba evinden gideli. Eli titreyerek gitmişti konağın antika tokmağına. Her ne kadar onu gördüğünde kapıdaki korumalar kapıyı açmak istemişse de, o kendisi kapıyı açmak istemişti. Tıpkı eskiden olduğu gibi.
" Rozalin! Kızım! "
Rozalin, yüzünde kocaman gülümsemeyle kollarını açarak ona doğru gelen yengesine bakmış, içinde tarifsiz mutlulukla yengesine doğru giderek kocaman sarılmıştı.
Gülümser hanım öyle bir sarmıştı ki kollarını Rozalin'e içine sokarcasına. Çok özlemişti kızını, gözlerinden yaşlar firar etmiş mutluluğuna ortak olmaya başlamıştı.
" Kızım! Hoş geldin evine! "
" Hoş buldum yengem. Nasılsın? "
" İyiyim bir tanem iyiyim. Sen geldin ya daha iyi oldum! Hadi gel ayakta kaldın içeri gidelim. "
Gülümser hanım çocuklar gibi şen olmuş, Rozalin'in elini tutarak arka bahçeye yönelmişti. Dilan ve Dicle' ye seslenmiş, sevinçle Rozalin'in geldiğini haber vermişti. Rozalin'in elini bırakmadan sedirlere yönelmiş;
" Zayıflamışsın Rozalin? Nasılsın kızım bana doğruyu söyle! " demişti Rozalin' in elini bırakmayarak.
" İyiyim yenge. Endişe etme! " diyerek yengesinin elini dudaklarına götürüp öpmüştü.
" Miran söyledi İstanbul' a gitmişsiniz? "
" Evet! Mirza'nın işi için gittik. "
" Mirza'yla aranız nasıl kızım. Sana nasıl davranıyor? " demişti Gülümser hanım, biraz da Rozalin'in söyleyeceği kötü şeylerden korkarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROZALİN...(Söz Serisi 1)✔
RomanceRozalin, içinden geleni yapmış, karşılık vermişti Mirza' ya ama, sırtı yatağa değdiği anda aklına gelen şey ile buz kesmiş, duraksamışdı. " SEN, KARIM OLMAYA LAYIK DEĞİLSİN! " Rozalin, zorda olsa Mirza'dan ayrılmış, elini göğsüne koyarak kendinden...