Siyah Gitar

2. "Sözleşme"

Siyah Gitar
2. Bölüm

-3 Gün Sonra-

Bazı anlar vardır, "Keşke ailem de görseydi" Deriz hani. Ben o cümleyi bu hayatta çok kurdum. Gitarımı elime alıp çıktığım ilk sahnede defalarca. Sonraki sahnelerimde defalarca. Ve şimdi. Üç gün önce müzik kariyerimizin dönüm noktası olabilecek bir olay yaşadık ben yine "Keşke ailem de görseydi." Dedim. O koltuklardan birinde ya da sahne arkasında beni izleyen bir annem olsaydı mesela. Ya da her başarımla gurur duyacak bir babam. Bunların hiçbiri olmadı. Ya da olamadı. Asıl sorun şimdiye odaklanabilmek.

Önümüzde tam dört ayrı prodüksiyon şirketinden gelen dört ayrı teklif var.
Birini seçmek zorundayız ya da hepsini reddetmek zorundayız. Prodüksiyon şirketlerinin çalışma prensibini az çok bilirsiniz. Onlar size bazı vaatlerde bulunur ve sizde bazı şartlar karşısında onların bünyesinde sanatınızı icra edersiniz. Bir bakıma kuklası olursunuz.

İlk sahnemizi hatırlıyorum da, ne çok değişmişiz. Baran'ın her zamanki soğuk kanlılığı, Tuna'nın paniği ve benim her şeyden bir haber hâllerim. Gitarımın akordunu bile sahneye çıkmadan iki dakika önce yapmıştım. Şimdi bir sahneye en az dört saat hazırlık yapıyoruz.

Önümüzde duran dört sözleşmeye bakıyorduk evimizdeki koyu kahve masaya yan yana dizilmiş. Baran'ın yeşil gözlerinin ardındaki tereddüt, Tuna'nın stresten saçlarıyla oynamaktan önündeki beyaz kağıdı soğan kabuğu rengindeki saçlarıyla doldurması. "Lavi tıkırdatma şu tırnaklarını." Tırnak tıkırdatmak...

Stresten, gitarist olmanın getirilerinden olan sağ elimin uzun tırnaklarını sürekli bir şeylere vurarak ses çıkarma huyum vardı. "Ne yapayım."

"Tamam Tuna sakin olun. Şimdi doğru bir karar vermemiz gerekiyor. Hepimizin müzik hayatı dışında bir mesleği var. Ve kariyerimiz sadece müzikten ibaret olmayacak, kendi işimizi de yapacağız." Baran'ın net sesiyle mimiklerini aktif olarak kullanarak kurduğu cümleler daldığımız düşünce âleminden çıkmamızı sağlamıştı.

"Peki bir şirketle çalışmak zorunda mıyız?"

"Lavi haklı. Kendimiz de bir şeyler yapabiliriz. Yaptık da."

"İyi de Baran, ufak çaplı mekânlarda basit sahneler almaktan ileri gidemiyoruz. Yerimizde sayıyoruz."

"Senin amacın ünlü olmaksa kendin gir bir şirkete o zaman Tuna." Baran ve Tuna'nın arasındaki gerginlik yine alevlenirken masaya iki kez hafifçe vurdum.

"Tartışmak yerine sözleşme maddelerini inceleyip en uygun olana geri dönüş yapsak?"

Benim önümde duran Aral Prodüksiyon'dan gelen teklif kağıdını elime alıp sesli bir şekilde okumaya başladım.

Aral Prodüksiyon
1. AMAÇ:
a. Her türlü dizi, film, reklam filmi, klip çekimi, albüm ve single v.b ürünlerin üretimi, dağıtımı ve reklamını yapma.

b. Sanatçıların canlı performansları için organizasyon şirketi ile bağlantıya geçme.

c. Sanatçılara destek amacıyla bir asistan görevlendirme. (Menajerlik hizmeti.)

d. Yurt dışı canlı performans organizasyonlarında seyahat gerekliliklerini yerine getirme (Konaklama, uçak bileti v.b)

2. ŞARTLAR: