55. "Atak"

80 9 15
                                    

Siyah Gitar
55. Bölüm

"Ben bir iki saate çıkacağım işlerim var." Karan'ın arabasından inip asansöre doğru ilerlerken durdu. "Ne işin var, Gelmemi ister misin?"

"Organizatörle konuşmaya gideceğim. Sen bilirsin." Asansör dokuzuncu kata çıktığında "Çıkarken evin ziline bas o zaman." Dedi. Ben indim ve o bir üst kata çıktı. 

Akşam için yemek yaptıktan sonra üzerimi değiştirdim.

Tam Karan'ın ziline basacağım sırada kapı açıldı ve içeriden Karan'ın kolundan çekiştirerek dışarı çıkarmaya çalışan Güneş göründü.

"Eee. Biz Karan'la organizatör görüşmesine gidecektik ama neyse size iyi eğlenceler." Karan'a samimiyetsiz bir gülümsemeyle baktıktan sonra asansöre binip aşağı indim.

Otopark görevlisine ismimi söyleyip arabamın gelmesini beklerken Karan kolumu tuttu. "Benim Güneş'in geleceğinden haberim yoktu. Özür dilerim..."

"Sorun değil."

"Aa Karan canım hadi ama bak geç kalıyoruz ama!"

Şaşırmış bir ifadeyle Güneş'e bakarken "Karan sana birlikte olduğumuzu söylemedi mi?"

"Hayır söylemedi. Mutluluklar ne diyeyim yani. Neyse benim gitmem gerekiyor."

Arabanın gelmesini beklemeden siteden çıktım. Yolu biraz ilerlettikten sonra arkamdan çalınan kornayla durdum. "Lavinia biner misin arabaya."

"Karan beni biraz yalnız bırakabilir misin?"

"Bırakamam. Arabaya bin."

"Karan lütfen. Yürüyeceğim sadece."

Arabadan inip omuzlarımı tuttu. "Sorun da bu zaten. Yürüyecek olman. Lavinia 26 haftalık hamilesin. Üstelik riskli bir gebeliğin var. Mümkün olabilecek her yere arabayla gitmen gerekiyor."

Gözlerimi devirip arabaya bindim. "Güneş'le aramda bir şey yok. Kendi kendine gelin güvey oluyor."

"Varsa bile beni ne derece ilgilendirir. Koskoca adamsın sonuçta."

"Lavinia. Benim senin ismimden başka bir ismi kulaklarım duymayı, kalbim de sevmeyi 9 Temmuz gecesi bıraktı."

Bir şey demeden yola devam ediyorduk. Radyoda çalan bir şarkı aklımı karıştırırken kulaklarımda sesler uğuldamaya başladı.

Şimdi gördüğüm o düşler yok
Tuttuğum eller yok¹

"Lavinia, Karan diye biri yok. Bunu kabullenmek zorundasın."

Şarkı ve uğultular devam ediyordu.

Ölmek isterdim sana sarıla sarıla
Artık kokun yok üstümde
Sarılıp göğsünde ölmek isterdim¹

"Hayatına devam etmek için unutmak zorundasın."

Ellerimi kulaklarıma kapattığımda bu kez sesler kafamda yankılanıyordu.

"Karan diye biri yok Lavinia!"

Istemsizce girdiğim ağlama krizimin altında ellerimle kulaklarımı kapatmış öne doğru eğilmiştim.

Siyah Gitar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin