Siyah Gitar

44. "O Sokak"

Siyah Gitar
44. Bölüm

Sabahın erken saatlerinde Baran'ın telefonunun alarmıyla uyandığımda telefonu evdeki bütün ses sistemlerine bağlı olduğu için resmen ev inliyordu.

"Baran sustur şunu ya."

Uykulu sesimle yastıkla kulaklarımı kapatırken Ayşıl odanın kapısında belirdi.

"Sussa susturacağım zaten. Bütün hoparlörlere bağlamışım telefonu resmen."

Hayıflanarak kalktığımda hamileliğin başlıca belirtilerinden olan sabah bulantılarım tekrar artmaya başlamıştı...

"Ayşıl odana git geliyorum canım ben."

Stüdyo olarak kullandığımız odaya girip evdeki bütün ses sisteminin bağlantılarını kapattıktan sonra Ayşıl'ın odasına girdim. Artarak devam eden bulantımın arasında Ayşıl'ı kreşe gitmek için hazırladıktan sonra koşar adım banyoya girdim. Ayşıl'a hamileyken bile ne zaman bulantılarım beni banyoya sürüklese Baran anında kapıda beliriyordu.

"Ayşıl'da bu kadar bulantın olmuyordu. Normal mi sence bu?"

"Çok fazla ilaç kullandım. Doktor bulantılarımın ilk hamileliğime göre fazla olacağını söyledi."

Baran'dan destek alarak tekrar odaya dönüp yatağa oturdum. "Ben bir süre Siyah Gitar'a ara versem olur mu? En azından ilk üç aylık risk geçene kadar... Barış Abiyle sen konuşur musun?"

"Konuşurum güzelim. Bu arada sen rahatsız olmayacaksan Karan bugün kalsın. Alkolün kandaki etkisi 24 saat sonra kayboluyormuş boşu boşuna ehliyeti gitmesin. Ama istemezsen Ersel'e söylerim o evine bırakır."

Baran benimle göz teması kurabilmek için yere diz çöktü. "Hem psikiyatrist olsa da doktor sonuçta. Bir şey olursa filan..."

Baran'ın Karan'a olan tavrı nedense benim vurulduğum günden bugüne fazlasıyla değişmişti... "Baran, eğer Karan'la bir geçmişim olduğu için ona karşı böyleysen-"

Sözümü kesip yüzümü elleri arasına aldı. "Herkes hata ve hatalar yapar bitanem... Ben biliyorum ki o da yaptıklarından pişman. Ayrıca..."

Birden sustu. "Ayrıca?"

Omuzları düştü ve kalkıp yanıma oturdu. "İlkim Hanımla konuştum geçenlerde. Karan'ın uzun süredir öfke kontrol tedavisi gördüğünü söyledi..."

Parfümünün kokusu şimdi odaya kusturacaktı. "Bunları akşam konuşsak olur mu. Birazdan üzerine kusacağım sonra..."

Anlamış olacak ki ayağa kalkıp üzerindeki kısa kollu beyaz gömleği çıkarıp başka bir şey giydi. "Neden değiştirdin?"

"Parfüm mideni bulandırıyor. O yüzden..."

"Tamam evden çıktıktan sonra sıkabilirsin..."

Makyaj masasındaki parfüm şişesini alıp masanın ayak ucundaki çöp kutusuna attı.

"Dokuz ay boyunca seni rahatsız eden hiçbir şey yapmıyoruz o zaman. Hatta bunu bir üst seviyeye çıkarıyorum, bundan sonra sana yemek ve ev işi yapmayı yasaklıyorum bütün gün burada böylece yatacaksın. Anlaştık mı?"