BÖLÜM 16

3.2K 140 8
                                    

100+ oy? Hadi bakalım sözümüzde duralım. Sürpriz bölümü umarım beğenirsiniz. Oy veren herkese çok teşekkür ederim!!! Seviliyorsunuz! :* ♡ ♡ ♡

1,5 Yıl Önce Topkapı Sarayı/İstanbul

Sefer ertelendiğinden beri sürekli Topkapı Sarayı'ndaydım ve ailemi özlemiştim. Sophie'yi, Safiyem'i... onlarla vakit geçirmek, onları beraberken izlemek, Sophie'nin Safiye'ye ninni söylediğini dinlemek.. o kadar güzeldi ki. O sarı saçlı, mavi gözlü kıza, onu hünkarın odasında ilk gördüğüm zaman aşık olmuştum. Ve biliyordum ki onda huzur vardı, aşk vardı, sadakat vardı. Ne olursa olsun güç uğruna, koltuk uğruna beni bırakmazdı. O utangaç tavırlarıyla, kızaran yanaklarıyla, ufacık savunmasız haliyle beni benden almıştı. Kendini bana bıraktığı o gece.. bir yandan korkak bir yandan arzu dolu o gece. Bana kendini teslim ettiğine asla pişman olmamış, üstüne üstlük bana bir tane de evlat vermişti. O benim huzurumdu, rahatlığımdı. Onun koynunda geçirdiğim her saniye bana Allah tarafından bahşedilen bir lütuftu. Onun teninde kaybolmak, nefesini ensemde, küçük ellerini sırtımda ya da kolumda hissetmek o kadar güzel ve kıymetliydi ki. Onu bir gün görmeyeyim, kokusuna hasret kalıyordu ciğerlerim, yüzüne hasret kalıyordu gözlerim...

Kapının çalınmasıyla daldığım düşüncelerden sıyrıldım ve kapıya baktım. İçeriye ağalardan biri girdi ve Zeyneb Asime Sultan'ın geldiğini söyledi. Derin bir nefes alarak oturduğum sedirden kalktım ve gelmesini söyledim. Bir süre sonra içeriye yeşil elbisesinin içinde gayet güzel duran Zeyneb Asime girdi. "Sultanım" dedim eğilirken. "Paşa" diyerek karşılık verdi bir aralar uğruna ölmeyi göze alabileceğim kişi. "Nasılsın Ahmet Paşa?"

"İyiyim Sultanım Allah'a şükür. Siz nasılsınız?"

"Bende iyiyim hamdolsun."

Ortamı gergin bir sessizlik sarmıştı. Buraya neden geldi bilmiyordum ama çok merak ediyordum. "Buraya gelme sebebiniz nedir?" Diye sordum en sonunda dayanamayarak. Sorum üzerine biraz düşündü. Ardından sedire oturdu ve bana baktı. O oturduktan sonra bende oturdum ve aynı bıkkın ifadeyle ona baktım. "Bir anlaşma yapalım Ahmet" dedi lafa girerek. Tek kaşımı kaldırarak merakla ona bakmaya başladım. "Lafı uzatmayacağım. Sophie'yi boşamanı istiyorum" sesi kulaklarımda uğulduyordu. Ne haddineydi bana bunu söylemek? Sinirlenmeye başlıyordum. "Eğer hayır diyeceksen ikinci bir tercih hakkın var. Veziri Azamlıktan kendini azad ettirip, Sophie ve Safiye'yi alarak buradan uzaklara gideceksiniz. Ve bir daha asla gelmeyeceksiniz. Asla" diyerek devam etti. "Sophie'yi artık buralarda görmek istemiyorum."

Artık dayanamıyordum. Sinirle ayağa kalktım. "Sen kimsin ki böyle şeyler söylersin? Bunları duymamış olayım hatun! Çekil karşımdan!" Bağırmak istememiştim ama sinirlerime hakim olamamıştım. Güç uğruna beni bırakıp giden biri için, beni ben olduğum için seven kadını bırakmazdım. Sırf o istiyor diye veziri azamlığı bırakacak da değildim. Sinirle ayağa kalktı. "Ben kim miyim?" Dedi bana doğru yürüyerek. "Ben kim miyim? Ben, sırf güç uğruna, veziri azamlık uğruna bırakıp gittiğin kızım, Ahmet!"

