Yavaş tavşan

571 51 6
                                    

Sabah turnikeler devreye girmeden şirketten çıktım. Yoongi o kadar yorgundu ki ben çıkarken bile kafası masasında uyuyordu. Onun bu haline üzülmüştüm, çok yorulduğu halde bugün bana zaman ayırabilmişti biz de bu sayede son düzenlemeleri yapmıştık. Umarım uyandığında bana sinirli olmazdı. Bir yerlerinin tutulacağına adım kadar emindim çünkü.

Eve gidip üstümü çıkarmadan alarmımı onbire kurup  yattım.

Sinir bozan ses ne zaman kesilecek diye gözlerim kapalı bekledim. Susmuyordu, lanet ses susmuyordu. Parkede ısrarla çalan telefonu elime aldım. Ekrana baktım arayan Yoongi'ydi.

'Sadece iki saat uyudum!' Sitemle açmıştım telefonu, aldırmadı.
'Şarkıyı bitirmişsin.' Bulunduğu yer oldukça gürültülüydü, arkada kendi şarkıları çalıyor bir yandan da birileri yüksek sesle talimat veriyordu.
'Evet' dedim parmaklarımla gözlerimi ovalayıp.
Birkaç homurtu çıkarıp nefes verdi, içerden biri Yoongi diye ona seslendi.

'Birazdan klip çekimine başlayacağız, iyi iş çıkarmışsın.' Sessizce cevabımı bekledi. Memnun olan mırıltılar çıkardım. Bana göğsünden gülüp devam etti ' burdaki işim bitince şirkete geçeceğim, sen de gelsene aklımda bir plan var.'

'Ne planı?'

'Sana saati yazarım Lu, şimdi kapatmalıyım.' Kapanan telefon sesiyle kendimi yastığıma attım. Her seferinde bunu yapmak zorundaydı. Bir şeyden bahsederdi, meraklandırırdı. Sonra da söylemezdi. Şimdi de aynı şeyi yapıyordu. Bir süre tavanı izledim. Acaba planı neydi? Şirket bünyesinde bu şarkıyı yayınlayamazdık ki ben şirketin bir çalışanı da değildim. Sadece Yoongi ile çalışıyordum. Evet, biraz gizli kapaklı iş yapıyordu ama alamayacağı risk değildi demekki. Duvar tarafına dönüp gözlerimi kapattım. Zihnime Joon'un yüzü geldi. Onunla konuştuğumu düşündüm, o gecenin hiç yaşanmamış olduğunu düşündüm. Tabi sadece düşündüm. Gerçeklerden kaçamıyordun.

Üstümdeki pikeyi tepinerek en köşeye savurdum, uykum bölünmüştü bir kere. Sinirle banyoya gidip suyun gerginliğimi akıtmasını istedim. Ilık suyun altında biraz oyalandıktan sonra çıktım, üstüme evde giydiğim şortumu ve sıfır kollumu geçirip Lavi'nin yanına gittim.

'Gece yine dışardaydın?' Tavrına güldüm.
'Evet, Yoongi ile şarkının son halini verdik.' Tezgahın önünde duran sandalyelerden birine oturdum. Uykusuzluktan başım ağrıyordu. Kafamı ellerimin arasına aldım, parmaklarımı ıslak saçlarımdan geçirirken Lavi'nin yapmış olduğu son tabloyu gördüm.
'E bitirmişsin,'
'Evet, gece senin gürültüne uyandım' sözünü kesip
'Hiç de bile çok sessizdim Lavi,....' dedim.
Kıkırdayıp devam etti 'her neyse uyanmam bir yandan iyi oldu.' Deyip tezgaha yaslandı.

'Şarkı ne durumda, dinlememe izin var mı?'
'Tabiki, senden başka fanım yok.' Dizüstünü masaya koyup son sekmeyi açtım. Düzenleme yaptığım kaydı son bir kez daha kaydedip oynat tuşuna bastım.
'Orda Suga mı dedi?' Fark ettiği şeye güldüm. Başlangıçta Yoongi'nin Suga diye fısıldadığı bir yer vardı. Bu onun için gelenek gibiydi. Bu çalışmada da imzasını yerleştirdi.
Lavi, parlayan gözleriyle ritme kendini uydurdu. Beğenmişti. Onun tepkisiyle ben de heyecanlandım.
'Ee şarkı bitti peki şimdi ne olacak?'

'Diğerlerinin üstünde de düzeltmeler yapıyoruz; ama bu şarkı için bir planı varmış. Akşam yine şirkete gideceğim.' Yüzümü buruşturup şarkıyı durdurdum.

'Kore'ye gelmeden önce o şirkete biz kez olsun girelim diye hayaller kuruyorduk, şimdi orda kayıt alıyorsun, düzenlemeler yapıyorsun. Şu suratına bak. Deli misin kızım sen?...' güldüm. Haklıydı.

'Bu arada ne zaman konser biletini alıyoruz? Çok bir şey kalmadı, güzel yerler hep kapıldı bile.' Bir de konser vardı değil mi...

'Benim hala param yok. Evde bir ay daha kalabilmemiz için senin birikmişine el koyduk zaten. Onlara bu kadar yakınken konsere gidememek de çok komik.' Alnımı avuçlarımın arasına alıp ovuşturdum bir yandan da gülüyordum.

Joon | Kim NamjoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin