2- Cambaz

2K 158 192
                                    

Akça gözlerini yavaşça açarken başında müthiş bir ağrıyla uyanmıştı. Gözlerini ovuşturarak kendine gelmeye çalıştı ve etrafa bakındı bir süre. Yataktan kalkıp yerdeki eşyalarını aldı. Aptal bir sırıtış vardı yüzünde, çünkü hiçbir şeyi unutmamıştı. Belki de unutamamıştı. Giyindiği sırada kapı açıldı.

"Günaydın." dedi Bera pis bir sırıtışla.

Akça kaşlarını yukarı kaldırdı.

"Tanışıyor muyuz, seni bir yerden hatırlıyor gibiyim."

Kadın aynanın karşısında üzerini düzeltirken Bera güldü.

"Sana o kadar içme demiştim. Dün tanıştık, yeniden tanışalım madem."

Akça yüzünü adama dönüp tatlı bir kadın oldu ve elini uzattı.

"Akça."

Bera ona uzatılan eli sıktı.

"Biliyorum. Ben de Bera."

Bera alttan alttan gülerken Akça eğlencesine devam ediyordu.

"Ne gülüyorsun?"
"Cidden hiçbir şey hatırlamıyorsun dimi?"
"Hayır. Hatırlamam gereken bir şey mi oldu?"
"Hayır."

Akça güldü ve adama döndü.

"Olmuş olmuş."
"Sanırım dalga geçiyorsun benimle."

Kadın omuz silkti.

"Evet." dedi fısıldayarak. Sonra adama doğru birkaç adım attı.

"Ben sarhoştum, seni durduramayan neydi?"

Bera Akça'ya yaklaştı ve dudakları dudaklarına değerken konuştu.

"Bunlar." diye fısıldadı, ses tonu aynı Akça gibiydi.

"Tadını alınca durduramadım kendimi."

Akça ise gözlerini kıstı.

"Sen her tadını aldığın dudakların sahibiyle yatıyor musun?"
"Cık." dedi adam.

"Bu sana özeldi."

Akça göz devirerek önüne dönerken Bera ceketini üzerine geçiriyordu.

"Sarhoştun, ama bu unutmanı engellememiş. Seni durduramayan neyse, beni de durduramayan oydu."

Adam dışarı çıktığında kadın arkasından baktı ve güldü.

Bera gittikten sonra Akça hızlıca duşa girmiş ve üstünü değiştirmişti. Bluzunun üstüne siyah ceketini giydi ve evden çıktı hızlıca.

Akça, büronun kapısını kapatırken Canan'a selam verdi. Odasına geçeceği sırada Sinan'ın sesini duydu.

"Nerdesin sen dün geceden beri ya?" Dedi Sinan merakla.

Akça sırıtarak arkasını döndü. "Hiç." Dedi ve geri dönüp odasına girdi. Sinan kaşlarını çattı ve düşündü. Daha sonra adımlarını kadının odasına yöneltti.

"Akça, ben biliyorum bu gülüşü. Bu gülüş, ben bi boklar yedim Sinan, gülüşü."

"Saçmalama Sinan ya." Dedi Akça.
"Dün gece öylesine içmeye gittim işte."

Kadın çantasından bazı evrakları çıkarırken, Sinan hala kadına bakıyordu. Tekrar konuşacağı sırada Canan kapıda belirdi.

"Akça Hanım, bir hanımefendi geldi. Acil diyor."

Akça kaşlarını çattı. "Tamam, gelsin o zaman." Dedi.

"Konuşacağız." Dedi Sinan odadan çıkarken. Akça adama güldü. Daha sonra kapıdan içeri giren telaşlı ve üzgün bakışları görmesiyle toparlandı.

TuzakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin