Biliyordun...

30.2K 1.8K 103
                                    

"Keşke sen, ben olsan;
Seni sevmenin ne kadar zor olduğunu anlasan.
Keşke ben, sen olsam;
Bu kadar sevilmenin tadını çıkarsam."

Özdemir Asaf







Rozalin, zor da olsa gözlerini açtığında beyaz bir tavanla karşılaşmıştı. İçeride olan yoğun ışık yüzünden gözlerini geri kapatarak tekrardan açmaya çalışmıştı.

Zor da olsa gözlerini açtığında camdan dışarıyı izleyen Mirza'yı görmüştü. Ve günün çoktan doğduğunu. Sıkıntıyla nefesini vermiş, bir süre öylece Mirza'yı izlemişti.

Aklına akın eden gerçekler ile bakışlarını Mirza'dan çekmiş, zor da olsa yataktan doğrulmaya çalışmıştı ki, karnına aniden giren sancı ile korkuyla gözleri irice açılmıştı. İçini saran korku bedenine yayılırken, eli karnına gitmiş;

" Bebeğim! " demişti.

Mirza duyduğu ses ile hızla arkasını dönmüş, Rozalin'e bakmıştı.

" Rozalin! "

" Mirza bebeğim? "

" İyi merak etme. "

" Ama ağrı? "

" Stresten kanaman olmuş. Müdahale yapıldı. Şimdi ikiniz de iyisiniz ama dikkat etmelisin. "

Rozalin başını sallayarak rahat bir nefes vermiş, kolunu Mirza'nın tutuşundan kurtararak ondan uzaklaşmıştı. Ardından iki elini de karnına koyarak gözlerini kapatmıştı.

Mirza, Rozalin'in tepkisine bozulsa da, üstünde durmamış, yatağa oturarak elini Rozalin'in elinin üstüne koymuş, ardından sıkıca elini tutmuştu. Rozalin'in her ne kadar elini çekmeye çalışsa da, Mirza daha da sıkı tutmuştu.

" Bırak elimi Mirza ağa! "

" Rozalin konuşmama izin ver. "

" Seni dinlemek istemiyorum. " demiş, zor da olsa yataktan kalkmış, ayakkabılarını giymişti.

" Rozalin uzan lütfen, dinlenmen gerek. "

" Benim için endişelenme ağam artık endişelenecek bir durum kalmadı sonuçta. Bir kez daha beni aptal yerine koyduğun ve sakladığın gerçek ortaya çıktı. "

" Buna mecburdum Rozalin. Ama sana anlatacaktım. "

" Neyi anlatacaktın? Ben sana sordum! Ama sen her şeyi bilmene rağmen benden sakladın. Sen Mirza Şiyar yine sana en güvendiğim anda beni dipsiz kuyulara attın. Senin artık bana anlatacağın hiçbir şey olamaz. " demişti ağlamaklı çıkan sesi ile.

" Rozalin! "

" Hiçbir şey söyleme! Değil seni görmek, sesini bile duymak istemiyorum! " demiş, bir kez bile olsa Mirza'ya bakmadan odadan çıkmıştı.

Rozalin, odadan çıktıktan sonra zaman kaybetmeden Hasan ağanın yanına gitmişti. İçeri girdiğinde Gülümser hanım ve Serhat'ın geldiğini görmüş, bakışlarının amcasına çevirmişti.

Miran Rozalin'i görmesi ile hızla yerinden kalkmış Rozalin'e sıkıca sarılmıştı.

" Kardeşim! " demişti kollarını daha da sıkılaştırarak. Ardından Rozalin'in yüzünü ellerinin arasına almış;

" Kimin ne söylediği ve hiçbir gerçek umrunda değil Rozalin! Sen benim kardeşimsin. Benim, başımın belası küçük kardeşim. " demişti.

ROZALİN...(Söz Serisi 1)✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin