52- Yaramızda Kalsın

596 60 124
                                    

Kapı yavaşça açıldığında Bera gözlerini araladı. Akça içeri girip bir gülümseme gönderdi adama.

"Günaydın." dedi ve yatağın ucuna oturdu.

"Günaydın mavim." dedi Bera da tebessümle. Akça parmaklarını adamın parmaklarından geçirip derin bir nefes aldı.

"Daha iyisin değil mi? Ağrın, sızın var mı?"

Bera kadının elini dudaklarına getirip öptü.

"Yok." dedi. Ancak Akça'nın yüz ifadesinden bir şeyler döndüğünü anlamıştı.

"Bir şey mi oldu?" dedi kaşlarını çatarak. Akça dudaklarını ıslattı.

"Annen, vurulduğunu duymuş." dedi Akça.

"Beni aradı."

Bera'nın yüz ifadesi anında değişirken yutkundu. Kadına aşkla bakan yüz ifadesi, yerini donuk bakışlara bırakmıştı.

"Sakın onun buraya geleceğini söyleme." dedi kafasını sallarken.

"Bera bi dinlesen-"

Bera elini kadının elinden çekti.

"Sana inanamıyorum."

"Ne olursa olsun, o senin annen sevgilim." dedi Akça adamın yanağına dokunurken. Bera'nın aksine onun bakışları hala derindi.

"Benim annem falan yok." dedi Bera.

"On iki sene önce öldü o."

"Tamam, bak. Sadece lafımı kesmeden beni dinle olur mu?" dedi Akça. Bera bakışlarını pencereye çevirirken, Akça tekrardan adamın ellerini tuttu.

"Annenin harika bir kadın olmadığını biliyorum. Sana boktan bir hayat yaşatmış olabilir, hayallerini yaşarken saçma sapan bir sebepten dolayı seni yalnız bıraktı, evet. Hepsinin farkındayım."

Küçük bir nefes alıp gözlerini adama dikti.

"Ama bu onun annen olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Belki hatasını anlamıştır. Olamaz mı? Sadece bir kere, benim için konuş onunla."

Eğilip adamın dudağının kenarına kokulu bir öpücük kondurdu.

"Benim için." dedi fısıldayarak. Geri çekilmeden önce boynunu öptü adamın.

Bera kafasını kadına çevirdiğinde bir damla yaş düştü gözünden.

"Akça, sen harika bir annesin değil mi?" dedi alaylı bir yüz ifadesiyle. Akça kaşlarını çattı.

"Anlamadım?" dedi sesindeki kırgınlıkla. Bera kafasını iki yana salladı.

"Sen diyorum, harika bir anne misin?"

Akça dudakları titreyerek baktı adama.

"Bilmem." dedi gözleri dolarken.

"Öyle bir iddiam olmadı."

Ağzını açtı ama bir şey demeden tekrar sustu. Bakışlarını yere indirdi.

"Herkes anne olamaz Akça. Anlıyor musun? Herkes doğurduğu çocuğun yollarına gül seremiyor. Sen babanı dinledin de ne oldu mesela? Bir şey değişti mi?"

Akça dudaklarını birbirine bastırdı. Kalbinin acısını hafifletmek için derin bir nefes almaya çalıştı.

"Haklısın, ben belki harika bir anne değilim. Bilmiyorum."

Gözünden akan yaşı elinin tersiyle sildi.

"Öyle bir amacım yoktu. Benim anne olmak gibi bir niyetim de yoktu Bera. Ama şimdi, ben sadece onlara yetebilmek istiyorum. Tek amacım, ilerde onlara verdiğim sevgiyi karşılarına çıkan insanlara da yansıtabilmeleri. Zaten hiçbirini mükemmel koşullarda doğurmadım."

TuzakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin