2. Kuple 22. Bölüm "Yemin"

58 3 4
                                    

Siyah Gitar
2. Kuple 22. Bölüm

Hayatlarını insan hayatlarına adayan sağlık çalışanlarımıza ithaf edilmiştir

Dershane Dönemi
-Lavinia'nın Anlatımıyla-

Teyzemden duyduğum binbir türlü laftan sonra dershane yolunu nihayet bitirebilmiştim. Karan'ı aramıştım ama ne telefona cevap vermişti ne de kapıyı açmıştı.

Otoparkta arabasını görmemle kendimi bir nebze de olsa kötü hissetmiştim. Merdivenlerden çıkıp sınıfa girdiğimde ise Karan'ı uyurken gördüm. Hemen arkamdan Pelin elinde tost ve kahveyle birlikte gelip kendi masasına oturdu.

"Geleli iki saat kadar oluyormuş sanırım. Asiye abla söyledi. Direkt sınıfa girip uyumaya başlamış. Kavga falan mı ettiniz?"

Çantamı önündeki masaya bıraktım ve Pelin'in yanına oturdum. "Hayır. Aksine akşam ailesiyle gitmesi gereken bir davet olduğunu söyledi. Gece boyu mesajlaştık ama sorun yok gibiydi."

Pencerenin altında uyuyordu ve kapı da sürekli açılıp kapandığı için içeri giren rüzgardan üşütmemesi için üzerimdeki uzun ince hırkayı üzerine örttüm. "Taksidi yatırmaya gidip geliyorum uyanırsa söylersin kütüphaneye gelsin."

Sınıftan çıkıp idari kata çıktım ve müdür yardımcısının odasına girdim.

"Gel Lavinia, bende seni soruyordum Pelin'e."

"Hocam taksidi geçirdim biliyorum ama kafede işler yoğundu maaşları ancak alabildik."

Eliyle oturmamı işaret etti. "Hayır biz seni biliyoruz seninle ilgili bir problem yok. Sorun Karan Arcan."

"Ne olmuş Karan'a?"

Önüme bir ödeme planı ve kayıt formu koydu.

"Kaydını yaptırırken bize ailesiyle ilgili herhangi bir bilgi vermemiş. Üstelik ikametgah olarak verdiği adreste de oturmadığını tespit ettik. Biz konuşursak yanlış anlayabilir Karan'ı tanıyoruz biraz çabuk sinirleniyor. Sen konuşabilir misin?"

"Hocam sanırım Karan'ın ailesi buraya geldiğini bilmiyor. O yüzden farklı bir adres vermiş olabilir. Ben yine de konuşurum onunla."

Taksidi yatırdıktan sonra sınıfa tekrar döndüğümde Karan'ı uyanmış ve başını  pencerenin yanındaki kolona dayamış müzik dinlerken buldum.

"Sorunlarımı çözmek yerine son sesle müzik dinlemek daha iyi geliyor,"

Yanına oturup bir şey demeden sadece kulaklığından birini çıkarıp kendi kulağıma taktım.

"Gitsem nereye kadar?
Kalsam neye yarar?"¹

Daha sonra elindeki sargı bezini ve kolundaki tırnak izlerini fark ettim. Müziği durdurdum ve kulaklığı çıkarıp telefonuyla beraber masaya koyacaktım fakat telefonunun da neredeyse ekranı görünmeyecek kadar çatlamış olduğunu gördüm.

Kolundan tutup sınıftan ve binadan çıkardım fakat ne yaptığımı sorgulamadan sadece yürümeye devam etti. Binanın arka duvarına yaslanıp oturduk. "Dün akşam bana yalan söyledin. Değil mi?"

"Özür dilerim..." Sesi konuşamayacak kadar kısılmıştı. "Dün gece ne oldu?"

"Liseden bir arkadaşım üniversite sınavı için birkaç kitap almış ama sonradan ailesi eğitim için yurt dışına gönderecekmiş. Kitapları bana verebileceğini söyledi. Babasıyla birlikte bizim eve gitmişler işte. O sırada da babam gelince kıyamet kopmuş evde."

Siyah Gitar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin