Hedef

Kaskatı

Yüzüme yediğim yumruk ile ağzıma gelen metalimsi tadı ,kanı, yere tükürdüm ve kahkaha attım.

"Elinden anca bu mu geliyor?" diye sordum.

Ellerimden tavana halatla bağlandığım bu depoda yaklaşık bir saattir Selim Yabancı'dan dayak yiyordum.

"Kimin adamı olduğunu söyle!" diye bağıran Selim Yabancı ile "Lan bunu vurmadan önce sorsaydın ya! Ben şerefsizim, patronumu satardım." dedim.

Selim Yabancı "Aferin, şimdi kime çalıştığını söyle." dedi.

"Şu son bir saatten sonra sana yardım mı ederim?" diye sordum sırıtarak.

Karnıma sert bir yumruk atması ile acıyla yüzümü buruşturdum.

Selim Yabancı içerideki adamlarına döndü ve "Hepiniz dışarı çıkın!" diye emir verdi.

Adamları onun emrine uyarken "Seni öldürmem kolay olsun diye adamlarını yolllaman çok nazik bir davranış." dedim.

"Selim Yabancı bu dediğime alayla gülerken burnuma sert bir yumruk attı.

Akan kanı hissederken "Omuz kısmım kaşınıyor, az oralara vur." dedim.

"Bu senin için komik mi?" diye soran Selim Yabancı'ya "Evet." dedim.

Selim Yabancı iğrenç bir şekilde sırıtırken "Yalnız kalmışken bence yakınlaşabiliriz. Bu senin için sorun olur mu?" diye sordu.

O sırada içeri giren Uzay "Benim için sorun olur." dedi.

"Soru bana sorulmuştu." diye mırıldandım.

"Uzay, kardeşim buralara uğrar mıydın?" diye sordu Selim Yabancı.

Sıkıntıyla "Al birini diğerine vur. İkisi de aynı bok." diye söylendim.

"Yapılması gereken bir iş olduğunu duydum." diyen Uzay ile sinirle güldüm.

Tabii ki şimdiye ölmeme sebebim Uzay'dı. Kesin o kendisi öldürmek için bekletmişti.

"Bu karıyı mı diyorsun? Biraz eğlenip gebertecektim." diyen Selim Yabancı ile sinirden kaskatı kesildim.

"Bu karı dediğin benim eşim lan!" diyerek Selim Yabancı'ya yumruk atan Uzay ile "Bunu beklemiyordum." diye mırıldandım.