45- Papatyalar

1.1K 132 172
                                    

Bera elini yanağına yaslamış ve yatağın dibindeki koltuğa oturmuş, Vina'yı emziren Akça'yı seyrediyordu gülümseyerek.

"Annem." dedi Akça kızına bakarak. Emzirirken gözünü hiç ondan ayırmıyordu.

"Çok mu acıktın sen?"

Vina'nın emerken çok zorlandığını fark ettiğinde kaşlarını çattı. Hafifçe göğsüne dokunduğunda Bera'ya baktı.

"Ya sütüm az geliyor galiba." dedi üzgün bir surat ifadesiyle.

"Güçsüz kaldın bebeğim, ondandır. Sorarız şimdi doktora. Almaya gelecekler zaten."

Akça istemsizce daha da sıkı tuttu kucağındaki kızını.

"Neden alıyorlar?" dedi kaşlarını kaldırarak. Bera dudaklarını büktü.

"Giydirecekler. Seni de hazırlayacaklar. Olmasın mı ailecek bir fotoğraf çekimimiz ama dimi?" dedi ve uzanarak kadının omzuna bir öpücük bıraktı.

Akça kafasını iyice Bera'ya doğru çevirdiğinde göz göze kaldılar. Bera narince kadının yanağını sevdi.

"Ömrümden ömür gitti." dedi alnını alnına yaslarken.

"O kadar çok korktum ki."

Akça'nın bir şey demesine kalmadan kadına doğru eğildi ve dudaklarından öptü uzunca.

Akça öpücüğün ardından gülümsedi.

"Ömrüne ömür kattım ama şimdi."

Bera kızının saçlarına da bir öpücük bıraktı.

"Mis kokulu kızım benim. Her şeyim."

Tekrar Akça'ya yöneleceği sırada kapı yavaşça açıldı. Melek ve İzel gelmişti. Bera hemen geri çekildi. Koltuktan kalkıp Melek'e yer verdi.

"Gel anne, otur böyle." dedi yutkunarak. Akça gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Melek ise dolu gözlerle bakıyordu anne kıza.

"Ay parçam." dedi Akça'nın saçlarını yüzünden çekerken.

"Anne, başardım bak bu sefer. Minicik bir mucize doğurdum."

Vina'nın Akça'ya kocaman gözlerle baktığını gördü Melek.

"Senin yüzünü zihinine kazıyor sanki. Öyle bir bakıyor ki gözlerinin içine."

Akça'nın gözünden bir damla yaş düştü o an.

"Sevginin bir sınırı yokmuş, sonsuzmuş. İçimde büyüyen çiçek bana nefes olurmuş. Geç oldu anlamam, ama çok güzel oldu."

İzel de Bera'nın gözlerinin dolduğunu gördüğünde koluna girdi adamın. Bera kafasını çevirip gülümsedi teyzesine.

"Ben sana ne hissediyorsun demeye korkuyorum. Ağzını açsan hüngür hüngür ağlayacak gibisin valla."

Bera derin bir nefes alarak yüzünü sıvazladı.

"Ben de ne hissettiğimi bilmiyorum teyze. İçim titriyor, tarif edemiyorum. Sevdiğim kadından bir kızım var. Nasıl aşabilirim ki bunu?"

Vina'nın ağlama sesiyle gözlerini o tarafa çevirdi telaşla. Yatağın başucuna geldi hızla adımlarıyla.

"Şşş, annecim. Burdayım ben." dedi Akça kızını yavaşça kucağında sallarken. Bakışlarını Melek'e çevirdi. Bu kadar çok ağlaması endişelendirmişti onu.

"Anne neden ağlıyor?" dedi titreyen dudaklarla. Hemen dolmuştu mavileri. Dokunsan, o da ağlayacaktı sanki.

İzel destek olmak adına yatağa oturdu ve elini kadının bacağına koydu.

TuzakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin