Koynumun kuzusu seni kimler aldı
Kimler aldı da beni bin derde saldı×
Bera kadını göğsüne bastırmışken eliyle kadının bacağındaki kanları sildi. Alnına öpücükler bırakırken gözyaşları akıyordu hala.
"Benim içimdeki aydınlığın sebebisin sen. Sakın bırakma bizi oğlum. Sakın bunu bize yaşatma."
Akça hafifçe öksürdüğünde zorla açtı gözlerini.
"Bera gitti mi? Gitti mi oğlum, söyle ne olur."
"Yok." dedi Bera kafasını iki yana sallayarak.
"Gitmedi, bak." dedi ve kadının ellerini alıp karnına koydu.
"Burada o annesi. Bırakmayacak bizi."
"Gitti o, biliyorum ben." dedi Akça kısık sesiyle. Elindeki kurumuş kanlara baktı.
"Bak, görüyor musun? O bizi kendine layık görmedi. Ben ona sahip çıkamadım. Bak, onun kanı bu."
Bera sesli bir şekilde yutkundu. O sırada yüksek bir ambulans sreni duyulmuştu. Araç, oturdukları yerde durduğunda kapısı hızla açıldı ve sağlık ekipleri sedyeyi indirdiler.
"H-hamile benim karım." dedi Bera elleri titrerken.
"Dikkat edin oğluma."
Akça'yı sedyeye koyduklarında kadın gözlerini kapattı. Bera da onunla birlikte araca binmişti.
Başucuna oturmuş ve ellerini tutmuştu. Hemşire oksijen tüpünü çalıştırıp Akça'nın daha rahat nefes almasını sağlarken o Bera'yı seyrediyordu. İlk defa böyle görüyordu adamı.
Çaresiz, bitkin, yorgun ve korkak..."Bebeğim," dedi Bera gülümsemeye çalışarak.
"Bebeğim benim. Her şeyim."
Derin bir nefes aldı.
"İyi olacaksın." dedi. Uzanıp kadının yanağını öptü. Alnını yüzüne yasladı. Akça birkaç kere daha öksürdü.
"Bera, ben onsuz nasıl yaşanır bilmiyorum. Öğrenmek istemiyorum." dedi ve kafasını iki yana sallamaya başladı.
"Bera ben de onunla ölmek istiyorum, yaşamak istemiyorum!"
Artık kısık sesiyle bağırarak ağlamaya başladığında Bera ne yapacağını bilemedi o an. Kadını sıkı sıkı tutarken sarsılmasını önlemeye çalıştı.
Hemşire ise aceleyle çantadan bir sakinleştirici bulmuştu."Ne veriyorsunuz?" dedi Bera telaşla.
"Sakinleştirici vuracağız, bir zararı yok merak etmeyin lütfen."
Kadına ilacı verdiklerinde bağırışı biraz daha dinmişti. Şimdi daha sessizdi, sadece ağlıyordu. Bera kadının gözlerinden akan yaşları sildi. Ambulanstaki şoför, üst üste kornaya basmaya başladığında Bera kalktı ve yola baktı. Ambulansın camından kafasını uzattı.
"Karım ölüyor lan!" diye bağırdı tüm gücüyle. Sinirden çenesi titriyordu.
"Oğlum ölüyor!"
Derin bir nefes alıp yüzünü sıvazladı. Kadın, hala öylece boşluğa bakıyor ve gözyaşları dökülmeye devam ediyordu.
O hastane yolu nasıl geçmişti bilmiyordu ikisi de. Ambulans sireniyle birlikte aracın kapısı açıldığında Bera ayaklandı. Sedyeyi indirirlerken arkalarından bağırıyordu.