"Sen sana benim bile konduramadığım her şeyi kendine öyle güzel yakıştırıp bir bir yaptın ki, busun işte sen. Bana da yazıklar olsun, yanılmışım."
×××
"Afiyet olsun." Dedi müşterilere gülümseyerek. Genç çift de kadına gülümsedi ve Melek yanlarından ayrıldı. Ellerini önlüğüne silerken, dönüp dükkana baktı. Bugün yine dolu doluydu.
Bakışlarını saate çevirdiğinde, Akça'nın okuldan çıktığını fark etti. Pastanenin telefonunu eline aldı ve kızını aradı. Bir yandan da garsonlara bakıyordu.
"Efendim anne?"
"Kuzum, naptın annem çıktın mı okuldan?"
"Çıktım anne. Babam almaya gelecekti beni yok ortalıkta. Arıyorum açmıyor."
Melek kaşlarını çattı. "Allah Allah," dedi. "Adliyede işi de yoktu bugün. Nerede ki bu adam?"
Akça, annesi görmese de omuzlarını silkti. "Bilmiyorum. Belki de şarjı bitmiştir. Ben eve geçiyorum. Babam seni ararsa bana da haber ver olur mu?"
Melek hala düşünceliydi. "Tamam tamam. Haber veririm kızım. Hadi dikkatli git." Dedi ve telefonu kapattı. Elini tezgaha yasladı ve düşünmeye başladı. Levent asla böyle yapmazdı diye düşündü. Başına bir şey gelmiş olma ihtimali kadını korkuturken, çalışanlardan biri onu düşüncelerinden ayırdı.
⏳
Melek bir yandan akşam yemeğini hazırlıyor, diğer yandan da arada cama dönüp bakıyordu. Adamın arabası sokakta belirirse göreyim diye uğraşıyordu.
"Anne nerde bu babam? Sabahtan beri yok ortalıkta." Dedi Akça. Melek iç çekerken ocağı kapattı.
"Bilmiyorum ki kızım. Bir daha arayalım dur." Dedi. Elini havluya sildi aceleyle. Masanın üstünde ki telefonunu eline aldı ve tuşladı. İkisi de heyecanla telefondan gelecek sese odaklanmıştı. Fakat yine telesekreter çıkmıştı.
"Yok, kesin bir şey geldi bu adamın başına." Dedi Melek. Akça da artık iyice korkmaya başlamıştı. Melek tekrar konuşacağı sırada telefon çaldı.
"Melek Aslaner ile mi görüşüyorum?"
Melek duraksadı. "Evet? Ben kiminle görüşüyorum?"
"İstanbul başsavcılığından arıyoruz hanımefendi. Kocanız tutuklandı."
Yer, altından kayıyormuş gibi hissetti Melek. Hızla kızına tutundu. Yutkundu ve gözlerini kapattı.
"Bi, bi dakika," dedi kekeleyerek. "Tutuklandı mı dediniz?"
"Evet. Sizi evinizden bir araç alacak. Lütfen zorluk çıkarmadan binin. Kocanızla görüşeceksiniz."
Telefon kapanırken, Melek telefonu kulağından çekti ve telefona baktı.