Akça üzerine bulanan toprağa aldırmadan ellerini değdirdi.
"Ben geldim oğlum, seni koruyamayan annen geldi." dedi acıyla gülümseyerek. Gözünden bir damla yaş düştü.
"Çok bekledin mi, annem gelsin diye çok ağladın mı?"
Eğildi ve kafasını toprağın üzerine koydu. Bir yandan da eliyle seviyordu.
"Özür dilerim. Özür dilerim, koruyamadım seni. Sahip çıkamadım sana. Anne olamadım."
Kafasını iki yana sallamaya başladı.
"Ben sana sarılmak yerine toprağına sarılmayı kendime yediremedim."
Gözyaşlarını elinin tersiyle silip burnunu geçti.
"Bir hafta boyunca gelmedim, eğer görmezsem içimin acısı geçer sandım. Kalbimdeki ağrı hafifler sandım ama olmuyor."
Hıçkırdı ve iyice sarıldı küçük toprağına.
"Çok canım acıyor!"
Şiddetli bir şekilde ağlamaya başladığında doğruldu. Birkaç saniye sonra boş bakışlarla etrafı izledi.
"Ben seni kucağımda uyutacaktım, emzirecektim, çok sevecektim. Babanla oyunlar oynayacaktın, etrafı dağıttığınız diye ben size kızacaktım."
Yüz ifadesi değişti kadının. Artık ciddiydi.
"Ama izin vermediler." dedi kısık sesiyle.
"Tek bir darbeyle canımı söke söke aldılar seni benden."
Toprağı sıkıp bıraktı.
"Ben dayanamıyorum oğlum. Sensiz nefesim içime batıyor. Ben yanına geleceğim ama baban bize bunları yapanların hayatını karartacak. Üçümüzün kavuşmasına izin vermeyen herkesin ciğerini dele dele alacak baban."
Ayağa kalktı. Daha sonra birkaç dakika yürüdükten sonra Berayla hep oturdukları deniz kenarına gelmişti.
Ayakkabılarını çıkardı. Güneş daha kendini tam belli etmezken üzerindeki beyaz elbiseyle yürümeye başladı.
"Senin varlığını ilk öğrendiğimde de bu elbise vardı üzerimde." dedi. Gülümserken gözünden yaş aktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ellerini iki yana açtı ve gözlerini kapattı. Yüzünde ufak bir gülümseme oluştu. Kendini denize bıraktığında ona karşı yapılan haykırışı az buçuk duymuştu.
"Akça!"
Bera var gücüyle koşarken denize giden merdivenleri indi ve dalgalara aldırmadan atladı. Ancak kadını göremiyordu.
"Akça!" diye haykırdı tekrardan. Biraz ileri baktığında kadının elini gördü. Hızla oraya doğru yüzdü ve dalarak kadını belinden yakaladı. Suyun yüzüne çıktığında dalgalar hareketini zorlaştırsa da ulaşmıştı kıyıya. Kadını göğsüne çekti yere otururken.
