Akça gözlerini açtı yavaşça. Ancak kasıklarına vuran ağrı hafif bir inlemeye sebep olmuştu. Bera hemen uyandı sese. Kaşları çatıktı.
"Akça?"
Akça gülümsedi adama. Hala uykuluyken iyice sarıldı onu saran ellere. Karnının gittikçe büyümesi işlerini zorlaştırsa da anneliğe çok alışmıştı.
"Günaydın."
Bera hala kadının gözlerinin içine bakarken Akça kasıklarını tuttu.
"Bu sabah fazla hareketlenme var. Biraz canımı yakıyor." dedi ve yutkundu. Ancak Bera kadının dediğinden daha fazla ağrısı olduğuna emindi. Yüzünü sevdi sakince.
"Geçti mi?"
Akça alnını adamın alnına dayadı ve gözlerini kapattı. Derin nefesler aldı.
"Geçer şimdi. Arada oluyor ya böyle."
Bera bir eliyle kadının saçlarını sevip onu sakinleştirirken bir eli de karnını okşuyordu.
"Babacım, üzme ama anneni." diye fısıldadı ve hemen dibindeki kadının alnına bir öpücük bıraktı. Akça da elini adamın elinin üzerine koymuştu.
Birkaç dakika öylece durdular. Akça'nın nefesi eski düzenine döndüğünde Bera açtı gözlerini.
"Sakinleşti galiba." dedi gülümseyerek. Akça da tebessüm etti ve kafasını salladı.
"Dinliyor babasının sözünü."
Bera yavaşça üzerlerindeki yorganı çekti. Kadının karnına eğildi ve öpücükler bıraktı. Akça o sırada adamın saçlarını seviyordu.
"Hemen de büyüdün sen. Hemen de tekmeler atmaya başladın."
Bir öpücük daha bıraktı ve kafasını oraya yasladı.
"Nasıl bir sevgi şu içimdeki bir bilsen oğlum."
Akça gözleri dolu dolu baktı adama. O an ikisinin de aynı şeyleri düşündüğüne emindi. Yok, diyordu bazen içinden. Bir insan bebeğini sevdiği gibi başka birini sevemezdi şu hayatta. Onun için korktuğu kadar hiçbir şey için endişelenemezdi. Ne olursa olsun gözünü kırpmadan oğlunu seçerdi Akça. Bu sevgiyi aklı almasa da kalbinin en derinlerinden hissedebiliyordu. Ancak tarifi imkansızdı.
Bera hala gözleri kapalı ve kadının karnına yaslanmış şekilde güldü.
"O gece nasıl kötü olmuştun hatırlıyor musun?"
Akça yüzünü buruşturdu.
"Hatırlamak istemiyorum."
"Nasıl anlamadık ya?" dedi Bera birden kafasını kaldırıp.
"Bir hafta olmuş beraber olalı, üstelik bir anda böyle."
Akça gözlerini kocaman açmış adama bakarken eliyle yüzünü kapatarak kahkaha attı.
"Sussana ya!"
"Ne var ya, biyolojik bir şey söylüyoruz şurada." dedi Bera ve kadının ellerini yüzünden çekti.
"Gerçi sen eşit ağırlıkçısın bilmeyebilirsin."
Akça göz devirdi.
"Birlikte olunduğunda çocuk yapmanın mümkünatı hakkında yeteri kadar fen bilgisine sahibim Bera."
Bera kadının yanına uzandı ve onu kendine çekti. Kollarından sararken boynuna öpücükler kondurdu.
"Şaka yapıyorum şaka."