2. Kuple 24. Bölüm "Alabora"

55 2 0
                                    

Siyah Gitar
2. Kuple 24. Bölüm
"Alabora"

Ertesi Gün

Karan'ı oradan alıp bir otele getirmek hiç de kolay olmamıştı. Ne onun için, ne de benim için. Otele gidene kadar durmaksızın ağlamıştı. Onu daha önce bu kadar tükenmiş görmemiştim. Mesleği tehlikede olduğu için zaten yeterince üzgün ve tedirginken üzerine bunun yaşanması onun tükenme noktası olmuştu.

Şimdiyse yerleştiğimiz otel odasındaki yatakta öylece uzanmış karşı duvarı izliyordu. Göz altları kan çanağına dönmüştü.

"Yemek yemeye gidelim mi?" Ben ondan daha fazla yorgundum. En azından fiziken. Ama taşıdığım ağırlığa rağmen iyi görünmeye çalışıyordum.

"Canım istemiyor."

"Bana sormadın?"

Kaşları çatıldı. "Anlamadım?"

"Ben senin canın değil miyim?" Hiçbir tepki vermeyince ondan uzaklaşıp yatağın ucundaki koltuğa oturdum. "İyi o zaman."

"Lavinia lütfen..."

Oturduğum yerden kalkıp yanına gittim. "Bu hâlinin sebebini anlayamıyorum. Annen yüzünden mi yoksa mesleğin yüzünden mi?"

"Lavinia annem benim hayatımın olmazsa olmaz dediğim bir parçası hiçbir zaman olmadı. Aksine kendini benden uzaklaştırmak için elinden geleni yaptı."

"O zaman doktor lisansının iptal edilmesi ihtimalinden dolayı böylesin?"

"Ben senin gibi değilim. Şu an ki popülerliğim seninle birlikte olduğum için. Yani doktorluk vasfımı yitirdiğimde elimde hiçbir şey kalmayacak."

"Karan senin videon trend olduğunda biz birlikte bir kez bile birlikte görüntülenmedik. Ama gerçekçi olmak gerekirse evet. Müzik camiası garantisi olmayan bir topluluk. Biz niye bunları konuşuyoruz ki soruşturma geçirsen bile mesleğine geri döneceksin."

Omuz silkti. "Uykulu bakıyorsun."

"Yok, uykum yok. Sadece bazen nefes alırken bile yoruluyorum."

Durdu. Bir şeyi fark etmiş gibi telefonundan takvimi açıp bir şeyleri hesapladı.

"Ben gittiğimde... Hamileydin."

O döneme dönmek ikimize de iyi gelmiyordu ama yok sayamayacağımız bir gerçek vardı.

Sen sadece beni değil, cinsiyetini bile öğrenemediğimiz bebeğimizi de terk ettin Karan.

"Karan lütfen. O döneme gitmek ne sana ne de bana iyi gelmiyor. Her şey geçmişte kaldı.

"Derste sürekli uyuyordun. İştahın kapanmıştı. Anlamam gerekirdi."

"Anlasaydın bile yine de gidecektin. Sanki beni terk etmeyi kafana koymamışsın da spontane gelişmiş gibi konuşma Karan."

Onu daha da üzmek istemiyorum ama beni buna kendisi zorluyordu.

Hava güneşliydi. Bu coğrafyadan beklenmeyecek bir hava durumuydu.

Siyah Gitar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin