5 ay sonra
Soralım son kez kendimize; aşk neydi? Aşk neydi sahi? Birini gördüğümüz ilk an mıydı?
"Hayırdır ilk defa mı umarsızca içen birisini görüyorsun?"
Bera güldü. Kadının konuşmasından bile zil zurna sarhoş olduğu belliydi."Sonum size benzeyecek merak etmeyin." dedi içkisini yudumlarken. Akça omuz silkti.
"Neden buradasın?"
"Doğum günüm."
İlk öpüş müydü? Öptükçe doğmak, doğdukça ölmek miydi?
"Neden dudaklarıma bakıyorsun?" dedi Akça yan bir gülüşle.
Evet, bakıyordu. Ama o da nedenini bilmiyordu. Kadın tekrar tökezlediğinde sıkıca tuttu adam onu. Hiçbir cevap vermedi kadına. Sadece derin, mavi gözlerine baktı.
Akça parmak uçlarında yükselip dudaklarını adamın dudaklarıyla birleştirdiğinde kadının belinde olan elini iyice sıklaştırdı adam. Akça'nın elleri de adamın sakallarına gitmişti. Bera'yı delirten bir yavaşlıkla dudağını öperken, adamın elini alıp kendi beline koymuştu.Aşk bir acıydı herhalde, bir kederdi. Kah hüzünle, kah mutlulukla hatırlanan dünyanın en hassas duygusuydu. Kaynağında hep gözyaşı vardı.
Bera alaylı bir gülüş attı kadına.
"Biliyor musun, sen insanı delirtirsin."
"Doğru." dedi Akça. Bakışlarını dosyalardan ayırmadan konuştu.
"O gece baya bir delirmiştin."
Bera elini masaya vurdu.
"Kendimi bilmez halimle yaptığım bir hatayı yüzüme vurman için gelmedim Akça! O aptal geceyi sen de aklından çıkarsan iyi edersin."
Akça sinirle nefes alıp adamın gözlerine baktı.
"Otur da adam gibi anlat o zaman. Sesini yükseltince korkmuyorum çünkü."