"Ben mi bıraktım seni güç uğruna? Gel dedim sana. Gel evlenelim dedim. Ama sultan olmak uğruna hayır dedin!"

"Sophie'nin de hünkara gitmeyeceği ne malum? Her şey apaçık ortada ama sen görmüyorsun! Sophie, hünkarın yatağına girmek için çabalıyor, seni kullanı-" sözlerine artık dayanamıyordum ve sinirlerime hakim olamadığım bir şekilde tokat attım. Saçları savrularak yere düştü.  Hiçbir pişmanlık duymadan onu izledim. Tokat attığım yanağını tutarak bana döndü. Çimen yeşili gözlerinden adeta alevler saçarak bana baktı. Yerden hızla kalktıktan sonra bana iyice yaklaştı. "Bunun bedelini çok ağır ödeyeceksin paşa" cevap vermeme fırsat bırakmadan odadan çıktı.

Aynı Günün Akşamı

Bir an önce sarayıma, aileme gitmek için canla başla çalışıyordum. Neredeyse iki gündür onları görmemiştim ve burnumda tütüyorlardı. Kapı hızla açıldı ve içeriye iki tane yeniçeri içeriye girdi. Ne olduğunu sormama fırsat vermeden beni zorla kaldırdılar. "Ne yapıyorsunuz?" Diye bağırdım ama beni dinlemediler. Apar topar odamdan çıkardılar.

Soğuk zeminde oturuyordum. Sırtımı duvara yaslamış, küçük pencereden sızan ay ışığına bakıyordum. Bu zindanlarda bir çok adam yargılamıştım. Ama hiç günün birinde yargılananın ben olacağımı düşünmemiştim. Ne sebepten ötürü buraya girdiğimi bilmiyordum ve hünkarla konuşmam lazımdı. Hemde hemen. Çünkü suçsuzdum.

Bir süre sonra içeriye tüm heybetiyle hünkar girdi. Çabucak kalktım ve eğilerek selam verdim. Doğrulup ona baktığımda yüzünde daha önceden hiç görmediğim bir ifade vardı. Oldukça sinirli duruyordu ve bu beni korkutmuştu. "Sana güvenmiştim ben!" Diye kükredi ve üstüme doğru yürüdü. İster istemez bir iki adım geriledim ve sırtım rutubetli duvara çarptı. "Nikoyan, nam-ı değer Rus adamı!" Elini boğazımda hissettiğimde nefesim kesildi. Beni duvara daha sert iterek boğazımı sıkmaya başladı. "Hünkarım" demeye çalıştım nefesim el verdiğince. Elini birden bıraktı ve ciğerlerime havanın aniden dolmasından dolayı öksürmeye başladım. Arkasındaki yeniçerilerden birinden bir kağıt aldı ve bana uzattı. Kendime gelir gelmez okumaya başladım. Okudukça başımdan aşağıya kaynar sular dökülüyordu. Kağıtta sanki bana gönderilmiş gibi Rusça bir mektup vardı. Mektupta Dördüncü Murad ile ilgili daha çok bilgiye sahip olmak istedikleri yazıyordu. "Ben... benim bununla ilgili hiç bir fikrim yok hünkarım" dedim gözlerine bakarak. "Böyle bir mektup bana hiç ulaşmadı. Ulaşması için de bir sebep yok"

"Bre yalancı!" Yanağımda hissettiğim acıyla savruldum. "Yarın tez vakit idam edileceksin. Vatan haini!" Kağıdı yüzüme fırlatarak zindandan çıktı. Kendime gelmeye çalışarak yere kendimi bıraktım. İdam edilecektim. Kağıdı elime aldım ve bir kez daha inceledim. Bu yazıyı bir yerden tanıyordum. Bir kez daha inceledikten sonra sinirden gülmeye başladım. Bu yazı Zeyneb Asime'nindi.

100+ oya teşekkür amaçlı bir tanecik mağdur Ahmet Paşamız'ın ağzından bir bölüm yazdım. Olayın gerçek yüzü işte tam da böyle. Umarım beğenmişsinizdir. Sizleri seviyorum! Oy veren eller dert görmesin :)) ♡♡♡♡

SOPHIE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin