Akça ve Bera ayrı evlerde yaşamaya başlayalı tam iki ay geçmişti.
Birbirlerini günde sadece bir kez görebiliyorlardı artık. Vina arada bir Akçayla birlikte kalmak istediğinde Bera o koskoca evde tek başına nefes almaya çalışıyordu.
Yine o gecelerden biriydi. Salondaki büyük koltuğa oturmuş, duvardaki resimlerine bakıyordu adam.
Ailece İzmir'e gittikleri zaman çekilmişti. Ada daha küçücüktü ve Akça onu kanguruya oturmuştu. O da minik parmaklarıyla annesinin elini tutmuştu.
Bera ise kucağına Vina ve Ayaz'ı aynı anda almıştı. Beşi de kahkahalarla gülüyorlardı.
Tekrar onlarla aynı evde olabilmek için canını verirdi Bera. Emeklerle oluşturduğu bu ailesi sayesinde iyi bir adam olmuştu. Tüm kötülükleri içinden atmıştı.
Ceketinin cebinden sigarasını çıkartıp dudaklarının arasına yerleştirdi ve yaktı. Dumanını içine çektiğinde kalbinin de eş zamanlı cayır cayır yandığını hissetmişti.
Telefonunun kabını çıkarttı ve içindeki vesikalık fotoğrafa baktı uzun uzun. Vina ilk doğduğunda çekmişti Bera bu fotoğrafı.
Gözleri dolarken fotoğrafı dudaklarına götürüp bir öpücük bıraktı.
"O kadar özledim ki seni.." dedi fısıldayarak. O sırada küçük damlalar akmaya başlamıştı koyu gözlerinden.
"Sadece sen varsın meleğim. Yanımda sadece sen varsın."
Telefonunun çalma sesiyle irkildi. Gözündeki yaşı sigarayı tutan elinin tersiyle silip boğazını temizledi.
Telefonunun ekranında gördüğü isim gülümsetmişti onu.
Akça'm yazıyordu.Kadının numarasını aldığı günden beri böyle kayıtlıydı ismi telefonunda.
Görüntülü aramaydı. Vina kesinlikle yine annesinin telefonunu çalmış ve hemen onu aramıştı.
Kırmızı gözleri hala belirgindi Bera'nın. Birkaç saniye daha derin bir nefes alıp yeşil tuşa bastı.
"Babacım!" dedi Vina masmavi ve ışıl ışıl gözleriyle gülümseyerek. Telefonu kendine çok yakın tutuyordu.
"Canımın içi, azıcık uzaklaştır ekranı da yüzünü göreyim."
Vina kıkırdayarak kamerayı uzaklaştırdı. Şimdi arkada oturan sevdiği kadını da görebiliyordu Bera.
Kucağına bilgisayarını almış, bir eliyle Ada'yı emzirirken bir yandan da ciddi ifadesiyle ekrana bakıyordu.
"Annemi mi özledin baba?"
Kızının bu cümlesiyle Akça kafasını ekrandan kaldırdı. Berayla göz göze geldiğinde yutkundu.