Akça üzerine sade, pudra rengi bir elbise giymişti. Hiçbir şeyin ters gitmesini istemiyordu ve bir hayli özen gösteriyordu.
O aynada kendine bakarken kapı yavaşça açıldı. Bera önce kadının elbisesine, sonra da omuzlarından dökülen saçlarına baktı."Ne güzel olmuşsun.." dedi ve gülümsedi.
"Yani çok bir bilgim yok ama, bu sosyal hizmetten gelen görevliler pek bir takık oluyor. Hiçbir şey yarım olsun istemiyorum."
Adama yaklaşıp içine kıvrılmış olan yakasını çıkarttı ve elleriyle düzeltti.
"Sen de fena sayılmazsın."
Sonra karşıdaki kapıya baktı.
"Son bir kez bakalım mı odaya, eksik bir şey yok dimi?" dedi ve adamın yanından geçip gitti. Kapıyı açtığında tebessüm etti.
"Aslı çok sevinecek."
Bera da kadının hemen arkasındaydı.
"Alacağız onu dimi Bera?"
Bera kadını kendine çevirdi.
"O nasıl söz? Tabi ki alacağız."
Akça adama gülümsedi. Ama endişesi gözlerinden okunuyordu. Aslı'yı alamama ihtimalleri çok korkutuyordu onu. O sırada kapının zilini duydular.
"Geldiler!" dedi Akça heyecanla.
Bera kadının yüzünü avuçlarının içine aldı.
"Sakin ol. Hiçbir aksilik olmayacak, Aslı'yı alacağız."
"Biliyorum. Sen Zeze'yi kimseye vermezsin."
"Asla vermem." dedi ve kadını kolunun altına aldı. Merdivenlerden inerken aslında ikisi de çok heyecanlıydı.Bera boğazını temizledi ve kapıyı açtı.
"Hoş geldiniz, buyrun lütfen."
Kurumdan gelen biri kadın, biri erkek iki kişi eve girer girmez gözleriyle incelemeye başlamışlardı bile.
"Merhaba, Bera ve Akça Akdora değil mi?"
Bera kibarca kafasını salladı.
"Evet."
"Akça hanım, Aslı anneniz Melek Aslaner ile birlikte kalıyordu değil mi?"Akça yutkundu.
"Evet, bu zamana kadar hep annemle birlikte kaldı. Ben de evlenene kadar onlarla aynı evdeydim zaten. Ama annem Aslı'nın velayetini tam olarak üzerine alana kadar Aslı bizimle kalacak. Yukarıda ona ait bir oda var."
Görevli olan adam bu detayı duyduğunda gülümsemişti.
"Odayı görebilir miyiz?"
Bera aynı nezaketle yol verdi onlara.
"Buyrun lütfen."
İki görevli yavaş yavaş merdivenleri çıkarken Akça derin nefesler alıyordu.
"Pot kırmıyorum dimi Bera?"
Bera ona heyecanla bakan kadına güldü ve saçlarını kulaklarının arkasına sıkıştırdı.
"Gayet iyi gidiyorsun."
Birlikte yukarı vardıklarında Bera Aslı'nın odasının kapısını açtı.
"Eşimin de dediği gibi, annem velayeti alana kadar Aslı burada kalacak."
Akça, adamın annem lafına gülümserken içinde bir burukluk hissetti. Ama Bera'nın Melek'i bu denli benimsemesi hoşuna gidiyordu.
Akça ve Bera kuşkuyla beklerken ikisi de kağıtlara bir şeyler yazıyorlardı. Tebessüm edip odadan çıktıklarında tekrar merdivenlere yöneldiler.