Akça yatağın karşısındaki aynaya baktı ve aynanın önündeki koltuğa oturdu. Saçlarını öne aldığında kapı tıkladı.
"Akça geliyorum bak. Saldırmak, ısırmak yok tamam mı?"
"Ama sen zorla gel beni döv diyorsun Bera." dedi ve kaşlarını çatarak kapıya baktı kadın.Yavaşça kapı açıldı ve Bera kenardan kadına baktı.
"Gel içeri gel, başımın belası." dedi ve aynaya geri döndü Akça. Hala saçıyla uğraşıyordu. Bera yavaşça odaya girdi ve kapıyı kapattı. Aynadan kadını izliyordu.
"Ne yapıyorsun?" dedi ve süzdü onu. Akça saçlarını önüne attı. Eğilerek topuz yaptı ve dudaklarını büzerek adama baktı.
"Örmeye çalıştım saçımı, ama beceremedim."
Bera kadının bu masum yüz ifadesine güldü ve arkadan yaklaştı. Omuzlarından tutup tekrar aynaya çevirdi onu. Akça şaşkınca izliyordu. Bera'nın elleri kadının saçlarına gitti ve tokasını çıkardı. Akça'nın saçları tekrar omuzlarına dökülürken gülümsedi adam.
"Ben öreyim mi?"
Akça kaşlarını yukarı kaldırıp indirdi. O da gülümsedi istemsizce.
"Biliyor musun örmeyi?
Bera buruk bir şekilde baktı.
"Annemin saçlarını örüyordum. Uyuşturucuya ilk başladığı zamanlar elleri tutmuyordu. Ama daha küçüğüm o zaman, ben öreyim diye yapıyor sanıyorum."
Dolan gözleriyle Akça'nın saçlarına gitti elleri. Kadın ise şok olmuştu, annesinin böyle bir hikayesi olduğunu bilmiyordu. Bera kardeşinin uyuşturucudan öldüğünü söylemişti. O zaman niye böyle bir şey yapmıştı ki bu kadın?
Bera çekmeceyi açıp bir tarak aldı oradan. Sonra yavaş yavaş kadının saçlarını taramaya başladı.
"Onunkileri de aynı böyle tarardım."
Akça adamın aynadaki yansımasına baktı.
"Kendini kötü hissedeceksen,"
"Yok." dedi Bera."Kötü hissetmiyorum kendimi. İyi geliyor anlatınca."
Akça kafasını salladı hafifçe ve bir süre adamın onun saçlarını taramasını izledi. Arada elleriyle seviyor, arada tarıyordu. Daha sonra tarağı masaya koydu ve örmeye başladı. Bera, her geçen gün kadını daha da şaşırtıyordu.
Akça elindeki tokayı adama verdi ve Bera kadının saçını bağladı. Akça gülümseyerek baktı kendine.
"Ne güzel oldu." dedi ve örgüsüne dokundu. Aynada göz göze geldiklerinde Bera'nın yüzünde hala buruk bir tebessüm vardı. Fakat kadının asla beklemediği bir şey yaptı. Hafifçe eğildi ve saçlarından koklayarak öptü. Gözleri kapalıydı.