Zamanı geri alma günü

610 51 2
                                    

Nefeslerim hala düzensizdi, o anı düşünüp yanaklarıma ateş basmasına neden oluyordum. Kalbim yine hızlandı. Neden sonsuza kadar onunla kalmak istiyordum?...Dayanamayıp yattığım yerden kalktım, Joon'dan sonra tüm gece Yoongi ile verimsiz bir çalışma geçirdiğim için şimdi hem uykusuzlukla hem de baş ağrısıyla savaşıyordum. Yine de yüzümde aptal bir sırıtış, midemde ömrüm boyunca gitmesini istemediğim kelebekler vardı. Dudaklarım hala onun sıcaklığıyla yanıyordu. Nasıl bir histi bu?! Aklım almıyordu. İlk defa nefes almak gibiydi, küçük bir bebeğin ciğerlerine ilk defa giren oksijen gibi... Yaşadığını hissediyordun ama yakıyordu, içten içe acı veriyordu; ama yaşıyordun işte.

Yüksek sesle oflayıp buzdolabının kapağını açtım, aynı hızla kapattım. Aç değildim. Acıkamıyordum ki heyecandan. Saçlarımı karıştırıp sıkıntıyla dolabın üstündeki stickeri söktüm,
-Dışarı çıkıyorum geç dönerim- Lavi'nin el yazısını okuduktan sonra çöpe attım. Anlaşılan bugün zamanı geri alma günüydü, Joon ile olan sahneleri zihnim tek tek işleyecekti çünkü...

Lavi'den...
Hediye edilen tablo ve sonrası...

Sergilerde kendimi gizlemekten, gizli gizli kendi tablolarımı övmekten sıkılmıştım. Bunu da atlatırsam elime biraz daha para geçecekti, biraz daha kalabilirdim Seul'de, konser sonrasında bile... Tek sıkıntı çalışma vizesiydi ya da çalışma izni? Böyle işlerden gerçekten anlamıyordum. Bay Kim en yakın zamanda bir sanat atölyesi bulmamı tembihlemişti, deniyordum. Kendimi gizleyerek çok da kolay olmuyordu bu işler. Ne yapacağım hakkında bir fikrim yoktu. Bu tür zamanları arkamda bıraktım sanıyordum, onda da yanılmışım.

Eve giden otobüse binip ayağımdakilerden bir an önce kurtulmak istercesine yürüdüm. Luna masanın başında kulaklıkla bir şeyler dinliyor, arada yazılar yazıyordu. Geldiğimi görmedi, içeri geçip tezgahta duran tabağı mikrodalgaya attım. Lu, benim için yiyecek bir şeyler ayırmıştı, kurt gibi de açtım. Üstümü çıkaracak gücü kendimde bulamayıp koltuğa kuruldum, kafamı arkaya yaslayıp ayaklarımı masif sehpaya uzattım. Gerçekten çok yorulmuştum, tüm gün ayaktaydım ve açtım. Berbat bir histi. Bugün içimdeki enerjiyi tamamen iki gün öncesine bağlıyordum. Gerçekten Tae'ye bir tablo hediye etmiştim, çok beğenmişti ve ben hala inanamıyordum. Olayın ciddiyetini daha kavrayamamıştım. Böylesi iyiydi çünkü  düşünürsem ilerisi gelir diye korkuyordum.
Çalan çan sesiyle ayağa kalkıp tabağımı masaya koydum, bir elimle de telefonla uğraşıyordum. Ekran birden dondu, dokunmaları algılamayan telefonun arka planından sürekli bildirim sesi geliyordu. Boş bulunup telefonu salladım, sanki düzelecekti sallayınca...Kapatmayı denedim o da olmadı. Az sonra kendine gelince BTS'in özel sosyal hesabından binlerce bildirim geldiğini gördüm. Şaka mıydı ? Çektiğim iki tane manzara bir tane gökyüzü fotoğrafı olan posta neredeyse herkes yorum atıyordu. Şans mıydı bu yoksa çaresizlik mi karar verememiştim. Taehyung çektiğim fotoğraflara İngilizce 'söz veriyorum ' yazmıştı. Sadece buydu. Bense kafayı yemişçesine çığlık atmıştım; çünkü o gönderi Tae'ye idi.
'Seninle yürüyüş yapıp fotoğraf çekmek istiyorum.'yazmıştım. Şimdi sanki benim yazdığımı bilecekmiş gibi sıkıntıya girmiştim; hesabım bir anonim hesabıydı çünkü. Bilse ne olacaktı ki ?! Heyecanlanıp az daha yorumlara kendi adımı yazıyordum, son anda tuttum kendimi. Kahkaha attım,

'Lu! Tae benim çektiğim fotoğraflara yorum attı.' Duymamıştı, çok yoğundu şu sıra... Kendi kendime gülmeye devam ettim, gerçekten ona tablo hediye etmiştim, bir tane tablomu almıştı. Onunla kısa da olsa sohbet etmiştim, iki kere...Ama ben, bir söz vermesine deliler gibi heyecanlanıyordum, sanki yapabilecekmişiz gibi.... Tamamen çaresizlikti, yemeğimi gelen yorumları okuyarak yedim.

'Lavi, beni korkuttun!' Lu henüz kalktığı sandalyeye tutundu. Kıkırdadım,

'Burda kriz geçiriyorum, o kadar mı işin var? Beni duymuyorsun...' kaşlarını çatıp yanıma geldi. Boynundaki kulaklığı çıkarıp masaya koydu. Saçları karmakarışık, gözlerinin altında mor halkalar vardı. Hiç uyuyor muydu?

Joon | Kim NamjoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin