Vuslat...

29.7K 1.8K 105
                                    

İlk " O " kulda sınıfta kaldım ben.
Sonrası malum;
Hala " O " kuldayım...

        Özdemir Asaf











" İyi ki doğdun Rozalin! " diyen sesler ile Rozalin kocaman gülümsemiş, şaşkın gözlerle ona gülerek bakan Selim, Zilan, Hazar, Azad ve Zelal'e bakmıştı.

Selim, elinde tuttuğu kocaman kır çiçeklerinden oluşan buketi Mirza'nın şaşkınlığından faydalanarak ona uzatmış, Rozalin'e sarılmıştı.

" İyi ki doğdun Roz! Canım arkadaşım, iyi ki varsın. "

" Sen de iyi ki varsın. Hoş geldiniz. "

" Ya Selim çekilir misin? Ben de sarılacağım! " diyerek Zilan araya girmiş, Selim'i iterek Rozalin'e sarılmıştı.

Mirza, gördüğü yüzler ile zor da olsa üstündeki şaşkınlığı atmış, sinirle;

" Sizin ne işiniz var burada? " demişti sesinin yüksek çıktığına dikkat etmeyerek.

" Mirza! "

" Karışma Rozalin! Size bir soru sordum! Burada ne işiniz var? "

" Biz de seni çok özledik abicim! " diyerek Mirza'nın resmen üstüne atlamıştı Hazar.

" Üstüne alınma, yen- Rozalin'in doğum günü için geldik! " demişti Mirza'nın gözlerine bakarak Azad.

" Yengeye ne oldu? " demişti Mirza kaşlarını çatarak.

" Rozalin ile aramdaki tek bağ arkadaşım olması! Ve ben arkadaşlarıma adıyla hitap ederim! Bir bağımız olmadığını söyleyip giden ve günlerdir arayıp sormayan birisi olarak neden bunu soruyorsun? "

Mirza kendini sıkarak bakmıştı Azad'a. Böyle söyleyerek canını yakmak istediğini biliyordu. Bu konuda Azad ona çekmiş, karşındakini diliyle yaralar o an ne söylediğine dikkat etmezdi. Ama unuttuğu bir şey vardı, günlerdir zaten Mirza'nın canı fazlası ile yanıyordu. Hem öğrendiği gerçek, hem de hasret ile yüreği yanıp kavrulmuştu.

" Hoş geldin Azad! " diyerek Rozalin araya girmişti.

Azad Rozalin'in sesi Mirza ile göz temasını kesmiş, Rozalin'e dönmüştü. Ardından yüzüne yayılan gülümsemeyle Rozalin'e sıkıca sarılmıştı.

" İyi ki doğdun. Nasılsın? "

" İyiyim Azad. Sen nasılsın? "

" Şimdi çok iyiyim! Ee kapıda mı duracağız? " demişti.

" Biz içeri giriyoruz, siz evimden gidiyorsunuz! " demişti Mirza bastıramadığı sinir, en çok da özlemle, kardeşlerine bakarak.

" Abi unuttun galiba burası anne ve babama ait, yani dolayısıyla bana! Ve hiçbir yere gitmiyoruz! O kadar yoldan geldik. " diyerek Rozalin'e göz kırpmış, salona yönelmişti Selim.

Selim'in ardından hepsi tek tek Rozalin'i öpmüş, içeri girmişlerdi arkalarından sinir küpüne dönen Mirza'yı bırakarak.

Rozalin, gülerek Mirza' ya dönmüş, hâlen kucağında tuttuğu buketi alarak yanağından öpmüş, salona yönelmişti.

Mirza, Rozalin'in arkadaşından sakin olmaya çalışarak gitmiş, davetsiz hepsinin masaya oturduğunu görerek gözlerini devirmiş;

" Kahvaltıya eşlik etseydiniz! " diyerek söylenmiş masaya doğru giderek elini Rozalin'in beline koymuş, çekerek kendine yaslamıştı.

ROZALİN...(Söz Serisi 1)✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin