Konuşmak, susmanın kokusudur.
Ya sus git, ya konuş gel, ortalarda kalma.
Yalan, korkaklığın tortusudur.
Dürüst kaba ol, eğreti saygılı olma.Özdemir Asaf
Rozalin, ne demesi gerektiğini bilememiş, Mirza' nın koyulaşan gözlerine bakmıştı. Aklı karma karışık olmuştu. Aklı hayır dese de, kalbi çokdan kabul etmiş akıp gitmişti.
" Rozalin! "demişti boğuk sesi ile Mirza. Ardından tekrardan Rozalin'in dudaklarını öpmeye başlamıştı.
Rozalin, içine girdiği savaştan kalbini dinlemiş, gözlerini kapatarak Mirza' ya karşılık vermişti.
Sabaha karşı gözlerini açtığında günün daha yeni ağırdığını görmüştü Rozalin. Gece olanlar aklına geldiğinde içinde oluşan boşluk ile her şeyi unutmak için tekrardan gözlerini kapatmıştı. Ama beline sıkı sıkıya sarılı Mirza'nın kolları ve tenine değen nefesi buna engel olmuştu.
Zor da olsa Mirza'nın kollarını çözmüş, yataktan kalkmıştı. Kasıklarında aniden oluşan ağrıyla gözlerini kapatmış, yatağa tekrardan oturmuştu. Ağrının hafiflemesi ile tekrardan gözlerini açmış, o an dolabın yanında, yerde duran geceliğini görmüş, gözleri dolmuştu. Yavaşca yataktan kalkmış banyoya girmişti. Bir saat boyunca suyun altında öylece durmuş, artık ne olacak diye düşünmüştü.
Mirza, yavaşça sırt üstü yatarak açmıştı gözlerini. Yatağın sağ tarafına baktığında Rozalin'in olmadığını gördüğünde komidinin üstünde duran saatte bakmış, daha altı olduğunu gördüğünde yataktan doğrulmuştu. Açılan banyonun kapısına bakmış, üstünde bornoz ile yavaşça çıkan Rozalin'i görmüştü.
" Günaydın. "
Rozalin, duyduğu ses ile ürkmüş, Mirza'nın uyanık olduğunu gördüğünde heyecanlanmış, öylece kalmıştı.
" Günaydın " demişti zor çıkan sesi ile.
" Erkencisin? "
" Şey! Zilan börek istemişti, kahvaltıya onu yapacağım ondan! " demişti yalan söyleyerek. Uyuyamadım demek istememişti.
Mirza, başını sallamış, yataktan kalmıştı. Rozalin Mirza yataktan kalkmasıyla hemen arkasını dönmüştü. Rozalin'in arkasını dönmesi ile yüzünde tebessüm oluşmuş, yerde duran havluyu beline sararak karısının yanına gitmişti. Rozalin'in kolundan tutmuş, kendine çevirmişti.
" İyi misin? "
" İyiyim! " demişti Rozalin gözlerini kaçırarak.
" Bana bak Rozalin! Yoksa pişman mısın? " demişti karısının cevabından korkarak.
Rozalin, Mirza'nın sorusu ile başını kaldırmıştı. " Pişman mıyım?" diye düşünmüştü. Hayır değildi. Her ne kadar her şeyi yoluna koymadan yaşamışlarsa da dün geceyi, Rozalin' de tıpkı Mirza gibi istemişti.
" Ben değilim de, bu soruyu sorduğuna göre sen pişman mısın? "
Mirza, Rozalin'den gelen kendi sorusuyla gözlerine bakmış;
" Seninle yaşadığın hiçbir şeyden pişman değilim Rozalin. İyi ya da kötü. Hiçbir şeyden! "
Bu cevap Rozalin'in mutlu etmişti. Tıpkı onun da cevabının Mirza'yı mutlu ettiği gibi. Mirza Rozalin'in yüzünü ellerinin arasına almış, alnından öpmüştü. Ardından kulağına doğru nefesini vererek;
" Bu arada boyundaki çok yakışmış! " diyerek göz kırpmış, banyoya girmişti.
Rozalin, Mirza'nın söylediğine anlam veremezken üstünü giymeye başlamıştı. Ardından saçını taramak için oturup aynaya baktığında Mirza'nın ne demek istediğini anlamıştı. Çünkü boynunda dün gecenin hatırası morluk vardı. Aynadan kendine bakarken gözü birden yatağı bulmuştu. Daha doğrusu yatağın ortasında olan lekeyi. Fatma hanımın söylediği şey aklına gelmişti. Sıkıntılı bir nefes almış, hemen çarşafı toplamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROZALİN...(Söz Serisi 1)✔
RomanceRozalin, içinden geleni yapmış, karşılık vermişti Mirza' ya ama, sırtı yatağa değdiği anda aklına gelen şey ile buz kesmiş, duraksamışdı. " SEN, KARIM OLMAYA LAYIK DEĞİLSİN! " Rozalin, zorda olsa Mirza'dan ayrılmış, elini göğsüne koyarak kendinden...