Sadık

1.6K 168 24
                                    

Depoya geldiğimizde kapıdaki korumalara baktım.

Onların demesine izin vermeden belimdeki silahı ve arka cebimdeki çakıyı çıkarıp onlara verdim.

"Arama da yapılması istenildi." diyen korumaya anlamamış gibi baktım ve "Ölmen mi istendi?" diye sordum.

Korkuyla bana cevap veremezken "Ben de böyle düşünmüştüm." dedim.

Uzay da üzerindeki silahları korumaya verdiğinde deponun kapısını açtım ve içeri girdim.

Büyük masada oturan yirmi dört mafyaya ve patrona baktım.

Aralarında babam da vardı. Gideceğim için yerime onu almışlardı.

Bu duruma gülerek boştaki sandalyeye oturdum ve bacak bacak üstüne attım.

"Otur dediğimi hatırlamıyorum." diyen patrona "Emir beklediğimi sanmıyorum." dedim.

Uzay yanımdaki sandalyeye otururken babam ona "İyileşmişsin." dedi.

"Darısı başınıza o zaman." diyen Uzay ile gülümseyerek babama baktım.

"Pek bir keyifli görünüyorsun Begüm. Sonuçta şirketlerini, paralarını, eşini ve aileni kaybettin." dedi patron.

"Vay be! Beni bu ufak tefek şeyler ile üzmeye mi çalışıyorsunuz? İstersen gitmeden sana bir harçlık bırakayım. Geçen elden gönderdiğim paralar bokunu temizlemeye anca yetmiştir." dedim.

Evet, benden aldıkları hayatımı bitirmişti.

Geriye bana yetecek param kalmamış bile denilebilirdi ama onlar bunu bilmese de olur.

Babam ve patron kısa bir bakış attıktan sonra babama döndüm ve "O şirketin yürür mü sanıyorsun?" diye sordum.

Babam "Neden yürümesin?" diye sordu merakla.

"Çünkü o şirketteki her bir eleman bana minnet borçlu. Hepsi benim tek bir kelimem ile şirketten ayrılırlar." dedim.

Babam bu dediğime tedirgin olsa da umursamıyormuşcasına gülmeye çalıştı.

Şirkette başkan olduğum süreç boyunca tüm çalışanlar ile yakından ilgilenmiştim.

İkramiyeler, ailelerindeki hastaların iyileştirilmesi, tatillerdeki hediyeler ve daha fazlası.

Hepsi bana sadık çalışanlardı ve babamın onlara nasıl davrandığını tahmin edebiliyorum.

Uzay sanki ne yapacağımı anlamış olmalı ki onay verircesine bana bakıyordu.

Kimseyi umursamadan telefondan sekreteri aradım.

Telefonu "Efendim Begüm Hanım." diyerek açtığında sırıttım.

HedefHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin