"Müzik; erkeklerin yüreklerinden alev, kadınların gözlerinde yaş çıkarır."
İsminin anlamı ölüm çiçeği olan Lavinia, sevgi ve ilgiden uzak geçirdiği hayatının yirmiüçüncü yaşında arkadaşı Tuna'nın yüklediği videoyla birden tüm Türkiye'nin tanıdığı bi...
Dört yıl geride kalmıştı. Yemekler yenilmiş, şarkılar söylenmiş, konserler verilmiş, röportajlar yapılmıştı. Lavinia'nın ünü günden güne artarken ona ters orantılı olarak Karan'ın yer altı liderliği günden güne kötüye gidiyordu.
Sosyal medyada sahte bir hesapla sürekli Lavinia'yı takip eden Karan'ın gördüğü fotoğraflar hayatının olması gereken gibi devam ettiğinin göstergesiydi.
Bir yeşillik alanın içinde Ayşıl'a taktıkları çiçek tacıyla çekilen fotoğrafa "Ben doğurdum. Benim çocuğum. Bugün bir yaşında!" Notunu düşmüştü...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yeni yeni yürüdüğü bir zamandan çekilen fotoğrafta Ayşıl Baran'ın bacağına sıkı sıkıya sarılmıştı. Bu fotoğrafa da "Bazen seni baban mı doğurdu acaba diye düşünüyorum..." Notu düşülmüştü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Karan'sa bu renkli hayatın gölgesinde kalmayı tercih etmişti. Dört yıl önce Türkiye'den ayrılmış, bir daha da dönmemişti. Annesine dahi bir şey söylememişti. Hollanda'nın bir şehrinin bir sokağındaki bir evde tek başına soyadından destek almadan kendi hayatını kurmaya çalışıyordu.
Evinin bir köşesinde duran klasik gitarı belki de hiç çalmamıştı ama o gitar yıllardır gittiği her yerde yanındaydı.
Bir psikiyatristin başka bir meslektaşından yardım almasına gerek duyacak kadar yoğun bir duygu savaşının arasında hayatta kalmaya çalışıyordu.
"Acaba senin bu durgunluğun onca yaşanmışlıklarınıza rağmen Lavinia'nın sana karşı en ufak bir şey hissetmiyor oluşundan olabilir mi?"
"Onca yaşanmış şey varken bir insan bir insanı tanımayacak kadar nasıl unutabilir. Bunu anlayamıyorum sadece."
Psikiyatrist önündeki deftere bir şeyler yazdıktan sonra "Şu kızın tam adını söylesene bana." Dedi.
