Siyah Gitar
2. Kuple 21. Bölüm"Sana bunu vermemi istedi." Elime küçük bir not kağıdı bırakan Ayşıl tekrar odasına döndü.
"Özür dilerim...
Umarım affedebilirsin.
Sizi çok seviyorum,"-
Elimdeki küçük beyaz kağıda iyice baktım. Yazan her harfi tek tek defalarca okudum. Bir yerlerde aklımın bana oyun oynama ihtimalini canlandırabilmek için elimdeki kağıdı beynime kazımak ister gibi tekrar tekrar okudum.
"Bana söz ver Karan, ne olursa olsun ne yaşarsak yaşayalım ben bir daha senin gidişini izlemek istemiyorum."
Gece yarı uykulu bir hâlde Karan'ın söylediklerini aniden hatırladım. "Sizi çok seviyorum. Hoşçakalın."
Gözlerim elimdeki kağıttan karnıma kaydı. Yıllar önceki hamile hâlimi karşımda gördüğüme emindim.
"Affetmeyeceğim demiştin..."
Yatak odasından telefonumu alıp aylar önce kurduğum uygulamayı açtım.
Eğer birine güveniniz kırılırsa onu kontol etmek için her şeyi yapıyorsunuz.
Karan'ın konumu çevre yolunda bir depoda görünüyordu. Ayşıl'a çıkacağımı söyleyip iş telefonumu yanına bıraktım.
Saatler sonra konumun olduğu noktaya ulaştığımda Karan'ın kapıdaki arabası şaşırtmadı.
Arabadan inip deponun yarı açık kapısının önünden içeriyi izledim.
Tahminimce dört ya da beş kişi depoda dolaşıp duruyordu ve Karan'ın konuşmaları duyuluyordu."Benden hâlâ ne istiyorsun?"
Duyduğum ses ise burada olanlardan çok daha fazla şaşırmama sebep oldu.
"Lale'nin bebeğini."
Yarım aralık ağır metal kapıyı zorlanarak da olsa tamamen açtım. İçerideki herkesin bakışları beni bulsa da benim gözlerim direkt olarak Karan'ın üzerinde yoğunlaştı.
"Lavinia..."
"Kes sesini." İçeriye doğru birkaç adım attım. "Aylar önce. Senin o hastalıklı kardeşinden boşandığım gün evime geldin. Dedin ki, 'bir daha asla olmayacak'"
Adımlar atmaya devam ettim. "Sonra yine aylar geçti. Bana bir daha gitmeyeceğine dair söz verdin."
Tam karşısında durdum. "Ve beni artık elde ettiğini garanti altına aldığın gün tekrar gittin. Sen bu kadarmışsın Karan Arcan."
Deponun arka kapısı açıldı içeriye yüzlerine fazlasıyla aşina olduğum isimler girdi. Ama tahminimce benim burada olduğumu bilmiyorlardı.
Karan her şeyi, herkesi bırakıp ellerimi tuttu. "Hadi gidelim buradan."
"Anlat ona." Diye bir ses yükseldi. Sesin sahibi olan teyzem olan Selin'den. "Bilmesi gerekiyor." Ses tekrar yükseldi fakat bu kez Pamir'den.
"Kesin sesinizi!" Karan'ın alışık olduğum gürlemesi.
Sezonlarca süren bir dizinin sezon finalinde gibiydim. "Sen istediğini yapabilirsin. Ama ben gidiyorum."
Üzerimizde sarı ışık saçan cızırtılı bir lamba vardı. Başımı kaldırıp lambaya bir süre baktım. Ardından ona bir şey söylemeden diğer isimlerin sahiplerine baktım. "Anlatın bakalım benim neyi bilmem gerekiyormuş."
"Lavinia, gidelim buradan." Fazla gerilmişti.
Pamir konuşmaya başladı, "Hani üniversite birinci sınıftayken kullandığın bursun altında sürekli Boğaç Ocaktan diye birinin imzası vardı hatırlıyor musun? Asla göremediğimiz Boğaç Bey."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Gitar
ChickLit"Müzik; erkeklerin yüreklerinden alev, kadınların gözlerinde yaş çıkarır." İsminin anlamı ölüm çiçeği olan Lavinia, sevgi ve ilgiden uzak geçirdiği hayatının yirmiüçüncü yaşında arkadaşı Tuna'nın yüklediği videoyla birden tüm Türkiye'nin tanıdığı bi...