Siyah Gitar

2. Kuple 13. Bölüm "Doğum ve Ölüm"

Siyah Gitar
2. Kuple 13. Bölüm

"1890 numaralı kasanın anahtarını alabilir miyim?"

Bankaya Baran'ın imzasını taklit ederek verdiğim onay belgesiyle emanet bölümündeki adına kiralanmış kasanın anahtarını alıp kasaların olduğu odaya girdim. Ne bulacağımı ya da ne bulmak istediğimi bile bilmiyordum ama bütün yaşantımı göz önüne serdiğimde Baran'la ilgili havada kalan pek çok şey vardı.

Kasanın kilidini açıp içindekilere baktım. Büyük bir klasör dosya vardı ve içinde sadece iki ince siyah sunum dosyası vardı.

Dosyaların ikisini de alıp bankadan çıktım ve hastanedeki Karan'ın yanına gittim ve birlikte hastaneden onun ofis olarak kullandığı daireye gittik.

"Onayı nasıl aldın?"

"İmzasını taklit ettim."

Klasörle bakışıyordum. İçinde ne olduğunu bilmiyordum ama her ne varsa açtıktan sonra hayatım ya da hayatımız eskisi gibi olmayacaktı.

Mavi kalın kartonlu kapağı kaldırıp içindeki ilk sunum dosyasını çıkardım. İçinde benimle ilgili en ince detaya kadar yapılan araştırmaların sonuçları vardı.

Doğum belgelerim geçirdiğim hastalıklar oturduğum adresler. Hepsi. Ve kağıtlara yazılmış notlar vardı.

Babası Polat Orgun olarak geçiyor ama biyolojik babası Fırat Demirci.

Fırat Demirci babanın bir zamanlar ortak olduğu adam. Şu an sizinkilerle ağır bir husumet İçinde.

"Sen mi yazdın bunları?"

"Benim yazımı biliyorsun." Haklıydı. Bunları yazan Karan değildi. "Kim o zaman?"

"Baran'ın annesi olabilir mi ya da babası?"

"Babası öleli yıllar oluyor. Annesinden de haber alan yok."

Karan elimdeki notları alıp incelerken ben diğer evrakları inceliyordum. "Pamir Arcan kim?"

"Pamir?"

Elimdeki doğum belgesini Karan'a doğru tutup gösterdim. "Ben küçükken ölen kardeşim olabilir bilmiyorum ki."

İki doğum belgesi vardı. Biri Baran'a, diğeri Pamir'e aitti. Fakat ikisi de aynı gün doğmuştu. Ve iki bebekte birer yıl arayla ölmüştü. Daha sonra Pamir Arcan yerine bebek Arcan isimli yeni bir doğum belgesi düzenlenmişti ve isim kartına da bebek Turan yazılmıştı. Dosyadaki diğer belgelerden biri de isim değiştirme dilekçesiydi.

"Allah kahretsin..."

Karan gözünü kağıtlardan kaldırıp bana döndürdü "Ne oldu?"

"Baran senin kuzenin değil. "

"Neyim?"

"Kardeşin."

Karan anlamamış gibi tepki verdi. "Ya bi' siktir."

"Karan dalga geçmiyorum al bak." Elimdeki belgeleri alıp gözüne siyah yuvarlak çerçeveli gözlüğünü takıp okumaya başladı 
"Bundan emin olamayız ama."

"Siz bebekten alınan kan örneklerini filan saklıyor musunuz?"

"Evet ama bunca seneden sonra ona ulaşmak imkansız. On yıl sonra imha ediliyor onlar." Bir süre ne yapabiliriz diye düşündükten sonra aklıma akrabalık tayini için yapılan testler geldi 

"Peki Alaz'dan alınan kanla senin kanını teste soksak akrabalık açısından bir sonuç alabilir miyiz?"

Arkasındaki kitaplıktaki kitapları kurcalıyor, bir şey arıyordu. "Annemi, anneni, Baran'ı bu konunun muhattapları kimlerse hepsine ulaş buraya gelmelerini söyle. Bende Baran'ın annesine ulaşıp şu test işini halledeyim."