Değişiklikler

4K 117 35
                                    

Hayatımızdaki değişiklikler hep sancılı olmuştur. Evden okula geçiş süreci, yeni insanlar tanıma, yaşla gelen değişik huylar ve sonrasında tamamen değişen arkadaş çevresi sonra üniversite denilen o cennet görünümlü cehennem, farklı bir şehre taşınma, yeni bir ev kurma ve nice değişiklikler...Hepsi de benim için zordu. Üniversite yıllarında sanki bir dersten başarısız olsam dünyanın sonu gelecekmiş gibi delicesine sarıldığım derslerim ve bir yandan sessizce çöküşe geçen sosyal hayatımla kapattığım bir dönemim vardı elimde. Evet mezun olmuştum her şey çok güzel olacaktı güya ama geriye dönüp baktığımda hayatımda istediğim şeylerin kaçını yapabilmiştim ki? Evet başarılı bir öğrenciydim, inek sayılmazdım ama başarılıydım. Mesleğimi de seviyordum ama eksik olan şeyler vardı içimde, müzik gibi.
Müziksiz dakikam yoktu her yılımda her ayımda her günümde ve saatimde müzik vardı. Ya bir melodiydi ağzıma takılan ya da kafamda dönüp duran sözsüz notalar, sahi ne yapmıştım ben müziğe dair? Gitar çalıyordum... Evet eski bir gitarım vardı boş kaldığım zamanlarda usulca tellerine dokunduğum ama ondan da uzak kalmamış mıydım? Kalmıştım. Onu özlüyordum. Şimdi gözümün önünde duvara dayalı olsa bile onu özlüyordum.
Bir süre düşündüm gerçekten kendimi nasıl geliştirebileceğimi düşündüm. Üniversite mezunu olmak insanı başarılı, dört dörtlük biri yapmıyordu. Okumak, araştırmak, gezmek, öğrenmek gerekiyordu. Farklı şeyler tatmak, farklı kültürler tanımak... Benim BTS ile tanışmam da burda başlıyordu. Eksik kalan ruhsuz bedenimi ruhla doldurmuştu. Yapabilirim diyebilmeyi öğrenmiştim ve biliyordum ben yapabilirdim.
İşte şimdi uçağımın kalkışını beklerken düşündüklerim bunlardı yine bir değişikliğe adım atıyordum. Değil yeni bir şehir yeni bir ülkeye gidiyordum! Ellerim bacaklarımın üstünde titrerken uçağın anonsu kulaklarıma doldu. Kapılar açılıyordu ve benim sıraya girmem gerekti. Ayaklarımın üstüne yük verirken bir an burdan tüm bu yaşadıklarımdan koşarak uzaklaşmak istedim çünkü korkuyordum. Ya başarısız olursam düşüncesi beni bitiriyordu. Aslında işin özü şuydu kendime güvenmiyordum nasıl olmuştu da böyle aptal bir fikre adım atmıştım bilmiyordum. Koreye gidecektim bir kafenin üst katında kalacaktım ve o kafede çalışarak kalacak yeri bedavaya getirecektim. Peki ya nasıl geçinecektim? Hiçbir fikrim yoktu. Diplomam orda geçerli olsa mesleğimi yapardım ama gel gör ki diplomam geçerli değildi onu geçtim ben Koreceyi iki ay gitmiş olduğum bir kurstan çat pat öğrenebilmiştim. Ben bile kendimi işe almayı düşünmezdim ama o kafenin sahibi beni işe kabul etmişti. Galiba kendimi çok acındırmıştım, başka bir açıklaması olamazdı ya da gideceğim yer gerçekten ama gerçekten insan avcısıydı. Kafamı iki yana sallayıp kötü düşünceleri def ettim; çünkü kafeyi, sahibini, kafenin konumunu, oraya gelen yorumları tek tek incelemiştim. Yetmemişti Kore'de kalan Türklere ulaşmış orası hakkında bilgi almıştım. Tam bir belaydım ama yapılması gerekeni yapmıştım. Bu yüzden olumsuzlukları hızlıca sildim kafamdan. Sen üstesinden gelebilirsin dedim kendime ve uçaktaki koltuğuma geçtim. Biraz fazla ücret ödeyip cam kenarını almıştım ne kadar gece yolculuk yapacak olsam da karanlığa bakarak bir şeyler karalarım diye düşünmüştüm. 12 saat yol gözümde o kadar büyüyordu ki uyuyabilmeyi diliyordum ama içimdeki o adrenalin buna engel olacaktı biliyordum. Ben de kağıt kalemle birkaç söz karalamaya başladım.
Koreye gitme amacım tamamen müzik yapabilmekti. Bunu istiyordum, tamam belki biraz da gezmek istemiş olabilirdim ama asıl amacım müzikti. Tamam! Asıl amacım hayatımda bir defa da olsa BTS konserine gidebilmekti. Konser tarihleri açıklandığı gün ben Koreye en ucuz bileti almıştım. Çok param olmadığı halde biriktirdiğim üç beş kuruş bana destek çıkmıştı. Ama aksilikler bitmiyordu aldığım bilet konserden beş ay öncesine aitti yani ben beş ay konseri bekleyecektim tabi bir de şu vardı uçak biletini bir heyecanla alıp konser biletini almamak da çok aptalcaydı... Biriktirdiğim paranın uçak biletine gidişi ve benim konser bileti için paramın olmaması..... Ne komik bir parodiydi! Birden içime nüfuz eden ne halt ettin sen düşüncesi beni iş aramaya teşvik etmişti ve işte burda  Türk Hava Yolları 13a koltuğunda Koreye doğru uçuştaydım. Bir BTS konserine biletim yoktu. Kafeden kazandığım parayı biriktirip anında tükenen biletlerden birini elde etmeyi düşünüyordum. Umarım konser alanının dışında ekoları dinleyip şarkılara eşlik etmeden dönebilirdim. O alana girmeliydim yoksa tüm amacım tuzla buz olacaktı.
Kafamdaki onca endişeyle yazdığım sözler o kadar karamsardı ki bir süre dışarıdaki karanlığı izleyip gözlerimi kapadım umarım on saat sonra uyanırdım; çünkü o zaman Koreye inmiş olacaktım.

Joon | Kim NamjoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin