17- Aşkın Kanunu

1.9K 177 157
                                    

Akça üzerini giyindikten sonra sessizce odaya girdi ve öylece uyuyan adama baktı. Arkası dönüktü. Bera'nın üzerinin açık olduğunu görünce kırık bir tebessümle yaklaştı yanına. Örtüyü alıp üzerine örttü. Yatağın kenarına oturduğunda elleri istemsizce adamın saçlarında dolandı.

Bera burnuna dolan kokuyla hafifçe araladı gözlerini.

"Gitmedin mi sen?" dedi kısık sesiyle. Akça elindeki telefonu adamın yanı başına koydu.

"Şimdi gidiyorum. Bir şey olursa ara beni tamam mı? Telefonlarımı da aç."

"Merak mı edersin kocanı?"

Akça güldü.

"Ederim." dedi ve sakince kalktı. O kalktığında Bera iyice sarıldı örtüye.

"En çok da bu topuk tıkırtılarına alıştım biliyor musun?"

Akça son bir kez adama baktı ve odanın kapısını kapattı.
Bir yandan merdivenleri iniyor, bir yandan da telefonda emniyeti arıyordu. Bir iki çalıştan sonra telefon açıldı.

"Alo?"
"Komiserim iyi günler, ben Akça Akdora. Bera Akdora'nın eşiyim."

Telefonun ucundaki ses hala ciddiydi.

"Buyrun Akça hanım."
"Bera bugün biraz rahatsızlandı da, emniyete gelemeyecek. Haber vereyim dedim."

"Bir sorun yok değil mi?"

"Yok, dediğim gibi biraz hasta. Dinlenmesi gerek. Bir günlük mazur görün lütfen."

"Anlıyorum Akça hanım. Tamamdır, teşekkür ederim bilgi verdiğiniz için. İyi günler."

"İyi günler." dedi ve telefonu kapattı Akça. Montunu giydiğinde atkısını da boynuna geçirdi. Daha sonra evden çıktı.

Arabaya binmeden odanın penceresine baktı son kez ve arabaya bindi. Kulaklığını kulağına taktığında annesini aradı bu sefer. Melek hemen açmıştı telefonu.

"Kuzum?"

Akça gülümseyerek kontağı çalıştırdı ve yola koyuldu.

"Annem nasılsın?"
"İyiyim bir tanem. Eksiğim ama başa çıkabiliyorum."

Akça derin bir nefes aldı.

"Aslı arıyor mu seni?"
"Aramaz olur mu? Daha demin konuştuk. Ama yarın beni değil, sizi arayacakmış."

Kadın güldü.

"Neden?"
"Günde bir kere arama hakkı varmış. Yarın Akça ablamla Bera abimi arayacağım, üzülme dedi bana."

Akça o an Aslı'yı ne kadar özlediğini fark etti.

"Nasılmış, neler yapıyormuş?"
"Bugün boncuklardan kolye yapmış bize. Bera abisinin verdiği zinciri de hiç çıkartmıyormuş boynundan."

Akça'nın gözleri dolmuştu.

"Ne zaman gelecekler evi kontrol etmeye?"
"Bir iki güne gelirler."

Boğazını temizledi ve eski neşeli sesini takındı Melek.

"Sen niye aradın beni sabah sabah?"

Akça aklına gelen şeyle gözlerini kapattı.

"Anne bana tarhana yapabilir misin? O kadar acele çıktım ki evden, malzeme var mı yok mu bilmiyorum bile. Ben eve geçmeden senden alırım olur mu?"

Melek gülümsemişti.

"Yaparım tabi. Güzel güzel içersiniz karı koca."

"Öpüyorum seni." dedi ve kulaklığını çıkardı Akça. Konuşurken ofise gelmişti çoktan. Arabasını park etti ve frene bastı. Sinanla aynı anda indiler arabalarından.

TuzakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin