Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bera önündeki dosyaya bakarken donmuştu. Onun ve kadının fotoğrafı vardı. Anlaşılan plan çoktan kurulmuştu.
"Ben yapamam," dedi Bera. "Ben bir kadına benimle evlensin diye gözlerine baka baka yalan söyleyemem."
"Sen her kadına kolaylıkla yalan söylersin Bera, ama o kadın Akça olunca söyleyemiyorsun."
Bera sinirle gözlerini kapatıp açtı.
"Bununla bir alakası yok başkomiserim. Aşık olduğum da yok. Evlilik dediğiniz şey ne kadar önemli farkında mısınız? Beni sevmeyen bir kadın benimle neden evlensin? Ya da ben sevmediğim bir kadınla neden evleneyim?"
"Senin sebebin açık Bera, büyük bir operasyon için evleneceksin. Artık Akça'yı ikna etmek de sana kalmış." Dedi adam arkasına yaslanırken.
"Tanıyorsunuz," dedi adam kafasını sallayarak. "Onu çok iyi tanıyorsunuz o asla böyle bir şeye ikna olmaz."
Başkomiser boşluğa bakarak bir kaç saniye düşündü.
"Farkında mısın," dedi adama bakarken. "Görevin ne olduğunu bile sormadın."
Bera hafif açık olan ağzını kapattı ve gözlerini kaçırdı adamdan. Başkomiser adamın yüz hareketlerini inceleyip önüne eğildi.
"Levent Aslaner," Bera bakışlarını hızla adama çevirdi.
"Onu yakalamamız için kızına ihtiyacımız var."
"Kızına geleceğini mi düşünüyorsunuz?"
"Evet, onun affedilmek istediğini biliyoruz en azından. Fakat Akça'nın bu görevden haberi olmayacak. Yani bir görev olduğunu elbette bilecek ama, babasının yakalanması gerektiğini öğrenirse karşı çıkabilir. "
Bera önündeki dosyaya baktı tekrar.
"Herkesin bir zaafı vardır Akdora," Başkomiser yerinden kalkıp, elini adamın omzuna koydu.
"Herkesin hayır diyemeyeceği bir nokta vardır." Dedi ve odadan çıktı.
×
Bera beyaz boyalı evin olduğu sokağa ezbere geliyordu artık. Kapının önüne geldiğinde durdu ve kafasını direksiyona dayadı. Kadının küfrederek onu kovmasını bekliyordu artık. Çünkü ne olsa, kadının yanında bitiyordu her seferinde. Kendisi de bu durumdan pek hoşlanmasa da elinden başka bir şey gelmiyordu. Sıkıntıyla indi arabadan. Bahçenin kapısını açıp içeri girdi ve kapıyı tıkladı.
"Geldim."
Kadının sesine gülümsemişti adam. Ayak sesleri merdivenden indiğinin belirtisiydi. Kapı açıldığında kadını saten bir gecelikle görmeyi beklemiyordu. Öylece Akça'yı süzerken kadın önünü kapattı.
